XVIII.BÖLÜM | Kaderi Elinde Tutanlar Hariç |

640 57 88
                                    


Kisnou - My Love

|

1732 - Ağustos

Joseon Krallığı ağustos ayının sıcaklığını diğer günlere oranla daha çok belli ediyordu. Günler ilerliyordu ve zamanın hızını yakalayamayan iki aşık adam için pek de iyi bir şey değildi bu. Zamanı tutmak isteyenlerin olduğu bu devirde her şey sanki onlara inatmış gibi hızla ilerliyordu.

Herkes mutluydu. Hava güzeldi, insanlar cıvıl cıvıl sokaklarda yazın tadını ve yeni yaklaşan festivallerin tadını çıkarıyorlardı. Herkesin beklediği düğüne çok kısa bir zaman kalmıştı, büyük hazırlıklar Taehyung'un kalbini sıkıştırmaya devam ediyordu. Herkes hayatından mutluyken ve iki krallığın izdivacı büyük bir ahenkle gerçekleştikten sonra iki tarafa da yararlar sağlayacakken birbirlerinin sevgisini gözlerden ırak, gizli yaşayan iki adam vardı krallıkta. Zaman akıyordu ve onların sevgisi gün geçtikçe daha da artıyordu.

İkisi de birbirlerinin gözlerinden her şeyin açığa çıkacağı için deli gibi korksalar da bir an olsun göz göze gelmekten alamıyorlardı kendilerini. Âşık olmak o kadar güzel bir duyguyken bu kadar yıpratıcı olmasını kaldıramıyordu kral. Her şeyin de ötesinde ona yaklaşırken prensin büyük bir vicdan azabıyla kendisini yargıladığını gözlerine bakarken görebiliyordu. Bu yüzden kendisine alıkoyamadığı her şeye deli gibi kızıyordu.

Masum ve suçsuz olan ise sadece tek bir kişi vardı gözünde; Jeon Jungkook.

Onu gelecek tüm kötülüklerden korumak istiyordu. Yaşadığı tüm sevgisizliği kendi sevgisiyle birlikte yok etmek istiyordu. Bu dünyada sevgiyi en çok hak eden adam oydu; en çok o sevilmeli en çok ona değer verilmeliydi.

Bugün bunların dışında büyük bir gündü. Günlerdir devam eden festivalin son gününde kral sokakları gezer, halkın arasına karışır ve onlarla vakit geçirirdi. En sonunda ise krallığın arenasına tüm halk toplanır şövalye gösterileri düzenlenirdi. Herkes bu günlerde oldukça heyecanlı olurlardı çünkü her sene akıllarda ağustos ayındaki gösteriler ve krallığa seçilen şövalyeler merak edilirdi. Bu sene ise bir farklılık vardı. Kral Kim Taehyung'un yanında, koluna girmiş, herkese takdim edilmiş ve haftalar sonra kraliçe olacak müstakbel eşi Hwa bulunuyordu. Hemen arkasında ise hüzünlü gözlerle onları izleyen Jungkook...

Taehyung, rahatsız oluşunu her şekilde belli ederken Hwa'nın bu durum pek umurunda değildi o yalnızca arkasında onları izleyen ağabeyine kimin nerede olması gerektiğini göstermekle meşguldü. Ben kralın yanında sen ise her zaman bizim arkamızda olacaksın, diyordu adeta ama bilmediği bir şey vardı ne kadar kralın yanında olursa olsun asla onun kalbinde olamayacaktı.

Halk ile vakit geçirip arenaya geçecekleri sırada onları kenarda durduran bir adam olmuştu. Üzerinde yere kadar uzanan sarık, saçları ve sakalları birbirine girmiş ve üzerine taşlarla kolye yapmış, tezgahında bir sürü tütsü, başka ülkelerden getirilmiş kahve çekirdekleri, fincanlar ve kartlar bulunuyordu. Taehyung ona baktığında eğilerek krala selam verdi adam.

''Majesteleri, izin verin size kahve falı bakayım.'' Bunu demesiyle birlikte Seokjin hızla ikilinin yanına gelip adamı uzaklaştırmaya çalışmıştı. Ancak Taehyung durmasını isteyerek herkesin onu arenanın girişinde beklemelerini istemişti.

Tabureye oturmuş ve adamın kahve yapmasını beklemişti. Adam hem kahve yapıyor hem de karşısındaki son derece zarif olan krala bakıyordu.

''Ne kahvesi o?'' diye sordu Taehyung kahveye bakarak.

The Royalty | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin