kıymetli okurlarım
lütfen oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin😔
bu yazar çok üzülüyor sonra.
bu bölüm o kadar güzel bi bölüm ki eğer bol bol yorum gelmezse size küserim...
▪︎▪︎▪︎
"Orospu çocukları!"
"Sakin olun bay Jeon."
Kulağına ulaşan kelimelerle gözlerini kapatıp, sabahtan beri yaşadığı gerginlik ve kaybetme korkusu nedeniyle derin nefesler almaya devam eden Jungkook, bunları dikkate almadı. İçi içini yiyordu, koskocaman arabaya sığamıyormuş gibi hissediyordu. Ensesine yediği sert darbeyi bile unutmuştu. Orası acımıyordu, onun -ufaklığının- yokluğu acıtıyordu canını.
Onu koruyamadığından, sahip çıkamadığından dolayı sinirliydi. Halbuki ona söz vermişti. Bir şey olmayacaktı, kimseler ulaşamayacaktı ona. Sinirle dişlerini sıkmaktan çene kasları ağrımaya başlamıştı. Kendine o kadar kızıyor, o kadar çok sövüyordu ki nasıl böyle bir oyuna geldiğini anlayamıyordu.
Telefonunu çaldıran, ona ihanet eden eski sevgilisiydi. Binlerce mesaj atmış olması, çağrıyı cevaplamak istemesini tetiklemişti. Önemli bir şey olduğunu zannediyordu zira mesaj içerikleri pek iç açıcı değildi. Bahçeye çıktığı gibi ensesine yediği darbe ile de bayılması bir olmuştu. Yine onun oyununa gelmişti, oyuna geldiği gibi de ona dokunmalarına izin vermişti.
"Katerina daha hızlı sür."
"Radara takılmamı mı istiyorsu-"
"Hızlı sür dedim!" Katerina, bay Jeon'un anlık yükselen sesiyle irkildiği gibi ayağının altındaki gaz pedalına biraz daha yüklendi. Araba hızlanırken, Jungkook'un aklında dönen tek şeyin ufaklığına bir şey olup olmadığıydı. Eğer olurda bir şey olursa, ona nasıl açıklama yapardı. Yüzüne nasıl bakardı, güzel yüzüne nasıl bakardı? Bilmiyordu ama onu darmadağın haliyle bile güzel buluyorken, şimdi gözlerindeki darmadağın haliyle nasıl bakabilirdi? Kaldıramayacağını biliyordu.
Gözlerini kapatıp, beyninde dolaşan düşünceleriyle birlikte derin bir nefes verdiğinde yutkundu. Sinir krizine girmesi an meselesiyken kendine engel olmak için her yolu deniyordu.
"Rakip çetenin kumarhanesine geldik efendim. Taehyung'un borçlu olduğu kumarhane, kamera kayıtlarında gördüğümüz araba buraya gelmiş."
Jungkook, Katerina'nın kelamlarıyla gözlerini aralamış ve camdan dikkatli bir şekilde dışarıdan terk edilmiş bir enkaza benzeyen betondan yapılma kulübeye bakmıştı. Herkes buranın terk edildiğini, yıkık dökük bir yer olduğunu düşünebilirdi lakin içerisi görünenden daha fazlasıydı.
Terk edilmiş dediğiniz betondan yapılma kulübenin etrafı tuzaklarla çevrili, üç yüz altmış derece dönen gizli kameralarla izlenirken cidden de tehlikeli bir yerdi.
Ama Jungkook bu tehlikeli çanları duymak istemedi, yerinde duramadı.
"Siktiğimin orospu çocukları."
Hışımla kapıyı açıp, arabayı terk edeceği sırada kolunda hissettiği dokunuşla durdu. Bir ayağı arabanın dışında, yerdeki toprak zemindeyken, diğer ayağı ise arabadaydı. Jungkook bu temasla beraber Katerina'ya döndüğünde başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
curl up & die
Fanfic"hoyrat ve vahşi seven tutkumu hesaba katamam. iki yumruğumla nakavt ettiğim insanları da hesaba katamam. lakin şunu hesaba katabilirim ki; senin gülüşün, iki yumruktan fazlasıydı ve ben çoktan senin benliğine nakavt oldum. sonra ise kıvrılıp öldüm...
