I'm Always With You •Chanmin°

(6)

Hi!

Hikayenin sonunda bir bilgi var,orayı okumanızı ve öyle hayal ederek okumaya devam etmenizi istiyorum çünkü zaten hikaye bundan ibaret.

İyi okumalar.
________

Sonunda Seung geri çekildiğinde
Chan da onu bırakmış, konuşmaya başlamıştı.
"Her neyse..umm uyumak ister misin?"
"Hayır, uykum yok şimdilik."

"O zaman benimle ilgilenebilirsin."
"Peki."
"Odama çıkalım."
Chan ayağa kalkmış,odasına ilerlerken Seungmin de peşinden gitmişti.

"Hmm, ne tür bi saç istersiniz efendim?"

Seung bu soruya gülmek istemiş ama gülmesini bastırmıştı.
"Nasıl istersen."
"Tamam."
Dedikten sonra Chan dün masasının üzerine bıraktığı lastik tokaları almış, Seungminin saçlarını aşağıdan iki tane toplamıştı.
"Seungmin, bana kendini ve hayatını anlatsana.."
"Neden ki, sen zaten benimle ilgili bilgileri bilmeliydin."

"Biliyorum da, senden duymak istiyorum."
Chan hala Seung'un saçını düzeltmekle meşgulken, Seungmin sessiz kalmıştı. Hayatı var mıydı ki onun? Gerçekten yaşıyor ve ya kendi istediğini mi yapıyordu o?
O sadece hiç kimseydi...

Babası tarafından kullanılmış, birileri tarafından satılmış birisiydi o.
Ne anlata bilirdi ki..

Bunları düşünürken gözleri dolmuştu. Nefret ediyordu hemen gözünün dolmasından ama doluyordu işte. İfadelerini, neler hissettiğini bu gözyaşları belli ediyordu ve gizleyemiyordu bile bunları.

Chan aynadan Seungminin düşmüş yüzünü, dolmuş ve neredeyse yaş dökülecek yüzünü gördüğü anda yatağa oturmuş, Seungmini kendine çevirmiş, yüzünü elleri arasına almıştı.
"Seungmin, ne oldu?"

Sustu Seungmin,konuşmak ve daha batırmak istemedi, şu lanet hayatını ona anlatıp da onu da üzmek istemedi...

Gözyaşlarını silmiş, kafasını iki yana sallamıştı.
"Hiç, yok bi şey."

"Seungmin,sorun değil ,gerçekten önemli değil, ne olduysa bana anlatabilirsin lütfen çekinmeden söyle."

"Yok, gerçekten bi şey yok. İyiyim."
"Peki, iyi ol."

Bir süre öyle oturmuş, düşünmüşlerdi.Seungmin yaşadıklarını, Chan ise ne yapması gerektiğini.

"Odama gide bilir miyim?
"Tabii ki,bu da soru mu."

Dedikten sonra Seungmin odadan çıkarak kendi odasına gelmişti. Üstüne şortlu, sarı saten pijamalarını giymiş, dişlerini fırçalamaya gitmişti ki, aynadan saçlarını görmüştü. Gerçekten de  Chan saçlarını güzelce toplamış, tatlı bi görünüm sunmuştu ona ama Seungmin bunlara alışık değildi.

Hemen saçlarını açmış,dişlerini fırçalamış, lavaboda ki işlerini hallederek yatağına uzanmıştı.

Ama aklında hala daha Chan vardı. Ha bir de dün onunla mışıl mışıl uyuduğu. Onunla uyumak istiyordu ama rahatsız etmek istemiyordu. Uyuma çalışıyordu.

Chan..o da Seungmini düşünüyordu. Onu çözmek, onunla daha çok vakit geçirmek, onu arkadaştan daha fazlası olarak görmek istiyordu. Hatta onunla şimdi, şuan birlikte uyumak istiyordu. E zaten bunları düşünürken kapısı tıklanmış,gel komutundan sonra da düşündüğü kişi girmişti odaya.

Chan hâlâ daha takım elbiseyleydi. Seungmin çekinerek içeri girmişti.

