•••
" Ne yapıyorsunuz? "
Küçük çocuk kafasını ondan 4 yaş büyük, güvendiği kişinin göğsüne yaslamış yatıyordu.
Sadece 4 yaş büyük çocuk ise karşısında ki 3 gence bakıyordu.
Göğsünde yatan masum çocuğu daha sıkı sardı korumak için. Daha fazla zarar gelmesine izin veremezdi, kendisinin aksine geleceği parlaktı.
" Kalk ve takip et. "
İlk önce durdu ve hâlâ güzelce uyuyan çocuğa baktı. Hayır O'nu burada bırakamazdı.
" Takip et dedim! "
Yüksek sesle kolları arasındaki beden kıpırdayınca hızla saçlarını okşadı. Bir bebek gibi uyanmasını engelledi.
Daha yeni özenle çizilmiş benlerini öperek uyutmuştu. Eğer uyanırsa ağlardı aklına gelen şeylerle.
Derin bir nefes alıp sorun çıkmadan kollarındaki çocuğun saçlarından öptü ve yavaşça yataktan kalkıp peşlerinden gitti.
...
" Söyle. "
3 genç yatakta oturmuştu. Dalga geçmek için bekliyorlardı. Şuan pek de bir şey olmamıştı zaten.
Dayanabilirdi. Dayanmak zorundaydı. Tekrar yatağına gidip benlerine aşık olduğu çocuğun yanında güvenli bir şekilde uyumalıydı.
Dedikleri gibi yapıp şarkı söylemeye başladı, güzel söylediğine emindi ama duyduğu kahkahalar durmadan özgüvenini düşürüyordu.
Kahkaha seslerini bastırmak için daha yüksek sesle şarkı söylemeye başladı başladığı gibi de nefesi kesildi.
Kafasından aşağı dökülen buzlu su ile olduğu yerde kaldı ve bunun daha bir hiç olduğunu kendine nandırdı.
Hâlâ dayanabilirdi.
Şarkıyı söylemeye devam ederken ikinci kova boşaldı kafasından aşağı. Titremeken başka bir şey yapamıyordu da artık.
Bacaklarına yediği tekmeyle daha fazla ayakta kalamadı ve dizlerinin üzerine düştü. Elleri soğuk zeminde dinleniyordu.
Bedenine yapışan kıyafetleri yüzünden görünen bedenini sımsıkı sardı kollarıyla. Kocaman, etrafa ışıl ışıl bakan gözleri artık ağlamaktan kısılmıştı.
3 genç yataktan kalkıp kapıya ilerlerken saç diplerinde hissettiği el ile ağzından sesli bir hıçkırık kaçtı.
" Bir şey söylendi mi yapmalısın Lee. "
Saç dipleri oldukça acırken titremeye devam ediyordu.
" Jimin gel artık hadi. "
Yerde karşılık vermeye hali olmayan çocuğun saçını son kez daha sertçe çekip ayaklandı. Odadan çıkmak için kapıya doğru yürümeye başladı.
" Buraları temizle. "
...
Biraz boğuştukları için saçları dağınık ve sinirliydi genç. Zorlanmıştı evet. O'nu burada bağlayana kadar fazla efor sarf etmişti.
Bakışları da içerisi gibi soğukken üzerindeki montun fermuarını daha çok çekti. Hasta olmamalıydı.
Karşısında bedeni zangır zangır titreyen çocukla gülmeden edemedi. Fazlasıyla savunmasız duruyordu bu haliyle.