Regret

544 68 46
                                    

|pişmanlık|

 Bu bölüm çok kısa diğer bölüm daha uzun olacak şimdiden üzgünüm_______Chan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüm çok kısa diğer bölüm daha uzun olacak şimdiden üzgünüm
_______
Chan

Kapıdan içeri girdiğim an kan beynime sıçramıştı. Hyunjin'in beyaz tişörtünün kana bulaştığını gördüğüm an kendimi kaybettim.

Hyunjin yere düşmeden önce onu sıkıca tuttum. Başını dizlerimin üstüne koydum.

"Jisung ambulansı ara çabuk!" dedim. Jisung, titreyen elleriyle ambulansı aradı.

"C-chan"

"Hyunjin burdayım ben geçicek bişey yok güzelim bişey yok"

Gözlerinden akıp giden her yaşta kalbim acıyordu. "Chan a-ağlama" Hyunjin'in dediği şeyle yanağımdaki ıslaklıkları farkettim. Ağladığımın farkında bile değildim.

Hyunjin elini kaldırmaya çalıştığında tek başına yapamayacağını anlayıp elini tuttum. Avucunu dudaklarıma götürüp bastırırken onun elleri dudaklarımdan kayıp boynuma doğru yol aldı. Gücü gittikçe düşüyordu.

"Sakın gözlerini kapama Hyunjin bana bak!" Hyunjin'in eli kucağına düştüğünde göz yaşlarım çoğaldı.

"Tanrım, hayır hayır Hyunjin lütfen kapama gözlerini!" Hyunjin'i sıkıca tutmuş sarılıyordum. "Gözlerini aç yalvarıyorum" saçlarını kanlı olan ellerimle geriye doğru yatırdım.

"Hyunjin, l-lütfen" gitmesini istemiyordum. Sıkı sıkı sarılıyordum bırakmak istemiyordum. Kollarım arasında buz gibi olan teni canımı yakıyordu.

Ambulansın sesini duyduğumda Hyunjin'i kucağıma aldım ve depodan çıkmak için hızlıca yürüdüm. Kucağımdaki küçük bedenin nefes seslerini duymak hayatımdaki en güzel şeydi.

Hyunjin'i sedyeye yatırdığımda "nabzı var ama çok düşük" kelimesini duyduğum anda bacaklarım beni daha fazla taşıyamadı. Yere yığıldım, kalbimdeki ağrı arıtıyordu.

•••

Ameliyathanenin kapısında, ellerimde Hyunjin'in kanı, göz yaşlarım...

Onu kaybetme hissi o kadar ağır basıyordu ki birini kaybetmekten ilk defa bu kadar korkmuştum. Kalbimdeki ağrı hala devam ediyordu.

"Lütfen Hyunjin" beni bırakmaması için yalvarıyordum. Bir an o depoda keşke onun yerine ben vurulsaydım dedim. Binlerce kez acı çekmemesini, gözlerini kapatmamasını diledim.

Ona aşık olduğumu şimdi farkediyorum. Keşke bu kadar geç farketmeseydim. Yaptığım aptalca hatalardan sonra onu sevdiğimi Hyunjin'e söyleyecek gücüm yoktu.

O bastırıcıları benim yüzümden almıştı ağlaması benim suçumdu, vurulması bile benim suçumdu onu tek başına Minho'nun odasına göndermemeliydim. Saçlarımı çekiştiriyordum. Gözlerimden artık yaş akmıyordu. Ne yapmıştım ben bunca zaman?

Ameliyathanenin kapısının açılmasıyla oturduğum taş zeminden hızlıca kalktım.

"Kurşun çok derinde olmadığı için yarayı hemen kapatabildik ve kanamayı durdurduk, hayati bir tehlikesi yok" dedi doktor.

Hyunjin'i sedyede görmemle derin bir nefes aldım. Normal odaya alınıyordu.
Yatağa yatırıldıktan sonra hemşire birkaç şeyi ayarlayıp odanın kapısını kaptmış ve gitmişti.

Kapının tekrar açılmasını beklemiyordum. İçeriye gelen kişilere baktığımda sinirden gözlerim kırmızı rengini almıştı.

"Hastanenin bahçesine çıkın yanınıza geleceğim" dedim sakin bir ses tonuyla ne kadar sakin olabilirsem. Lafımı ikiletmeden çıktılar. Hyunjin'e son bir kez bakıp odadan dışarı çıktım.

Hastanenin bahçesinde Minho'yu gördüğüm anda üstüne yürüdüm sırtı duvarla buluştuğunda boğazını sıktım. "Geberticem seni o acı çekerken sen hala hayattasın" Bana engel olmuyordu. Hakettiğini o da biliyordu.

"Chan benim yüzümden vuruldu, benim önüme atlayan Hyunjin'di. Minho beni vuracaktı!" Jisung'un dedikleriyle Minho'nun boğazını sıkmayı bıraktım.

"Haklısın Jisung senin yüzünden oldu" suratına tam yumruk atacakken kolumu tuttu. "Ben Hyunjin'i o depoya götürmeseydim böyle şeyler olmayacaktı Hyunjin'den özür dilemeye geldim" dedi Jisung.

"Özür dilemen bişey değiştirmeyecek" dedim. "Senin yaptıklarında Hyunjin'in acısını dindirmeyecek , ikimizde pişmanız" dedi Jisung. Minho ise gözlerinden akan yaşlarla bize bakıyordu.

"Onu görmeyi haketmiyorsunuz hiç biriniz" dedim. Haklıydım onu görmeyi haketmiyorlardı.

Jisung ise beni umursamadan "o uyanınca bize haber ver onu görmeye geleceğiz" dedi. Bişey demedim uyanınca Hyunjin'e soracaktım.

Tekrardan Hyunjin'in odasına girdim. Şuanda tek yapabileceğim şey uyanmasını beklemekti.

________

Bu bölüm aşırı kısa oldu ama diğer bölümlerde çok uzundu

Burada tek görmenizi istediğim şey Chan'ın pişman olmasıydı

Burada tek görmenizi istediğim şey Chan'ın pişman olmasıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
you are mine |Hyunchan|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin