I'm Always With You •Chanmin°

(16)

Hi.

İyi okumalar.
_____

Biraz bekledikten sonra "Gelebilirsin Min." sesini duyduğunda yavaşça kapıyı açmış, kafasını sokmuştu ilk içeri.

Chan'ın üstünde siyah pijama takımı vardı. Bazı kısımları ise beyazdı. İkisi de benziyorlardı. Seungmin saçlarının ıslak olduğunu görmesiyle konuşmuştu.

"Önce saçlarını kurut." Chan buna gülümseyip yatağına ilerlemiş, aklına gelen şeyle konuşmuştu.
"Dişlerimizi fırçaladık mı? "

Kafasını iki yana sallamıştı Seung. Chan "Hadi al odandan fırçanı gel." dediğinde hemen koşmuş, geri gelmişti ki Chan'ın banyoda olduğuna dair sesler vardı. Oraya ilerlemiş, Chan'ın fön makinesini fişe taktığını görmüştü.

Çalıştırdığında ise kurutmaya başlamıştı ki aynadan onu dikkatlice izleyen Seungmin ile fön makinesini durdurmuş, ona dönmüştü.

"Sen yapmak ister misin?" soruyla Seungmin duraksasada kafasını sallamıştı.

Chan onun belinden tutmuş, lavabonun kenarında siyah tezgahın üzerine oturtmuştu. Seungmin gözlerini kocaman açmıştı bununla ama eline fön verilmesiyle ve bacaklarının arasında Chan'ın durmasıyla makineyi çalıştırarak onun saçlarına tutmuştu.

Narince ve yavaşça okşayarak kurutmuştu saçları. Chan ise ellerini onun iki yanına koymuştu ayakta durmaktan yorulduğu için.

Seungmin heyecanlanmıştı mis gibi koku ile uyuyacağını bildiği için. Chan onu tutup yere indirinceye kadar dalmıştı düşüncelere.

Chan önce Seungmin'in sonra da kendini diş fırçasının üzerine macunu sürüp ona vermişti.

Birlikte diş fırçalayıp çıkmışlardı banyodan. Chan yatağa uzandığın da Seungmin de arada mesafe olucak şekilde onun yanına yatmıştı. Üzerini çekingence örtüp arkasını ona döndüğünde "İyi geceler Chan." demişti.

"İyi geceler Min." Chan da yorganın geri kalanıyla üzerini örtüp ona biraz yaklaşmıştı.

Ama ne kadar zaman geçse de uyuyamamıştı. Bir oraya bir buraya dönüp durmuştu. Tabii bununla uykusu hafif olan Seungmin de uyuyamamıştı. Bıkkınlıkla nefes verip Seungmin'e dönmüştü.

"Seungmin," yüzü ona dönük olmayan bedene bakmıştı bir süre. "Uyanık mısın." Sayende demek isterdi Seungmin ama "Uyumaya çalışıyorum hyung." demişti.

"Ben de ama olmuyor." dediğinde Seungmin nefes verip ona dönmüştü. "Ne yapalım?" dediğinde Chan duraksamış ama cevap vermişti.

"Sarılayım mı?"

Seungmin utanmıştı ama kafasını sallamıştı. Chan ona yaklaşıp bir elini beline sardığında diğer kolunu da başının altından geçirmişti.

Seungmin de elini aralarına koyup gözlerini kapatmıştı ama bu yakınlıktan yüzünde Chan'ın sıcak nefesini hissediyordu.

Fazla umursamamaya çalışıp kafasını eğdiğinde Chan'dan gelen güzel kokuyla epey mayışmıştı. Bu koku çok güzeldi. Parfümünün, duş aldığı için kokusu yoktu ama kendi kokusu...

Erkeksiydi ama sadeydi. Seungmin bunu da sorun etmeyip uyumaya yeltenmişti ki saçlarının arasında hissettiği burun gülümsemesini sağlamıştı.

Sahi, onlar sevgili bile değildi bu yaptıkları arkadaştan da öteydi. Seungmin bunu kendine hatırlatıp, düşünceleri ve saçları arasında dudaklarla uykuya dalmıştı.

Chan ise biraz da olsa mutluydu. Hep böyle yaşamak, etrafında Seungmin'i istiyordu. Pıtı pıtı yürüyüşünü, mutlu oluşunu, gülümsemesini, güzel gözlerini, uzun ama küçük bedeni hep yanında görmek istiyordu.

Belki bunlar fazlaydı ama bir kişi için yapması kolaydı. Chan ise bunun olması için elinden geleni yapacaktı.

____

Cici bakın kendinize. Bayy