11. Bölüm

30 10 32
                                    

Üzerime yıkılan bina,
Enkazdan ibaret.
Kalbi enkaz olanın,
Gözleri sevse ne olur?
Seni kırk gün kıran,
Bir gün sevse ne olur?

Söyle sevdiğim.
Beni böyle üzene,
Ah etsem ne olur?

Gözlerimde hayat varken,
Hayatım senken,
Hayatımı alsan,
Alsan ne olur?

Ne olur?
Gün olur, ay olur.
Zaman durur,
Kalp unutur.
Acı kurur.

Kalbimde kırk gün yanan mum,
Gün olur beni kavurur.

Kırdığımız her şey yeşerir yeniden, mesela bir şiir yazarsınız sevdiğiniz her şeye sonra bir gün eliniz kalem tutamayacak hale gelir. O denli kırmıştır hayat sizi. Toplayamam kendimi dersiniz sonra her şeye sıfırdan başlayacak fırsatı verir hayat size.

Ama ben yeterince kırılmıştım. Öyle bir boyuta gelmişti ki kırgınlığım toplayamıyordum bir türlü. Ve biliyordum kendimi, sınırlarımı.

Eğer bir kere daha beni kırmalarına izin verirsem ne kadar çabalasamda toplayamam kırıklarımı.

Çünkü bilirim cam kırıkları kadar acıtır can kırıkları.

"Senin yüzünden burada olduğumuzun farkında mısın oğlum sen? Hala ne diye it gibi havlıyorsun." Keremin sesiyle yaslandığım duvardan doğrulmuştum. Sabahtan beri birbirlerine laf atıp duruyorlardı.

"Kes sesini Ardınç." Okan kaşına polis memurlarının verdiği buzu tutuyordu. Spor salonundaki maç kavga yüzünden iptal olmuş ve kavga tek yumrukla bitmemişti. Yumruklar birbiri ardını kovalamış sonunda olaya basket takımındaki herkes karışmıştı ve soluğu karakolda almıştık. Şimdi ifademizi almak için memurun ofisinin önünde bekliyorduk.

"O sesini biraz daha kesmezsen bunu ben yapmak zorunda kalacağım." Aral dudağının kenarından akan kanı silmişti. Gözlerinde sadece saf bir öfke vardı, okanla kavga ettikleri sırada kimse ayıramamıştı onları polis gelene kadar. İkiside gözü dönmüş gibi kavga ediyorlardı. Keremse ayırmak isterken kavga esnasında yumruk yemiş ve onunda kavgaya girişi böyle başlamıştı. Anlayacağınız onlar yüzünden ben burada üç saattir bekliyordum.

"Bence hepiniz çenenizi kapatın. Sizin kavganız yüzünden burada üç saattir bekleyen benim. Kimseye vurmadım bile." Polislerin beni götürmelerindeki amacı bile anlamamıştım. Tek suçum kavgayı ayırmak istememdi.

"Sana karşı takıma yaklaşma demiştim." Aral öfke dolu bakışlarını bana çevirdiğinde oturduğum sandalyeden kalkmıştım. Oturmaktan bacaklarım uyuşmuştu. Bizi daha ne kadar bekletecekleri hakkında bir fikrim yoktu.

ZEMHERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin