Gözlerimi yavaş yavaş araladım.Hastane odasını andıran ama hastane odası olmadığı çok belli bir odadaydım.Sanırım yine bayılmışım.
Bu aralar çok güçsüzleşsemde yine de formumu koruyordum.
Ben etrafı incelerken odaya biri girdi kafamı kapıya doğru çevirdiğimde bunun Barış olduğunu gördüm.
Bana doğru yaklaştı ve yattığım yerin tam yanında durdu ve konuşmaya başladı;
"Başıma bela mısın kızım sen."
"Ne diyon sen ya ne belası neyden bahsediyon beni buraya getiren sen değil misin."sinirle tek nefeste konuştum ve derince bir nefes aldım.
"Sürekli bayılıyosun ya ondan dedim.Hem azcık sakin mi olsan."
"Bana bak sakin falan olamam beni hemen şimdi bırakıyorsun ve gidiyorum."dedim. Kolumda ki serumu tek seferde çıkardım ve ayağa kalktım.Ben askerdim güçsüz olamazdım. Kapıya doğru ilerledim ve hiç bir şey demesine izin vermeyerek çıktım.
Evden çıktım. Dışarda bir sürü koruma vardı. Saçmalığa bak diyerek hızlıca çıkışa doğru yürüdüm. Böyle kaslı ve güçlü bir adam neden bu kadar kotumaya ihtiyaç duyardi ki. Kapıdaki adama baktım ve gözümle kapıyı açmasını istedim.
Adam kapıyı açmasıyla birlikte nerde olduğuma bile bakmadan hızlıca yürümeye başladım. Etrafıma bakındığımda buranın çok ıssız bir yer olduğunu gördüm. Olduğum yerden sokağın sonunun caddeye çıktığı gördüm biraz yürüyecektim ama olsun bu adamın yanında kalmaktan iyidir.
Hızlı hızlı yürümeye başladım. İki dakika sonra yanımda siyah bir araç durdu kim olduğunu tahmin etmek tabiki de zor değil. Barış'tı bu. Araba yavaşladı ve ön yolcu koltuğunun camı açıldı.
Baktığımda sürücü koltuğunda en yakın adamı olarak devamlı yanında olan biri yandaki yolcu koltuğunda ise o oturuyordu. Adam arabayı bile kendi sürmüyo adamlarına sürdürüyor. Nasıl bir lükstür bu ya.
Kendi kendime konuşurken Barış konuşmaya başladı.
"Eve bıraka bilirim yada otelime yani kaldığın yere."deyip sırıttı. Bu saçma sırıtışının neden olduğunu bilmesemde bildiğim tek şey vardı onunla gitmeyeceğim.
"İstemez kendim giderim."deyip yürümeye devam ettim. Israr edeceğini sanmıştım ama o tam tersini yapıp yanindaki adamına bir şeyler dedi ve tekrar bana döndü. Araba ise aynı yavaşlık ilerliyodu.
"İyi nasıl istersen."dedi ve yanımda hızlıca geçip gittiler. Ben ise umursamadan yürümeye devam ettim.
Sonunda caddeye çıktım ve taksi beklemeye başladım. 5 dakika kadar bekledikten sonra bi taksi gördüm ve hemen durdurdum. Oteli tarif ettim. Önce ordan eşyalarımı alıp ardından bizimkilerle buluşacaktım. Tabi önce eve gidip duş almam gerekiyo.
Taksi otelin önünde durduğunda yanımda para olmadığını fark ettim. Adama onun burda kalmasını söyledim ve hızlıca otele girip odamın olduğu kata çıktım. Para aldım ve hızlıca dışarı çıkıp adama parayı verdim. Tekrar odaya döndüm olabildiğince hızlı olarak bütün eşyalarımı topladım. Arabamın anahtarı ortadaki küçük sehpada duruyodu onuda cebime attım ve hızlıca dışarı çıkıp resepsiyona indim.
Çıkış işlemlerini halletmiş eve dönüyordum.
Arabayı evin önüne park ettim ve eşyalarımı yukarı çıkardım. Eve geldiğim için o kadar mutluydum ki anlatamam.
Kısa bir duşun ardından üstüme spor şeyler giydim ve makyaj masasının çekmecesinde ki yedek telefonumu aldım çünkü diğer telefonumun nerde olduğunu bilmiyorum. Aynı hat bu telefonda da olduğu için hemen bizimkilerden birini aradım.
"Alo Burak."
"Alo Nisan." Harika bir konuşmanın içindeydik şuan.
"Ya çabuk bizimkileri topla konuşmamız lazım konum atıyorum hadi görüşürüz."dedim ve bir şey demesine izin vermeden yüzüne kapattım. Hızlıca sohbet yerine girdim ve ıssız bir parkın konumunu attım. Evden çıktım ve buluşacağımız yere gitmek için arabaya bindim.
<<<<<<<<<<<<<<<<<<<
Arkadaşlar bu bölümde böyle oldu uzun zamandır bölüm atmiyodum çünkü LGS öğrencisiyim. Sınav haftam olmasına rağmen bölüm attım sizlerde oy kullanın lütfen sizleri seviyorumm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe Giren Kurşun
AléatoireKadın bir askerin duyguları olabilir mi? Peki ya düşmanına aşık olabilir mi? NOT:BİTTİKTEN SONRA DÜZENLENECEKTİR MANTIK HATALARINA TAKILMAYIN!!!