10. Bölüm

16 4 3
                                    

Nayeon önündeki boş bardakla sinirli sinirli oynarken bir yandan sinirden dizleri titriyordu. "Hasta ya hasta!" dedi. "Beni merdivenden bilerek itti diyorum resmen bana kaşındın demeye getirdi. Kim bilir ona neler yaptı Mina? Salağın haberi yok."

"Nayeon, belki gerçekten ayağı takılmıştır. Siz neye dayanarak böyle düşününüz ki?" Jeongyeon oldukça sakin bir şekilde sormuştu. Düşüncenin sahibi Jihyo olduğu için Jihyo açıkladı.

"Ben Mina'nın yanındaydım, ayağım takıldı dedi ama nolduğunu net bir şekilde gördüm. Böyle takılır gibi olmuştu ama duramayacak önündekini ittirecek bir halde değildi. Sonra üstten üstten Nayeon bunu sorun edemez gibi bir şey söyledi. Yani bence orada gözdağı vermek istedi. 'Sen benim sevgilime aşıkken seni ittirmekte haklıyım' demek gibi bir şey bu."

"Bu kadar hasta mıdır sizce?"

"Hastadır!" diye yükseldi Nayeon. "Emin ol hasta."

"O zaman niye anladığını belli etmedi de Chaeyoung ortaya çıkarana kadar sustu ki? Hiç mantıklı değil."

Jihyo kollarını iki yana açarak omuzlarını yukarı kaldırdı. Kaşları havaya kalktı, dudağı aşağı doğru büzüldü. "O kadarını bilemem. Belki de Nayeon'a zarar vererek bir şeyleri ölçmek istemiştir. Çok hesap kitaplı bir kızdı zaten illaki aklında vardır bir şey."

Nayeon hala sinirliydi. Yeniden önceki konuya döndü. "Junmyeon Mina'yı hiç tanımıyor var ya."

"Çünkü melek tarafını bir o bir Yixing görüyor. Onlara kötü hiçbir şey söylemiyor bize ağzına geleni söylüyordu. İşin kötü tarafı bize istediğini söyleyip kırsa da yine kendini affettirmeyi başarıyordu."

"Sen onu affetmiş miydin?" diyen Jihyo'yu başını iki yana salladı Jeongyeon. "Yani affettim diyemem ama affetmedim de diyemem. Eskisi gibi sevmiyordum onu o kesin ama. Bana öyle dedikten sonra suçun bende olduğunu düşünüyorum artık. Bu insana kendini kötü hissettiriyor."

"Ne dedi? Ben bilmiyorum." dedi  Nayeon.

Jeongyeon iç çekerek arkasına yaslandı. "Senin için geçmiş Chanyeol senden sıkılmakta haklı falan demişti."

Nayeon göz devirdi. "Yine saçmalamaktan başka bir şey yapmamış."

"Nayeon ne bu nefret?" diye yükseldi Jihyo. "Tamam sakin ol artık Mina abarttı bunda hemfikiriz de onun yerinde sen olsan sen de sevgiline aşık olan arkadaşınla aranı açarsın yani kusura bakma."

"Ben hala daha merdivenden itme işini bilerek yapmadığını düşünüyorum ama."

Masalarına başka biri otururken Jeongyeon'u reddetti. "Yapmıştır."

Yixing yanlarına oturur oturmaz Nayeon'un yüzü anında düzelmiş, siniri buhar olup uçmuştu.

"Neden?" diyen Jeongyeon'a Yixing açıklamasını yaptı. "Tam o dönemde Mina gereksiz bir triplere girmişti. Nayeon'u da anlamış olabilir."

Mina üst üste kapı ziline basıyordu. Kapı açıldığında içeri daldı, eşyalarını bıraktı ve salona geçti.

"Sana da merhaba Mina." derken arkasından gelmişti Yixing.

"Merhaba." soğukça söylemişti Mina ve hemen devam etti. "Bugünkü halin neydi öyle?"

"Hangi hal?" dedi Yixing. Bir yandan gülmüştü.

"Gözümün önünde o Sohee denen kızla flört ettin Yixing!" Mina'nın sesi iyice yükselmişti. "O an bir şey söylemedim ama Jihyo sonradan kızdı bana niye bunu yapmasına izin veriyorsun diye. Bari yanımızda başkası varken yapma!"

Yixing tek kaşını kaldırdı. Mina ne saçmalıyordu böyle?

"Ses tonuna dikkat et." Yixing bunu demesine rağmen Mina umursamadı ve Yixing'e yaklaştı. "Başka kızlarla olan samimiyetine dikkat et o kadar söylüyorum."

"Mina," Yixing başını öne eğip parmaklarıyla küçük bir masaj yaptı. "Beni yoruyorsun." Kafasını kaldırdı. "Ne saçmalıyorsun sen ya? Ne içtin?"

"İstemiyorum diyorum anlıyor musun?!"

Mina'nın tekrar bağırması artık Yixing'i de sinirlendirmişti. "Sen bana karışamazsın." dedi oldukça ters bir şekilde.

"Ben senin sevgilinim ve karışırım."

"Sevgilimsin. Sahibim değilsin. Karışamazsın." Yixing ters tavrını hiç bozmadan söylemişti. "Bu tavrın hiç hoşuma gitmedi böyle ilişki milişki istemiyorum ben. Duşa giriyorum çıktığımda evden gitmiş ol." diyip arkasını döndü ve odanın çıkışıma doğru adımladı.

Mina'nın gözleri büyüdü, aynı anda doldular. Kalbi çarpmaya başladı. Yixing onu terk edemezdi. Etmemeliydi.

Hemen koşup Yixing'in elini tuttu ve onu kendine çevirdi. "Özür dilerim. Özür dilerim ayrılmak istemiyorum lütfen."

"Bırak." derken elini geri çekti Yixing. "Bir sürü salak salak davranışların var istemiyorum artık seni."

"Yixing," derken ağlamaya başlamıştı ve yeniden elini tutmuştu. İki eliyle birden tutmuştu. "Nolur ayrılma benden seni çok seviyorum." Ağlaması bir anda çok hızlanmıştı. Yavaşça dizlerinin üstüne düştü. Başını Yixing'in eline yasladı. "Seni çok seviyorum sensiz yaşayamam sen olmazsan nefes bile alamam nolur beni bırakma yalvarırım sana."

"Mina abartma." demesine rağmen Mina onu duymamıştı. Kendini kaybetmiş gibiydi. "Özür dilerim. Binlerce kez milyonlarca kez özür dilerim. Ben çok aptalım..." Birkaç kere üst üste iç çekti. "Beni bırakma. Nolur bırakma sen benim yaşama kaynağımsın seni çok ama çok seviyorum. Yixing... Bana bunu yapma nolursun. Yalvarıyorum yapma."

Yixing resmen ayaklarına kapanmış kendisinden ayrılmaması için yalvaran Mina'ya yüzünü buruşturarak baktı. Sonra yavaşça yüzünü düzeltti. Kendisine bu kadar aşık birisini bir daha nasıl bulabilirdi? Mina'dan ayrılmak aptallıktan başka bir şey olmazdı.

"Tamam ağlama yeter." der demez Mina durdu. Şüpheyle sordu. "Ayrılmıyorsun benden değil mi?"

"Hayır." dedi Yixing ve kalkmasına yardım etti. "Tavrına sinirlendim sadece bir daha böyle davranma bana."

"Tamam." Mina hızla başını sallayarak söylemişti. Kısacık sürede o kadar çok ağlamıştı ki makyajının bozulmuş olacağını düşündüğü için sordu. "Kötü gözüküyor muyum?"

"Gözükmüyorsun." dedi Yixing ve Mina'nın saçını yavaşça kulağının arkasına koyarken devam etti. "Her halinle bir kuğuya benziyorsun bilmiyor musun?"

Mina'nın yüzü gülmüştü. Kollarını Yixing'in boynuna doladı ve sımsıkı sarıldı. "Seni çok seviyorum. Sana deli gibi aşığım."

Yixing önce sarılışına onun kadar sıkı olmasa da karşılık verdi sonra hafifçe güldü.

Mina sarılmayı bıraktıktan sonra Yixing'in dudaklarına uzandı ve dudaklarını birleştirdi. Yixing Mina'nın sırtında olan ellerini yavaşça Mina'nın beline indirdi ve Mina'yı kendine iyice yaklaştırdı. Mina dudaklarını tamamen ayırmadan gülümsedikten sonra yeniden Yixing'i öpmeye başladı. Yixing öpüşmelerini hiç bozmadan Mina'yı yatak odasına yönlendirdi. Bu tartışma her anlamda Yixing'in lehine sonuçlanmıştı.

Secret Story of the Black Swan | TwiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin