I need you

624 69 53
                                    

|sana ihtiyacım var|

|sana ihtiyacım var|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy sınırı;25
______

Hyunjin

"Lütfen uyan artık kaç saat geçti" Chan'ın sesini duymamla şaşırmıştım nerdeydim ben?

Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan beni karşıladı. Göğüsümdeki ağrı hala devam ediyordu. Sağ tarafıma baktığımda başını öne eğmiş bir Chan gördüm aynı zamanda da elimi sıkı sıkı tutuyordu.

"Chan"  hızlıca başını kaldırdı dudaklarının izin verdiği kadar gülümsedi. "Hyunjin uyandın!" Sıkıca sarıldı bana "Kaç saattir uyanmanı bekliyordum  sen geç uyanınca korktum" dedi.

Kollarımı kaldırabildiğim kadar kaldırıp Chan'a sarıldım. "Sorun yok ben iyiyim" dedim. Endişelenmesini istemiyordum. Biraz ağrım vardı ama idare edebilirdim. 

Kollarımı geri çektim, ben ona sarılmayı bırakmasaydım o hiç bırakmazdı. "Ağrın var mı birini çağırayım mı?" dedi ve panikle kapıya yöneldi. Hızlıca kolunu tuttum.

"Hayır ağrım yok Chan sen yanımda kalsan yeter sadece sana ihtiyacım var"

"Hyunjin ciddi bişey diyorum" dedi. Yüz ifadesi çok komik duruyordu gülmemi engelleyemedim. "Bende ciddiyim Chan" dedim.

"Emin misin çağırmıyorum kimseyi" onu ikna etmek çok zordu. "Evet eminim, sadece seni istiyorum" dedim. Sonunda yanımdaki sandalyeye tekrar oturmuştu.

Chan'a baştan aşağa baktığımda kötü gözüküyordu. Göz altları morarmış, gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Birkaç gözyaşı da kurumuş hala belli oluyordu. Elimi sol yanağına koydum. "Benim yüzümden bu haldesin" dedim.

"Hyunjin saçmalama, evet senin için çok endişelendim, çok korktum ama hiçbiri senin suçun değildi" dedi. Minho ve Jisung'u suçluyordu. Aslında ikisinin de suçu yoktu şimdi aramızı bozmak istemiyordum o yüzden bunu sonra söyleyecektim.

"Gözlerin kötü gözüküyor" dedim. Parmaklarımı göz altlarında gezdirirken. Elimi yüzünden çekti ve sıkıca tuttu.

"Bu benim umrumda değil seninde olmasın" dedi. Ne desem karşı çıkıcaktı o yüzden sustum.

İçeriye doktor girdi ve durumumu söyledi. "Durumunuz iyi gözüküyor, ağrılarınız olması gayet normal onun için ilaç yazacağız sizin bir şikayetiniz var mı?" dedi.

"Hayır, ne zaman çıkabilirim?"

"Kendinizi iyi hissediyorsanız çıkış işlemlerini yapabilirsiniz" dedi doktor. Teşekkür ettim ve Chan'a baktım.
"Kaç saatir uyuyorum?" dedim. Onun göz altındaki morluklarına bakarsak fazla uymuştum ve o tahmin ettiğim gibi bütün gece uyumamıştı.

"Yedi saattir" dediği şeyle gözlerim sonuna kadar açıldı. Yedi saatir burda mıydık biz?

"Hiç öyle bakma uyanmadın diye korktum zaten" dedi ve devam etti.
"Bir de sen uyurken Jisung ve Minho geldi seni uyanınca görmek istediler ama ben sana sormadan bişey demedim" dedi.

"İyi yapmışsın, onları fakültede görürüm şuan gerek yok" dedim. Chan'la geçirdiğim zamanların hiçbirini bozmak istemiyordum. Benim için eskiden korkmazdı, endişelenmezdi, değer vermezdi ama şuan öyle değildi açık açık duygularını ifade ediyordu.

"Tamam o zaman ben çıkış işlemlerini halledeyim, sana da kıyafet getirmiştim, gardropta onları giyebilirsin" dedi ve çıktı.

Chan'ın sevdiği kişilere böyle davrandığını biliyordum. Düşünceli davranıyordu, onu bir kere kardeşiyle görmüştüm ona karşı da böyleydi.
Uzun zaman sonra ilk defa mutluydum.

•••

Fakülteye geldiğimizde Jisung'u odamın kapısının önünde gördüm. "Jisung?" ona seslenmemle bana baktı. "Hyunjin, bende seni bekliyordum, iyi misin nasılsın?" dedi. "İyiyim Jis, konuşmak istersen odama geçelim" dedim. Chan ise bana 'yapma' dermiş gibi bakıyordu. Jisung kötü biri değildi Chan'da bunu zamanla anlayacaktı.

"Sen odana git Chan, ikimiz konuşalım" dedim. "Bişey olursa seslen" dedi ve gitti.

Odaya girdiğimizde Jisung "Aslında ne diyeceğimi bilemiyorum özür dilesem sana yaptıklarım geçmeyecek" dedi.

"Sorun yok isteyerek yapmadın" gerçekten de sorun yoktu. Üzüldüğünü fermonlarından hissedebiliyorum. Jisung güçlüydü ama bir o kadar da kırılgan.

"Sadece aşık olduğum adamın beni sevmesini istedim hala da istiyorum, ondan vazgeçmek istemiyorum ama beni buna mecbur bırakıyor. Bana silah doğrulttuğunda keşke önüme geçmeseydin de vurulsaydım çünkü o an ölmek istedim" dedi. Bunların hiç birini haketmiyordu.

"Böyle düşünme, hatalı olan sen değilsin Jisung başka çaren kalmamıştı." dedim.

"Biliyor musun kimse senin gibi davranmadı bana ben hep acı çektim haksız bulundum, kimse bana iyi misin diye sormadı bile"

"Sen çok güçlüsün,gerçekten" dediğim şey ile zoraki gülümsedi. "Evet güçlüyüm benim yerimde olan biri bunları atlatamazdı bu kadar acıya zor katlandım" dedi. Haklıydı 17 yaşında olan biri bunları atlatamazdı.

"Ben Minho'dan hoşlanmıyorum Jisung" dedim.

"Biliyorum, ama o seni seviyor" Bunu biliyordum ama ben istemezsem bu ilişki zaten olmazdı. "Minho'ya açık açık ondan hoşlanmadığımı söyleyeceğim" dedim.

"Açık söylemek gerekirse bu beni mutlu eder" dedi ve devam etti.

"Bişey olursa odamdayım"

"Tamam, sonra görüşürüz Jisung"

"Görüşürüz Hyunjin" gerçekten de Jisung kötü biri değildi ama gözü karardığında hiçbir şeyi görmüyordu.

_________

Jisung ve Hyunjin'i arkadaş yaptım bence çok güzel oldular

Jisung'u seviyor musunuz?

Chan nasıldı bu bölümde

Diğer bölüm minsung sahnesi olucak full istemezsseniz başka bişeyler düşünürüm

Ben 19. Bolumu bekliyorum..

you are mine |Hyunchan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin