IXX.BÖLÜM | Kaderi Bulan İki Kişi |

696 62 123
                                    


8bin kelimelik uzun bir bölüm 🙃

|

2023

Issızdım.

Kalbimin hemen içerisinde çok büyük bir boşluk vardı. Sanki birisi oraya girip büsbüyük bir yer edinmiş sonra da kapıyı sonuna kadar aralayarak gitmişti. Rüzgâr esiyordu ancak o kadar rüzgâra bile kapanmıyordu o kapı sanki birisini bekliyormuş gibi. Bekliyordu; biliyordum.

Issızdım.

Dudaklarım sızlıyordu. Onun değdiği her bir karışım onu deli gibi özlüyordu. Onun dokunuşu, öpüşü ve gözlerinin değdiği her bir yerim deli gibi sızlıyordu. Onu arıyorlardı. Dudaklarım, gözlerim, ellerim, ruhum, bedenim. Tüm ruhumla ve tüm bedenimle onu deli gibi arıyordum. Büyük bir boşluk bırakıp gittiğini ondan ayrıldıktan birkaç saat sonra fark etmiştim ve deli gibi üşümüştüm. O kadar çok üşümüştüm ki saatlerce tablonun önünde onun hayat barındırmayan gözlerine bakmıştım. Gözlerim acıdan sızlayana kadar gözlerimi bir an olsun o portreden çekememiştim.

Taehyung. Ona ne zaman bu kadar tutulduğumu söylemek oldukça güçtü. Belki de nefesini ilk ensemde hissettiğimdeydi, belki o gece tüm karanlığa rağmen ışıltılı gözlerini gördüğümdeydi, elimi ilk tuttuğu ve elimi asla bırakma dediğindeydi, onun kaybolduğunu sandığımda deli gibi korkup onu aramaya gittiğimdeydi, beni evine çağırıp bana güzelim demek istediği andaydı, onunla yeniden tanıştığımda ya da yaşadığımız tüm o anlarda.

Ben ona hep aşıkmışım. Ben onu; onu tanımadan önce de sevip kendim bellemişim. Kalbim her zaman bir boşluk bırakmış; onun yeri orada hep hazırmış zaten. O hep bendeymiş. Asırlar önceye dayanıyormuş onu öpüp kokladığım, sevip sarmaladığım; âşık olduğum tam da asırlar önceymiş.

Artık şaşırmıyordum. Gördüklerime, görebileceğim her şeye. Korkmamıştım, geçmişin bizi bir şekilde yarım bıraktığını artık biliyordum. Gözlerimle tanık olup görememiştim belki tüm o anı fakat ben hissediyordum. Taehyung; dün de yanımdaymış, asırlar önce de. Geleceğimde olacak mıydı bilmiyordum lakin ben onu deli gibi özlemiştim.

Üç gün geçmişti. Onun benden uzak dur demesinden ve sanki kaderin en garip cilvesi benimle dalga geçiyormuş gibi o gün onun asırlar önceki haliyle tanışmamdan bu yana üç gün geçmişti. Bilmiyordu o tüm bunları fakat ben onunla daha ne kadar tanışacağımı kestirememekle birlikte her tanıştığımda yeniden âşık olmaktan da vazgeçmeyecektim.

Ben ona her ihtimalde, her kaderde ve her tanışmada; yeniden, defalarca kez âşık olacaktım. Benim kaderim de Kim Taehyung'a her ihtimalde âşık olmaktı.

Bedenim ve ruhum onu istiyordu.

Ama ondan uzak durmamı da isteyen zihnim bu defa galip gelmişti.

''Hayır, asla gelmem.'' Dedim son kez daha net bir ifadeyle. Jimin, benim canım arkadaşım saatlerdir karşıma geçmiş beni ikna etmeye çalışıyordu ve ben, Tanrım... onu cidden boğmak istiyordum. Sorgulamaktan başka bir halt yemiyordu ve ben başlamadan biten bir şeyi ona anlatmak istemiyordum.

''Sen neden birkaç gündür böylesin? Taehyung ile aranızda ne geçti sizin?'' dediğinde bu defa dayanamadım ve dikleşerek kollarımı göğsümde birleştirip kaşlarımı çattım. Pekâlâ, madem bir şeyler sorgulanıyordu benim de onu sorgulamam gereken bir şey vardı.

''Peki senin Yoongi ile aranda ne oluyor?'' dediğimde bu defa gerilen taraf o olmuştu. İkisinin arasında da bir boklar döndüğü belliydi fakat anlatmamıştı.

The Royalty | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin