Neler oluyordu bilmiyordum.Normal bir çocuk olmadığımı biliyordum,babam hep lanetli olduğumu söyler dururdu...Ama bunu sadece beni sevmediği için olduğunu sanardım yani annem öyle inandırmıştı.
Portalın içinden bana göz kırpan şimdiye kadar cennet olarak tasvirlenmiş bahçaye ve onun ortasında ki görkemli saraya bakıyordum.Tam kanepemin önünde açılması şanstı.Karşısına oturdum paketimde ki son sigarayı çıkarıp götürdüm dudaklarıma.
Bu da babamın bana kazandırdığı kötü şeylerden birisiydi,canı sıkıldığı zamanlarda oturur bir sigara yakardı bir taneyle başlar bir paketi bitirirdi.Çocuk aklı işte o dumanı içine çekmenin tüm sıkıntısını alıp götürdğünü düşünürdüm.
Büyüyünce neyin ne olduğunu anlamıştım ama işime gelmemişti işte.Bileğimin tekrar sızlamasıyla yavaşça indirdim gözlerimi bileğime.
"Sevgili varisim ne zaman geçeceksin o İsil'den"
Tavana bakarak konuştum"Hadi ama ne zaman bileğimi defter gibi kullanmayı bırakıp adam gibi karşıma gelip benimle bizzat konuşacaksın?"
Kiminle konuştuğumu bilmiyordum, bu rahatlığım nereden geliyordu onu da bilmiyordum.Tek bildiğim vardı o da bu saçmalığın bir an önce son bulmasını istediğimdi.
"Aynı baban gibisin güneşin kızı,cesur bir o kadar da sabırsız.Her şeyin bir anda olupbitmesini istiyorsunuz mükemmelliyetçisiniz ve baban duymasın yorucusunuz." dedi sonunda yanıma gelmeye karar vermiş olan uzun boylu beyaz tenli adeta bir prensi anımsatan adam,yakışııklı bir adam...
"Kimsin sen babamı nereden tanıyorsun ve bu olan biten tüm saçmalıkta neyin nesi böyle?dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Ah,meraklı olduğunuzu da söylemiş miydim ve huysuz?" demişti sorumu cevapsız bırakarak.
Onun gelmesiyle kalktığım kanepeme içimde ki sıkılmış olan uzun soluğumu dışarı salarak oturdum ve anlamsızca ona bakmaya başladım,anlatmanı bekliyorum dercesine.
"Ben su varisi Prens Elon, tanıştığımıza memnun oldum güneş ve toprak çifte varisi Prensesi Havies,sizi ait olduğunuz yere geri götürmek için görevlendirildim.Normalde böyle ayak işlerine gitmem.Diyarımızda gördüğünüz ilk yüzün benim yakışıklı yüzüm olması sizin şanslı yanlarınızdan.Sizinle burada laflamayı çok isterdim fakat Kral Eleis sizi bekliyor,onu 22 yıldır zor zabtettik ancak ekstra bir 100 dakikaya daha tahamülü olduğunu sanmıyorum." diyerek sonlandırdı uzun soluklu konuşmasını ve ek olarak elini önüme uzatıp eğilmişti elini tutmamı bekliyordu.
"Anlayamıyorum,bu anlattıklarının gerçek olduğuyla ilgili bir şüphem yok ancak bilmiyorum beni orada ne beklediğini bilmiyorum, gittiğimde nasıl karşılanacağımı bilmiyorum babam dediğin kişi kim bilmiyorum şu varislik olayı ne bilmiyorum bana neden Haveis diye seslendin bilmiyorum.Ama tamam geliyorum bu dünyada bir sürü bilmecelerle kaplı ve entrikalarla buradakilerin tadına baktım birde oraya bakayım."
"Çok güzel girin koluma leydim geçiş sizi biraz sarsabilir düşüpte incinmenizi istemeyiz."diyerek kolunu girmem için uzattı ve bir an içinde olsa tereddüt ederek girdim koluna.
İsil diyerek bahsettiği şeye ayağımı atmamla başımı inanılmaz bir ağrı, kulaklarımı sağır edici bir uğultu almıştı.
Kollarıma baktığımda çiçekler ve güneşi andıran semboller belirmeye başlamıştı.Simsiyah olan saçlarım sarı olmuştu ve aralarda kahverengi tonları da vardı.Üzerimde ki kiyafetler yerlerini zarif bir elbiseye bırakmışlardı.Ben tüm bu olanları hayret ve şok içerisinde izlerken Elon'da beni izliyordu tepkilerimi gözlemleyip korkup korkmadığımı ölçüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haziran Esintisi
Romance10 Haziran 2022.. Ben artık bir ölüyüm... Nefes alan,kalbi atan ,konuşan,yürüyen,aldığı her bir oksijende gözleri dolan bir ölü ,yaşayan bir ölü... Sonumun gelmesini gerçekten istediğim o gündeyim. Sonum gelmese de benim için bugünden ötesi yok artı...