Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Umarım yanlışım yoktur kontrol etmeden attım Yorumlarınızı bu bölüm için mutlaka bekliyorum ____________ Chan
"Siktir git Chan" kapının ardından gelen sesle sırıttım bu haldeyken bile hala bana sinirliydi. Hyunjin adımı deli gibi sayıklıyorsun bana ihtiyacım var güzelim aç kapıyı hadi" dedim. Benim yüzümden bu durumu çektiğinin farkındaydım. "A-ah" Hyunjin'in inleme sesleri kapının ardından geliyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.
"Hyunjin-ah hadi" dedim kalın ses tonum ve itaatkar sesimle. Hyunjin yavaşça kapıyı araladı onu gördüğüm an gülümsedim. "Chan-ah" dedi yumuşak sesiyle kapıyı tamamen açtı ve beni içeri çekti. Hyunjin'i baştan aşağı süzdüğümde gözleri ağlamaktan kızarmış üstünde bol bir sweatshirt altında ise hiçbir şey yoktu.
Bir anda beni kendine çekip sert bir şekilde öpmeye başlamıştı. İlk hamleyi onun yapıcağını düşünmemiştim. Gerçi o Hwang Hyunjin hep beklenmedik şeyler yapardı.
O benim üst dudağımla ilgilenirken ben de onun alt dudağıyla ilgileniyordum. Dudağını ısırmamla hafif ağzını aralamış ve inlemişti araladığı dudaklarının arasından dilimi ağzına göndermiştim. Ben onu yavaşça öperken o beni sertçe ve hırsla öpüyordu. Hızla belinden tutup kendime bastırdım inleme sesleri kulağıma bir melodi gibi geliyordu. Bu benim duyduğum en hoş melodiydi.
Dolgun kalçalarını elimle sıktım derince inledi ve başını geriye atarak omzuma yasladı. Boynunda bana açtığı yere dudaklarımı bastırdım.
"Mmmh Chan-ah"
Penisim artık sızlamaya başlamılştı altımdaki şişliği hissetmiş olucaktı ki bana sürtünmeye başladı. Sürtünmesiyle sertçe boynunu ısırdım. Hyunjin'i kendime döndürdüm bacaklarından tutup kucağıma aldım. Hızlıca dudaklarıma kapanmıştı dudaklarımı emiyordu ve koparırcasına ısırıyordu. Sırtını yatakla buluşturduğum zaman tekrar boynuna yöneldim. Isırıyordum emiyordum sonrasında da acımamasını istermiş gibi ısırdığım yerleri öpüyordum. Ellerimiz birbirimizin vücudunda geziyordu.
Üstündeki artık bana bir fazlalık gibi gelmişti. Sweatshirti tutuğum gibi çıkarttım ve açıklıkla Hyunjin'in bedenine baktım. Ter içinde kalmıştı saçları terden yapışmıştı. Saçlarını elimle geriye doğru attım. O da acele bir şekilde üstümdekileri çıkartmaya çalışıyordu ona yardımcı olarak üstümdekileri çıkarttı.
Baş döndürücü fermonlarına alfam daha fazla dayanamıyordu. Altımdaki sertlik ise canımı yakmaya başlamıştı. İhtiyaçla Hyunjin'in göğüs uçlarına yöneldim ısırmamla inlemesi bir olmuştu hasas yerini bulmuştum.
Göğüs uçlarında fazlaca oyalandıktan sonra ellerimi yavaşça o güzel vücudunda gezdirdim boynundan karın kaslarına kadar öpmeye başladım. Bu sırada Hyunjin'in çarşafı sıktığını gördüm elini yavaşça elim arasına aldım ve ellerimizi kenetledim ama Hyunjin'in tırnaklarını batırıp kanatmasını beklemiyordum. Hıçkırık sesi duymamla kafamı kaldırıp Hyunjin'e baktım. Ağlıyordu.
"Hyunjin" dedim ağlamasını beklemiyordum şaşırmıştım. "Ya-yapamayacağım" dedi. Hızlıca üstünden kalktım istediğim en son şey korkmasıydı. Herşeyi yapabilirdim ama bunu asla yapmazdım.
Üstünden kalktığım gibi onu kucağıma aldım başını boynuma yaslamıştı. "Ne oldu?" dedi. "Birşey yok duş alman lazım" dedim. "Chan-" Lafını tamamlamasını istemiyordum. "Sorun değil" dedim. Hyunjini banyodaki küvete yavaşça yatırdım. "Gerek yok ben yaparım ve özür dilerim yapamayacağımı bile bile sana kapıyı açmam hataydı" dedi. "Hal acı çekiyorsun değil mi?" dedim. Başını salladı onu rahatlatmak yerine tam tersi daha kötü duruma sokmuştum ve kendimde şuan aynı durumdaydım.
"Ben çıkıyorum" dedim ve arkamı döndüm. Hyunjin'in arkamdan seslenmesiyle durdum. "Yapmadın" dedi. "Yapmadım değil yapmak istemedim" ardından lafımı devam ettirdim. "Neden ağladın? Benden mi korktun beni istemedin mi?" Neden ağladığını merak ediyordum. "Kafam yerinde değildi eğer olsaydı bu kişi sen olmazdın" dedi. "Tch peki Hwang" bu durum beni güldürmüştü.
"Bana yaptığın onca şeyden sonra seninle yatcağımı mı düşündün aklım yerinde değildi işte" dedi. Hayır aklı yerindeydi sadece bunu kendine yedirememişti ve çözümü ağlamakta bulmuştu. Bu kadar korkak olucağını düşünmemiştim. "Öyle olsun" itiraz etmedim itiraz etsem bir yolunu bulup inkar ederdi. Şuan tek gerekli şey altımdaki şişliği halletmekti.
Üstümü giyindim ,odadan sertçe kapıyı kapatıp çıktım. Lee Minho'yu görmemle gözlerimi devirdim o da kendi odasından dışarı çıkıyordu ne yani illa karşılaşmamız mı gerekirdi anlamıyorum.
Benim odamda o tarafta olduğu için mecbur Minho'ya doğru yürüdüm. Beni gördüğünde gülümsedi. Arkamda biri olması ihtimaliyle arkamı dönüp baktım arkamda kimse yoktu bu herif niye bana gülümsüyordu.
Beni baştan aşağı süzdü kahretsin farketmişti. Tam onu görmezden gelip geçecektim ki kolumu tuttu ve önüme geçti. "Bang Chan" dedi ve parmağıyla göğüsüme vurdu. "Galiba birileri seni istemedi" dedi. "Kapa çeneni Lee" sinirden gözlerim kırmızı rengini almıştı. Bununla birlikte Minho daha büyük bir kahkaha atmıştı. "Tanrım ne bu havalar yoksa..." lafını kestim. "Sus sakın!" dedim bununla olabildiğince sırıttı.
"Yoksa alfanın gururu mu incindi bakıyordum da" kulağıma eğildi ve lafını devam ettirdi. "Birleri yataktayken red yemiş hem de Hwang Hyunjin tarafından" dediği şey beni deliye döndürmüştü
"Seni gebertirim!" __________
Beğendiniz mi?
Hyunjin neden yapamadı?
Bu arada bu benim tam smut olmasa da ilk smutum güzel yazdım mı hiçbir fikrim yok
