beni öldürür müsün ?

46 6 19
                                    



hyunjinden



hala kafam karışıktı neden dosyayı istemişti yoksa....aa hayır bunu yapamaz yani yapmaz demi onu böyle hale düşüren bize

1 saattir oturma odasında herkes felixi bekliyor ama çıkmamakta kararlı gibi ve dosyayı ona götürdükten sonra anında çıkmamı istemişti bende dediğini yaptim aşağa indiğimde jisung minho'la yatıyordu chan changbin'le didişiyordu jeongin ve seungmin de yeni gelmiş olmayı dı bende tekli koltuğa geçmiş 1 saattir boş boş oturuyorduk mutfağa gitmiştim su içmem gerek mutfağa doğru ilerlemeye başladım girdiğimde ne kadar temiz olduğunu fark ettim heryer temiz ve düzenli yerli yerinde su bardağını sanki elimle koymuşum gibi buldum...suyu içerken mutfağı inceleme fırsatım oldu siyah ve gri renklerde oluşmuş bir dekorasyon bahçeyi rahatça görebilmek mümkün duvara yürümüştüm yaslanıp bahçeyi seyretmeye başladım bi adım daha geriye giderken duvarda sallanma olduğu

Elimle dokunmaya başladım evet kesinlikle içi bom boştu tezgahın üstünde bıçak kutusunda olan bıçaklardan  bir tanesini alıp küçük bir açığa sıkıştırdım hafif yukarı kalkmıştı taşı alıp çıkardım içinde bir sürü kağıt vardı bunları okuyamam benim olmayan şeye karışamam

Ben içeri gelirken aşağa inen felixi görmeyi beklemiyordum

ikili gözlerinin kesişmesiyle kafasını koltuğa salladı hyunjin hızlı adımlarla koltuğa oturmuş konuşmanın başlamasını diliyordu


yazar anlatımıyla


tüm gözler felixi bulunca artık her şeyi baştan aşağı anlatması gerekiyordu

"ben lee yongbok 16 yaşımda bay hyunjin tarafından hem kaçırılan hem de sevgili olan felix................." felixin uzun süre tüm hayatını gözler önüne sermişti çünkü eğer ortak olucaklarsa bazı gerçeklere de ortak olmaları gerek çoğu kişinin bildiği gerçekler

felixi dinleyen herkes bazen ağızlarının sonuna kadar açılmış olduğunu biliyordu bi ara chanbin dayanamamış tam ayağa kalkıcakken jeongin onu elinden tutup geri oturturmuş

"hyunjin hakikatten şerefsizsin biliyorsun diğil mi " demişti chan hyunjin ise yere bakmaya başlamıştı

minho jisunga baktığında kafasını başka tarafa çekmişti

"jisung bunlar doğrumu felixi cidden yalan mı söyledin-"

"minho yeter benim yüzümden aranız bozulmasın lütfen "

"peki" demişti ve şimdi ise karar tekrardan felixe gelmişti

"hyunjin,han dosyayı araştırdım kim ailesi bize 10 milyon Won borçları var eğer vermezlerse bu sözleşmenin iptal olacağını sanmıyorum "

hyunjin ve han kısa bakışmanın ardından ayağa kalkıp kapının önüne giderler telefondan bir numaraya basar

"bay kim sorununuz var"



.............


hyunjin ve han yarım saatin ardından oturma odasına gitmiş tüm gözler onları bulmuştu 

"evet"

"tamam para yarın öğlen saatlerinde buraya getiricem ve sen de o sözleşmeyi bize vereceksin anlaştık mı"

felix kafasını sallayıp yukarı kata çıkmıştı hyunjin de hızla arkasından geliyordu felixin bileğinden tutup duvara yapıştırmış ardından dudaklarına kapanmıştı felix bu ani haraketle ilk napacağını bilememiş sonra hyunjini ittirmeye başlamıştı

 tabi bu hiç bir işe yaramıyordu ikisi  de nefesiz kalınca ayrılmış felix tam ağzını açıp konuşmaya başlamışken eliyle ağzını kapatmıştı hyunjin

 felix hyunjinin bileğinden tutmuş kendi odasına sürüklemeye başlamıştı içeri girip kapıyı kitlemişti 

"NAPTIĞINI SANIYOSUN TANRI AŞKINA "

"napmışım?"

"bide soruyomusun hyunjin bana dokunma tamam mı ölürsem bile bırak yerde ama sakın yardım etme beni görmezden gel,beni sevme,bana bakma,bana dokunma ,bana yaklaşma eğer bunları yaparsan bil ki eskisinden daha çok acı çekerim ve bunu kaldırabilicek gücüm yok"

hyunjin felixin yanına gelip ellerini tutmuştu 

"felix sana söz veriyorum seni bir daha terk etmicem, bir daha sana ihanet etmicem , bir daha asla ama asla seni sevmekten vazgeçmicem "

"s-sana nasıl inana bilirim"

"böyle" deyip belinde ki silahı kalbine hizalamıştı felix gözlerini kocaman açıp paniklemeye başlamıştı 

"hey hey bunu sakın yapma-

"f-felix..." felix gözlerini hyunjinin yüzüne çıkarmıştı o ağlıyordu "s-seni seviyorum eğer kalbinde yerim yoksa anlarım ama s-sana bakmamak sana dokunmamak seni sevmemek benim için ölümden farksız. bunları yapmıcaksam öleyim daha iyi a-aslında s-sen beni ö-öldürür müsün senin ellerin de ölmek bana acı yerine huzur veriyor sevdiğim insanın kolların da ölmek beni mutlu eder "

"beni öldürür müsün ?"

felix'in gözünden yaş düşer hyunjin silahı ona uzatır felix bi silaha bi de hyunjine bakmaya başlar yavaşça silahı alır hyunjin ellerini felixin ellerine getirir ve tekrardan kalbine hiza alır 

"tetiği çek " felixin gözlerinde ki yaşlar çoğalmaya başını sağa sola sallamaya başlar "TETİĞİ ÇEK FELİX...lütfen daha fazla dayanamıyorum benden uzaklaştıkça kalbim paramparça oluyor b-ben dayanamıyorum lütfen...sık şunu"

 ve sonunda beklenen o silah sesi



 ^^^^^^^^^^^^^^^^^^

wouw bayadır yeni bölüm atmıyorum 

oy vermeyi unutmayınn 

Herkes ikinciyi hak ederHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin