-14-

196 18 27
                                    

"Oooo Felix, görmeyeli çok oldu."

"Evet hyung. 6 yıl oldu galiba."

"Görmeyeli çok büyümüşsün, 5. Sınıfken omzuma anca geliyordun."

"Yani, hala fazla uzadığım söylenemez."

Hyunjin boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Anladığım kadarıyla, ortaokul arkadaşısınız. O halde seni tanıştırmama izin ver Seungmin. Bu benim çocukluk arkadaşım...
Choi Beomgyu"

"Tanıştığıma memnun oldum. Ortaokulda Felix'e iyi baktığın içim teşekkürler."

"Rica ederim, seninlede tanışmak güzel."

"Eee napıcaz?"

"Seungmin sen benimle gel sana odanı göstereyim. Felix siz de Beomgyu'yla sohbet edin hemen geliyorum."

"Tamam."

Hyunjin ve Seungmin gittiler, bende Beomgyu hyung'un yanına oturdum ve sohbet etmeye başladık.

"Hadi be, veterinerlik zor iş değil mi?"

"Yok be, o kadar zor değil. Çaktırma bazen çok zor oluyor ama genellikle kolay."

"Anladım.."

"Eee sen ne yapıyorsun bu aralar? Hyujin'le nasıl tanıştın?"

"Aslında... Biraz karışık. Babamla olan durumları biliyorsun, bi' kaç hafta önce evden kaçtım. Hava kararmaya başladığı sırada alkollü iki adam beni takip etmeye başladı. O sırada Hyunjin'in koluna girdim, eğer o gün bana yardım etmeseydi, beni sakinleştirmeseydi ne yapardım bilmiyorum."

"Belki çok tan ölmüş olurdum." Diye mırıldandım kendi kendime.

"Ne? Birşey mi dedin?"

"Hı? Hayır, yanlış duymuş olmalısın hyung."

"Pekala, ee hayalinde bir iş falan var mı?"

"Açıkcası, hayallerimi öldüreli çok oldu."

"Ah... Anladım."

Sanırım son söylediğim ufak bir gerginlik yaratmıştı. Konuşacak bir şey bulamıyordum derken, Hyunjin ve Seungmin geri geldi.

"Çok beklettik mi?"

"Hayır, çok olmadı."

"Felix, iyi misin?"

"..."

"Felix?"

"..."

"FELİX!"

"Hı? Birşey mi dedin?"

"Evet."

"Üzgünüm dalmışım."

"İyi misin?"

"İyiyim."

"Pek inandırıcı değil ama, öyle diyorsan öyledir."

"Teşekkürler."

"Eee yerleşebildin mi?"

"Evet."

"Eee film izlemek ister misiniz?"

"Olur."

"Bana uyar."

"Felix, Sen?"

"Yok ya, benim uykum var. Uyuyacağım."

"Emin misin?"

"Evet, size iyi eğlenceler."

Yavaşca ayağa kalktım ve odama doğru ilerledim, zar zor ayakta duruyordum. Adım atmaya gücüm kalmamıştı, bir anda bütün ağırlığım yok olmuştu, gözlerim kapanıyordu...

---------------------------------------------------------------                         (kısa huncin anlatımı)

"Hey, o sesi duydunuz mu?"

"Evet, nerden geldi?"

"Sanırım koridordan..."

"Felix? Orda mısın?"

Hiçbir ses yoktu.

"Felix! Uyudun mu?!"

Yine hiç ses yoktu.

"Siz bekleyin, ben gidip bir bakiyim.

Yavaşca ayağa kalktım ve koridora ilerlemeye başladım. Felix... Yerde baygın yatıyordu.

"FELİX!"

Hemen Felix'i düz çevirdim ve kafasını kollarıma aldım.

"Hey! Ne oluyor!"

"Felix? Neden o yerde?!"

"Çok ateşi var..."

"Beomgyu, banyodan 1 tane havlu getir!"

"Seungmin, mutfağa git. En sağda uzun bir dolap var. Alt kısmında büyük kaplar olması lazım. Onlardan birini al ve musluktan soğuk su doldurup getir! Ben Felix'i odama taşıyacağım."

"Peki."

"Anladım."

Sol kolumu Felix'in bacağının altından geçirdim ve sağ kolumla belini tutarak kaldırdım. Yavaşca ayağa kalkıp Felix'i odama götürdüm. Yavaşca yatağa yatırdım ve yastığını düzelttim. O sırada Beomgyu, ardından Seungmin gelmişti. Beomgyu'dan havluyu aldım ve soğuk suya batırıp sıktım, ardından katlayıp Felix'in vücunda gezdirmeye başladım. En son da alnına koydum ve  Felix'in uyanmasını beklemeye başladık...

---------------------------------------------------------------                                        (Tekrar Felixx)

Zar zor gözlerimi açmıştım. Hyuncin yanıbaşımda bana bakıyordu.

"N-ne ol-du?

"Merak etme Felix, Sadece biraz ateşin yükselmiş o kadar. Şuan sorun yok."

"Saat kaç?"

"4:37."

"Bu saate kadar beni mi bekledin..?"

"Evet, neden ki?"

"Özür dilerim.. Benim yüzümden uyumamışsın bile..."

"Sorun değil, daha iyi hissediyor musun?"

"Evet.. Sanırım."

Hyunjin aya kalktı ve yatağın etrafından dolaşıp yanıma yattı. Kollarını hafif bir şekilde belime sardı ve gözlerini kapattı.

"Yarın Beomgyu'nun arkadaşlarıyla gezmeye gideceğiz. İyileş olur mu? Sensiz gitmek istemiyorum.."

Yavaşca Hyunjin'e döndüm ve sarıldım.

"Seni yalnız bırakmamaya çalışacağım. İyi geceler."

"Sanada."

Alnıma küçük bir öpücük kondurdu, ardından gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım...
.
.
.
.
.
.
.
.
Özür dilerim... Bu kadar geç atmamalıyım biliyorum ama, günümün fazla iyi geçtiğini söyleyemem. Kısa olduğu için ayrıca özür dilerim. 16. Bölümü daha uzun yapmaya çalışacağım. Şu zamana kadar, yorumlarınızla beni güldürdüğünüz için teşekkür ederim.  sizi seviyorum ve umarım sizde beni seviyorsunuz.

Ayrıca son 2 şey söyleyeceğim

1. Bazen hikayeleri yazarken kıtlığa giriyorum ve instagram'a story atıyorum nasıl oldu  diye. Instagram'dan beni takip ederseniz sevinirim. (yonglilix.x)

2. Çok okunacağını zannetmiyorum ama bu hikayeden sonra (yakında final olabilir bilmiyorum) bir angst yazmayı planlıyorum ama bilmiyorum angst olmayabilir. Sizce minsung mu olsun yoksa hyunlix mi?

Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim ve  İyi geceler herkese, tatlı tatlı rüyalar görün. 💓🌷

(Yorum yapmayı unutmayın 🤫)

Hurt {Hyunlix}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin