8.Bölüm

16 4 4
                                    

Nayeon canının acıdığını belli eden bir yüzle fazlasıyla ağrıyan bileğini ovalıyordu. Jihyo bileğini gösterdi. "Yine mi zorladın?"

Nayeon başıyla onayladı. "Sakat kalacağım diye korkmaya başladım iyice. En ufak ağır kaldırışımda çok sızlıyor. Bugün uyku sersemiyle o elimle çöpü çıkarttım ondan oldu. Deliriyorum sabahtan beri. 2 tane ağrı kesici içtim geçmedi."

"Krem de sürdün mü?"

"Sürdüm."

"Kremlerini düzenli sür Nayeon hiç düzenli sürmüyorsun."

"Düzenli olmasa bile sürüyorum daha kaç tane süreceğim bir sürü tüp bitirdim." dedi Nayeon ve ofladı.

"Yanında mı krem? Getir bir daha sürelim."

Nayeon başıyla onaylarken çantasını Jihyo'ya uzattı. Jihyo çantadan kremi buldu ve yavaş yavaş Nayeon'un bileğine sürmeye başladı. Nayeon canı acıdığı için kendi kendine sürmekte zorlanıyordu. Hiç sesini çıkartmadı. Jihyo'ya sürmesi için izin verdi.

Jihyo sürmeyi bıraktıktan sonra krem yakmaya başlamıştı. "Eve gidince bir daha sürüp saralım."

Nayeon diğer eliyle kremin üstüne hava yapıp yakmasına engel olmaya çalışıyordu. Bir yandan sinirli bir şekilde homurdandı. "Kız resmen öldü gitti ama bana sakat bir kol bırakarak hayatımın her evresinde yanımda olacak."

Bu lafı Jihyo'nun boşluğa dalmasına sebep olmuştu.

Kızlar merdivenden arkalı önlü inerken bir kızlar gecesi planı yapıyorlardı. "Hayır ya ne korku filmi deli deli konuşmayın. Ben korku filmi morku filmi izlemem bir daha adam gibi komedi izleyelim. En sevmediğim tür olan aksiyon filmi bile olur ama korku olmaz. Geçen sefer zorla izlettiniz üç gün uyuyamadım" Jihyo sinirle böyle söylediğinde Sana güldü. "Ne o çok mu korkuyorsun?"

"Tabiki çok korkuyorum." diyip göz devirmişti Jihyo. "Korktuğumda evinde gidip kalacak bir sevgiliye sahip değilim ben Sana hanım."

"En azından sevgilin olduğu halde ev arkadaşları olduğundan onunla kalamama durumun yok." Momo lafa atılınca hepsi kısa süreli gülüşmüştü. Gülmesi bitince Tzuyu de lafa karıştı. "Ya da sevgilin olduğu halde evine her gittiğinde kardeşi seni gözleriyle deşiyor da olabilirdi."

"Benim sevgilimin hem evi var hem kardeşi yok." kıkırdayarak zevkle söylemişti Jeongyeon. "Siz derdinize yanın."

"Şuna bak nasıl da nispet yapıyor." Tzuyu Jeongyeon'u kolundan tutup hafifçe sallamıştı. "Bazen Chaeyoung beni sadece gözüyle değil eliyle de deşecekmiş gibi hissediyorum ama Sehun var, güvendeyim."

"Aman kardeşli sevgili de istemem. Hele de Chaeyoung gibi biriyse."

"Asıl aşk kendinsin Jihyo boşver sen kendi kendinin sevgilisi ol." diyen Dahyun ile hepsi birer kahkaha patlattı.

"Tabi canım sonra da akıl hastanesine kapatsınlar beni. Hepinizin sevgilisi var tuzunuz kuru anca konuşun siz."

"Yalnız benim sevgilim yok Jihyo," dedi en önden ilerleyen Nayeon. "Seninle ittifak yapabilirim sevgililer vs sevgilisizler savaşında."

"Altıya ikiyiz, kalsın."

"Nayeon yakında sevgili yapacak bence ben Nayeon'dan öyle bir vibe alıyorum." Jeongyeon arkalardan bir yerlerden konuşunca Nayeon arkasını döndü. "Yok bee ne sevgilisi benden çok uzak o iş. Hatta imkansız." dedikten sonra önüne dönüp yürümeye devam etmek istemişti ama bir anda kendisini yere düşmüş bir şekilde bulmuştu.

Kolunun üstüne düşmüştü ve canı yanıyordu.

"Mina naptın?!" dedi Mina'nın yanında ilerleyen Jihyo ve hemen Nayeon'un yanına diz çöktü. "Nayeon iyi misin?"

"Ayağım takıldı." demişti Mina soğukça.

Nayeon kendisini çocuk gibi ağlamamak için sıkıyordu. Jihyo'ya hafif bir mırıltıyla cevap vermişti. Kolu kırılmışçasına acıyordu. Jihyo düştüğü kolundan tarafta durduğu için Nayeon'a dokunmadı. Öbür tarafına gelen Momo ve Tzuyu Nayeon'u kaldırdılar.

"Çok acıyorsa hastaneye götüreyim mi ben seni? İster misin?" Dahyun Nayeon'un koluna bakmak için eğilerek sormuştu. "Olur." dedi Nayeon ve gözlerini sımsıkı kapattı. "Of çok acıyor ya kırılmış olabilir mi?"

"Abartmayın sadece birkaç basamaktan düştü ne kırılması?"

"Mina kızı resmen ittirdin." demişti Jihyo ters ters. "Yanında yürüyordum gördüm nolduğunu."

"Ben Nayeon'u niye bile isteye ittireyim? Arkama baktığım için boşa bastım ayağım takıldı. Trabzandan tarafta sen yürüyorsun tutunacak yerim yoktu mecbur kaldım." dedi ve Nayeon'a döndüp gözlerinin içine baktı Mina. "Hem Nayeon bunu sorun etmez. Etmemeli. Öyle değil mi Nayeon?"

"Nayeon bir şey diyeceğim." dedi Jihyo gözlerini daldığı boşluktan çekerek.

Nayeon acı dolu bir sesle, "Söyle." dedi.

"Şimdi düşündüm de bence Mina seni o gün bilerek ittirdi."

Nayeon'un canı acıdığı için çatık olan kaşları şaşkınlıkla düzeldi. "Yok artık. Niye beni bilerek ittirsin ki? O zaman Chaeyoung Yixing'i sevdiğimi ortaya bile çıkarmamıştı."

"Kendisi daha önceden anlamış olabilir. Çok zor bir şey değil. Ben de az çok anlıyordum ama üstünde durmamıştım. Mina Yixing'e ne biçim aşıktı biliyorsun, anlamıştır."

"Tamam da beni merdivenden ittirince ne geçti eline? Noldu öldüm mü yani Mina beni merdivenden ittirince korktum mu ondan?"

Nayeon sesini kontrol edemeyerek bağırınca "Sakin ol tamam söylediğime pişman etme." dedi Jihyo. "Geçti gitti boşver takılma."

Nayeon oflarken arkasına yaslandı ve umutsuzca söyledi. "Sakat kalmayayım da başka bir şey istemiyorum."

Jihyo sessiz kaldı. Acaba Mina o an fark etmedikleri başka şeyler de yapmış mıydı?

Secret Story of the Black Swan | TwiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin