Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Diğer bölüm Flashback olucak jisung ve Minho'nun geçmişi __________
Chan
"Hyunjin" yaklaşık on dakikadır kapıda bekliyordum. Çünkü Hyunjin duştan çıktığı için üstünü değiştiriyordu. Sakince konuşmak için gelmiştim bu sefer sinirlenmeyecektim.
Sonunda kapıyı açtı. "Ne oldu Chan" bişey yok Hyunjin" dedim. Bişey vardı Minho ile ne konuştuğunu öğrenmek için gelmiştim. "Geç içeri" dedi. Ne soracağımı anlamıştı.
"Sana açıklama yapmak zorunda değilim Chan ama yine de söyleyeyim Minho'ya gereğinden fazla bile çıkıştım" devam etti. "Ona bir şansı daha olduğunu söyledim" dedi. "Ne yaptın sen!?" Hiçbir zaman akıllanmıyordu gerçekten Minho'nun iyi biri olduğunu düşünüyordu çıldıracaktım. "Duydun işte" dedi. "Aptalın tekisin" dedim. Göz devirdi artık bıktığı için cevap vermiyordu.
"Sana bişey soracağım Chan" dedi. "Minho ile ilgiliyse-" sözümü kesti. "Hayır değil fakülteye yeni gelen biri var Delta Han Jisung tanıyor musun?" Hyunjin birini bana soruyorsa mutlaka bir amacı vardır. "Hayır tanımıyorum" dedim daha önce öyle bir isim hiç duymamıştım. "Sen neden sordun?" dedim.
"Bugün çarpıştık ve tanıştık Minho'da oradaydı ama çok stres oldu ben kahve almaya gidince konuşuyorlardı ben gelince konuşmayı kestiler" dedi Hyunjin.
"Minho belki de önceden tanıyordur?" dedim o pisliği sevmiyordum biraz kötülemekten de zarar gelmezdi. "Kötülemek için böyle şeyler uydurmuyorsun değil mi?" dedi. "Alakası yok" dedim ve sırıttım. "Sana soranda kabahat bence Minho'nun onunla bir alakası yok" dedi Hyunjin. "Olabilir, bak ciddi söylüyorum seni, beni,Minho'yu önceden tanıması normal sonuçta fakültede kavgalarımızla meşhuruz" dedim. Öyleydi illaki bir yerden duymuştur.
Hyunjin konuyu değiştirip "Minho'yu dövmüşsün" dedi. Evet dövmüştüm çünkü seni acı çekerken gördüm Hyunjin, seni o halde görünce delirdim.
"Evet dövdüm hakediyordu çünkü" dedim. Hyunjin bişey demedi. Minho'nun yaptıklarını görmezden mi geliyordu yoksa gerçekten isteyerek yapmadığına emin miydi anlamıyordum onu çözmek çok zordu. "Bir de en son bana sinirliydin 'git' demiştin ne oldu da kapıma geldin?" dedi. "Minho ile ne konuştuğunu merak ettim ayrıca hala sinirliyim o pislik sana neler yaptı sen hala onunla konuşuyorsun" dedim. Bişey demedi bu konu hakkında konuşmak istemiyordu.
"Başka bişey yoksa gide-" Hyunjin'in sözünü kesen şey kapıyı birinin kıracak gibi çalmasıydı. "Kim bu?" dedim. "Öğreniriz şimdi" Hyunjin kapıyı açtığı anda fermon kokusundan bunun bir Delta olduğunu anlamıştım. Büyük ihtimalle bu bahsettiği kişi Han Jisung'du. "Tekrardan Merhaba Hyunjin- ,ah birimi vardı kusura bakma rahatsız ediyorum" dedi Jisung. Hyunjin'in yanına geçtim ve kendimi tanıtmak için elimi uzattım Hyunjin ise ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. "Ben Bang Cristopher Chan sen?" dedim. Gülümsedi ve "Han Jisung" dedi.
"Musaitseniz bahçeye çıkalım mı?" dedi. Hemen "Olur" dedim. Jisung'u tanımak için iyi bir fırsattı. "Ben çok yorgunum" dedi Hyunjin sırf Jisung'la bahçeye çıkmamamız için bahane arıyordu. "Hyun yapma lütfen beraber bahçeye çıkalım istiyorum" dedi Jisung. "Peki tamam" dedi Hyunjin, yakınları hariç Hyun denmesinden nefret ederdi ve sanki Jisung bunu bilerek yapıyordu.
Koridora çıktığımızda Minho ile karşılaştık, bizim çıkmamızı beklediğine emindim. "Minho sende mi geleceksin?" dedi Jisung gelmesini hiç istemediğini fazla belli ediyordu. "Evet" dedi Minho, Jisung'u takmadan Hyunjin'in yanına geçti bu aptal sigma cidden sınırlarımı zorluyordu. "Hyunjin'den uzak dur!" Gözlerim kırmızıya dönüyordu Minho'yu gördüğüm an deliriyordum.
"Chan sanane bundan Hyunjin bişey demediyse sen ne karışıyorsun" dedi Minho. Jisung ise bu anı bekliyormuş gibi araya girdi. "Bence kavga etmeye gerek yok ayrıca konu ne bilmiyorum ama Hyun benim yanımda yürüsün problem çözülmüş olur" dedi. "Bu konu seni alakadar etmez Jisung, bu üçümüzün problemi o yüzen kes sesini!" dedi Hyunjin. Jisung'un gözleri sarı rengini almıştı hemen gizlemeye çalıştı yüzünü bizden ters tarafa çevirdi. "Ne oldu sinirlendin mi?" dedi Hyunjin. "Hayır Hyun sinirlenmedim aslında haklısın" dedi Jisung. Gözleri yavaş yavaş normale dönüyordu.
"Ben gidiyorum gerçekten bıktım artık ve yoruldum" dedi Hyunjin ve odasına doğru ilerledi. Bende Hyunjin'in peşinden odama gitmeye karar verdim.
Tam odama girecekken Minho'nun bağırışlarını duydum. "Jisung geldiğinden beri hayatımı mahvettin yeter artık rahat bırak beni hayatıma dahil olmayı kes... Jisung lütfen git" dedi. Minho ve Jisung daha önceden tanışıyorlardı. "Hayır Minho bunu yapmayacağımı biliyorsun" dedi Jisung. "Ben seni sevmiyorum Jis, ben Hyunjin'i seviyorum senden nefret ediyorum" dedi Minho ve devam etti. "Hayatımı mahvettin ölmeyi hakediyorsun" dedi.
"Minho" Jisung'un gözünden bir damla yaş düştü hemen eliyle sildi ve oradan uzaklaştı. Geçmişte bişeyler olmuştu ama ne olmuştu?
__________
Bu geçiş bölümü gibi bişeydi burda tek istediğim Chan'ın öğrenmesiydi.
Hyunjin hala Chan'a güvenmiyor onu farketmişsinizdir.
Jisung hakkında fikirleriniz neler???
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
