"Evet, son kararımız bu şekilde. Bir itirazı olan var mı?"
Yarın yapacağımız gösteri hakkında Gökalp ile kararlaştırdığımız şeyleri, dün mesaj attığımdan dolayı tam katılım gösteren öğrencilere açıklamıştım. Aralarından birinin eli havaya kalktığında başımla sormasını işaret ettim.
''Yani anladığım kadarıyla aikido veya taekwondo kategorisinden birini seçeceğiz ve diğerleriyle müsabaka yapacağız. Son ikiye kalansa yarınki gösteride rol alacak?''
''Doğru. Ayrıca toplu olarak biraz önce açıklayıp gösterdiğimiz koreografileri sergileyeceksiniz. Nişancılık ve okçuluğa da katılmak istiyorsanız Gökalp hocanızla konuşun. O ilgileniyor. Başka soru var mı?'' Kimseden ses çıkmayınca elimdeki dosyayı kapattım. ''Öyleyse öğle yemeğinden sonraki derste görüşürüz. O zamana dek ısının, müsabakaya katılmak zorunludur. Sadece hangi branştan girmek istediğinize karar verin. Dağılabilirsiniz.''
Onlardan önce toplantı sınıfından çıkarak dosyanın arasına sıkıştırdığım kağıdı çıkartıp sınıf kapısının hemen yanında bulunan panoya iğneyle tutturdum. Gökalp de konuşmayı bitirmiş olmalı ki yanıma gelerek diğer branşla ilgili kağıdı benim astığımın yanına koydu. Çocuklar kararlarını verene dek biz de antrenman yapmaya karar vermiştik. O yüzden üzerimizde vücudumuzu saran siyah bir kısa kollu sporcu tişörtüyle, rahat hareket etmemizi engellemeyecek yine siyah bir eşofman vardı. Ona geçmesini, kılıçları gidip getireceğimi söyleyemeden çoktan ikisinin de belinde asılı olduğunu gördüm. Bakışlarımı takip ettiğinde bana ait olanı kemerinden ayırıp uzatmıştı. Alarak antrenman odalarından öğrencilerin kullanmayacaklarından birine geçtik.
''Bunu yapmak istediğinden eminsin değil mi?'' Diye sordu kılıcı kınından çıkartıp kenara bırakırken. Aynı hareketi tekrarlayıp kılıcı bir iki kez bileğimi esneterek çevirdim.
''Evet. Nasıl olsa yarından sonra varlığımızdan haberdar olacak. Ona güzel bir gösteri sunalım.''
Başıyla onayladı ve hazır pozisyona geçip karşısına geçmemi bekledi. Yerimi aldığımda ciğerleri dolduran derin nefeslerin sesi yayıldı ve ansızın iki kılıç birbirine çarptı. Yapacağımız şey basitti. Başta bir düello gibi gösterecektik. Güç gösterisi sunulacak ve esneklikle çevikliğin büyüsüne çekmeye çalışacaktık izleyenleri. Yaklaşık on dakika sürecekti. Aikido ve taekwondo performansının ardından çıkacaktık. Bizim kısmımızı da okçuluk takip edecekti. Gökalp çoktan Atalay ile özel bir toplantı gerçekleştirmişti ve planımızdan haberi vardı.
Kılıcım tutamayacağım şekilde çevrildiğinde düşürmemek adına bedenimle birlikte döndüm ama Gökalp önümü dönmemi beklemedi. Aşağıdan ivmelendirerek sırtıma yönelişini elimden düşürmekten kurtardığım kılıcımı hızlıca bedenime siper ederek engelledim. Ardından yine dönerek düzgün bir pozisyon elde edebildiğimde ardı ardına kesilmeyen çınlama sesleri duyuldu. Koreografi gereği yenilen Gökalp olacaktı. Bu yüzden bilerek gücünü azaltıp gerilediğinde ilk önce kılıcını elinden atmasını sonrasında da dizlerinin üzerine çökmesini sağladım. Kılıcın ucu çenesinin tam altında, boynunu işaret ediyordu. Soğuk çelik ilk önce boynunda gezinmiş, arkasına geçmemle sanki keser gibi bir illüzyon yaratmıştı. Bir iki adım geri attım ve çektiğim derin nefesle darbeyi sırtına indirdim. Kısmen. Kılıç yalnızca havayı okşamıştı. Gökalp'in bedeni yere düştü.
Bir süre öyle durduktan sonra elimi uzattım. Tutarak ayağa kalktı.
''Güzel bir fikrim var.'' Üzerini silkelerken konuştu. ''Ama insanları korkutabilir, yine de daha efektif olur.''
''Dinliyorum.''
***
Öğleden sonrası bizim için daha sakin geçmişti. Öğrencileri izleyerek notlarımızı almış ve müsabakada karşılaşacak iki ismi belirlemiştik. Bir tanesi cumartesi günü ofiste yanıma uğrayan ve aikido da eşlik ettiğim kızdı. Adının Asu olduğunu öğrenmiştim. Karşılacağı kişi de yemekhanede Gökalp ile yemek yiyen o bebek yüzlü çocuktu, Emir. Okçulukta Atalay ve nişancılıkta Ozan vardı. Neler yapacaklarını organize etmek iki saatimizi almıştı. Herkesin anladığına kanaat getirdiğimizde ise provalara başlamıştık. Zor değildi, zaten sürekli derslerde gördükleri şeyleri biraz daha düzenli ve etkileyici hale getirmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma
AcciónOnca geçen yılın dahi unutturamadığı bir intikam hikâyesi. • Önünde bulunduğu kalabalık son sözlerini duymak adına suspus kesilmiş, günahkâra bakıyordu. Arkasında, ayakta duran aşığı ise elinde bir zamanlar sevdiği tarafından verilmiş kılıçla dikil...