Tehdit

18 4 0
                                    

Elim ayağım titriyordu. Bacaklarımın üstünde durmak benim için tamamıyla zordu. Odamın içinde volta atmaya başladım. Bu not neyin nesiydi? Babam ne işlere bulaşmıştı böyle?

Daha da önemlisi ben ne yapacaktım. Barış'ı arasam saçma mı olur diye düşündüm. Daha bugün tanışmıştık ve... ne bileyim tuhaf kaçmaz mıydı.
Ben arasam bile ne bu samimiyet diye düşünmez miydi?

Hayır, Barışı aramıyacaktım. Aramamalıydım.
Notu bir daha aldım elime, sanki ona daha uzun süre bakarsam ne yapacağımı bana söyleyecekmiş gibi.

Babamı aramaya karar vermiştim.

"Baba?"

"Ne var yine"

"Ben..."

"Ne sen? Konuşmayacaktın niye aradın. Anasının kızı işte ne beklersin ki?"

"Baba, bugün 4 5 tane adam kesti önümü,tehtid notu koymuşlar cebime babana söyle her zamanki yere gelsin yazmışlar. Ne işlere bulaştın sen yine?"

Dememle telefonu yüzüme kapatmıştı. Telefondan gelen dıt dıt seslerini dinledim bir kaç saniye. Gözlerimi kapattım,ağlamak istiyordum. Bu aciz bedenim bunları kaldırımıyordu.

Yatağıma bıraktım kendimi,her ne kadar uyuyamayacığımı bilsemde bir umut belki yorgunluktan kapanır gözlerim diye bekledim saatlerce. Düşündüm,düşündüm,düşündüm.

Aklımdan geçip giden tüm fikirler Barış'a çıkıyordu. Çıkış yollarımın hepsini istila eden Barış benim işimi zorlaştırıyordu.

Anlık bir hırsla bastım arama tuşuna. Saar 04.56...

Bir kaç çalma sesinden sonra tam pişman olup kapatıyordum ki mest edici bir sesle cevap verdi aramama.

"Alo?"
"Barış iyi geceler,rahatsız ediyorum çok üzgünümş.Ben ne yapacağımı bilemedim,şimdi sen şaşırmışsındır tabi bu yaptığıma bende şaşkınım ama olsun, ne bileyim aklıma senden başka kimse gelmedi şimdi daha ilk günden ne bu samimiyet diyeceksin biliyorum ama..." karşı taraftan hiç ses gelmemesiyle durakladım.

"Barış?"

"Buradayım,ayıkmaya çalışıyordum,öncelikle hayır rahatsız etmiyorsun ve evet biraz şaşırdım.Ama ne bu samimiyet demedim merak etme. Ne oldu anlatabilirsin."

"Ben eve geldikten sonra tam yatmaya hazırlanıyordum cebimden bir not düştü, içinde saçma sapan bir tehtid notu vardı babamla ilgili bizi bir yere çağırıyorlar,seni değil tabii, bizi benle babamı yani... ah çok konuşuyorum değil mi. Kusura bakma gece yarısından sonra benim çenem düşer böyle."

Kıkırtı sesi geldi karşı taraftan.

"Gülüyor musun? Ben burda ne yapacağımı şaştım kaldım arayacak kimsem yok diye seni aradım..." sözüm kesildi

"Havin seni ciddiye almadığım için değil aklıma bir şey geldi ondan dolayı, bu notun bana bir fotoğrafını atar mısın? "

Dediğinde ilk başta söylediği şeye takılmamaya çalıştım ve hemen notun bir fotoğrafını çekip ona attım.

"Tamam bak şimdi ne yapıyoruz. Sen bu meseleyi kafandan atıyorsun ve güzel bir uyku çekiyorsun. Ben bu işin icabına bakıcam tamam mı."

"Ama..."

"Havin, lütfen."

"Tamam... İyi geceler o zaman."

"İyi geceler. Sabah haberleşiriz."

"Tamam..."

Ne kadar zorda olsa uykuya dalmayı başarmıştım. Bu sorunu çözmekte tek başıma olmayacağım fikri beni bir nebze rahatlatmıştı. Tabiiki Barış'ın varlığı beni daha da rahatlatmıştı.

Haziran EsintisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin