bakalım bakalım bakalım...
lütfen yorum yapmayı unutmayın, sizin yorumlarınızı okudukça mutlu oluyorum...
birde birçok kişi bölüm kaçırıyor...
bölümlere dikkat edelim🥰
▪︎▪︎▪︎
"Taehyung, hadi ama."
Kapının arkasından, uzun bir süre - sadece yirmi dakikadır- beni bekleyen Jungkook hyungun sesini duyuşumun bilmem kaçıncı saniyesindeydim. Biliyorum, sabrı ve takati olmayan ve üstelik bu kişi aceleci birisiyse bu bekleme süresinin onu kızdırdığını biliyordum.
Ama yapacak bir şeyim yoktu. Sabahtan beri odamın içinde kaybettiğim bilekliğimi arıyordum. Annemin bana küçükken vermiş olduğu bir bileklikti. "Hyung, bir dakika!"
"Bu bir dakikalar olacak 24 saat Taehyung. Ne karıştırıyorsun sen?"
Derin bir nefes alıp dediğine gözlerimi devirirken ben ise yerleri gözlerimle tarıyordum. Birkaç saniye sonra, sabahtan beri dönüp dolaşıp aynı yerleri aradığım için umudu kesmiş bir şekilde oflayarak kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda açtığım gibi Jungkook hyung sırtını duvardan çekmiş ve bana bakmıştı.
"Hazır mısın?" dedi. Hiç sormak istemiyormuş gibiydi zira cevabımdan korkuyordu. Ben ise başımı yavaşça iki yana sallayıp ağlamaklı bir surat ifadesine geçtiğim vakit Jungkook hyung endişeyle beni süzdü. "Ne oldu?" diyerek gözlerini üzerimde gezdirince yutkundum.
"Bilekliğimi kaybettim."
"Bile- Ne?" şaşırmış bir ifadeye bürünerek.
"Ne ne? Bilekliğimi kaybettim işte. En son duşa gireceğim için odama koymuştum ama yok." dedim mızmızlanarak. Elimi alnıma getirip çaresizce kaşıdığımda, Jungkook hyung ise derin bir nefes alarak yutkunmuştu. "Sonra buluruz Taehyung. Derse gitmemiz gerekiyor."
"Ama benim aklımda kalır, içim de rahat etmez ki. İlla bulmam lazım."
"Cidden... tamam. Sen banyoya git ben de," Eliyle odamı gösterip, konuşmasına devam etti. "Buraları tekrar ararım." Dediğinde bir süre ona baktım. Dediğinde ciddi miydi yoksa beni mi kandırıyordu emin olmak istedim. "Cidden mi?"
Başını salladı ve odaya doğru adımladı. "Hızlı ol Taehyung." Odamı aramak için etrafta dolaşmaya başladığında, gözlerimi bir süre onun üzerinde gezdirdim. İlk karşılaştığım adam ile alakası olmayan birisini izliyordum. Artık bana eskisi kadar sert gözlerle bakmıyordu, sert kelimelerini sarfetmiyordu ya da beni hayaletmiş gibi hissettirmiyordu.
Son zamanlarda söylediği anlamsız cümleleriyle ve uyuduğumu zannettiği zamanki şakağıma bıraktığı öpücüğü ile cidden bana eskisi gibi hissettirmiyordu. Farklıyfı. Kafamı bir yerlere vurmak isteme sebebiyet verecek kadar farklıydı şu koca adam ve asla sorumluluğu üzerine alacağını düşünmüyordum. Gittikçe bana yakınlaşan adımlarına, dokunuşlarına ve cümlelerine ne tepkiyle yaklaşacağımı da bilmiyordum.
Beni bilmeden kendisine alıştırıyordu ve bundan haberi dahi yoktu. Ona habersiz bir şekilde alışmıştım. Chris hyungumun yanında olmam lazımken neden şu an onun yanındaydım? Ve o neden benim için bilekliğimi arıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
curl up & die
Fanfic"hoyrat ve vahşi seven tutkumu hesaba katamam. iki yumruğumla nakavt ettiğim insanları da hesaba katamam. lakin şunu hesaba katabilirim ki; senin gülüşün, iki yumruktan fazlasıydı ve ben çoktan senin benliğine nakavt oldum. sonra ise kıvrılıp öldüm...