"Bir şey mi oldu?"

"Hayır, sadece uyku tutmadı."

"İstersen yanımda uyu."

Bunu duyan Seungmin yavaşça yatağa yaklaşmış, oturmuştu.

Chan da ayağa kalkmış, kendine giyinme odasından kendine siyah pijama alarak banyoya ilerlemiş, giyinmişti.

Daha sonra oradan çıkmış, yatağa ilerlemişti. Uzanarak yüzünü sola çevirmiş, Seungmine dönmüştü.

Ona sormak istedi.
İyi mi olduğunu, yanında olduğunu, onu sevdiğini söylemek istedi ama sustu.

Seungmin de uzanmış, üstünü örtmeden arkasını dönmüştü ona.Chan ise bir kaç dakika uyumaya çalışmıştı ama işe yaramamıştı.Susmasından bıkmış, konuşmuştu.

"Seungmin,"

"Uyudun mu?"diyerek devam ettirmişti.

Ancak ses gelmeyince sakince ve kısıkça "Seninle daha fazla vakit geçirmek istiyorum.."demiş, ardından ona arkadan sarılmıştı.

Ama bilmiyordu ki Seungmin'in gözleri açık bir şekilde onu dinlediğini...

________

Bitti.

Öncelikle şundan bahsetmek istiyorum, bu hikayede Seungmin baba sevgisi, aile sevgisi, çevre sevgisi görmedi. Bir tek Felix vardı onun için. Babası onu hiç sevmedi, onun bu hayatta fazlalık olduğunu her seferinde dile getirdi.

Babası her ne kadar şirkette, sözde 'saygılı' biri gibi gözükse de, Seungmin'in bakış açısından içki kullanan, ona şiddet uygulayan, ona hizmetçisi gibi davranan birisi. O hayatı boyunca en büyük darbeyi, sarsılmayı babasından gördü ve yaşadı. Bir diğer sarsılmayı ise sevgilisi olarak düşündüğü bir çocuktu.

O çocuksa sadece Seungmin'i çevreye benim sevgilim var diye tanıtmış, kullanmış ve yeniden kız peşine düşmüştü. Seungmin belki de ilk kez birinden bu kadar ilgi görmüş, ilk defa bu kadar sevildiğini sanmıştı.Ama saf olmuştu fazlasıyla. Her kes tarafından alay konusu olmuş, ezilmişti.

Bu da onu hayattan soğutmuş, ölme raddesine getirmiş, hayattan kenar yaşamıştı.
Hayatına son vermemesinin sebebi günah olmasıydı. Her ne kadar Felix olsa da, o ilgiyi, sevgiyi artık hissedemiyordu.

Hatta belki de o şimdilik, ona o hisleri yeniden hissettirecek, yaşatıcak ve hayata geri dönmesini sağlayacak insan Bang Christopher Chan'dı..

Son olarak şunu söylemek istiyorum, daddy issues-baba sorunları demek, +18 şeylerle ilgili değil.Bu hikayede de, Seungmin'in baba sorunları olduğu için birisinden sevgi ister ve ya ilgi bekler. Bu yüzden de bunu bildiği için kimseye bağlanmaz. İşte bu yüzden Bang Chan onun baba sorunlarını çözerek, ona istediği ilgiyi vermeye çalışmaya başladı.

Ama şimdilik Chan bunu pek bilmese de zamanla Seungmin'in böyle bir sorununun olduğunu anlayacak ve bu sorunu ortadan kaldırıcak.

(Bölümü düzenlerken ve sonraki bölümlere göz atarken şunu farkettim. Öncelikle bu fic daddy issues, daddykink konulu değil. Sadece ana karakterimizin baba sorunları vardı. Chan ona karşı daddy gibi davranmayacak. Seungmin'in hassas birisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden Chan ona hiç bir zaman alamadığı sevgiyi ve ilgiyi vererek babasının ve hayatının onda açtığı yaraları kapatacak. Umarım anlamışsınızdır. Mantık hatam olabilir. Kusura bakmayın~)