Cinderella

15

kızlar yeni yıl hediyesi olsun 😇

+18

Onunla geçen bir kaç günün ardından koltukta uzanıyordum.

O ise yukardaydı.
Benim henüz hazır olmadığımı bildiği için kendi kendini tatmin ediyordu.

Ben utanıyor muydum?
Yoksa korkuyor muydum emin değildim.
O da beni zorlamıyordu.

Derin bir nefes alıp olduğum yerde doğruldum.

Kurdum ortaya çıktığından beri çok hareketliydi beni de yoruyordu Taehyung'u da.

Belki de yanına gitmeliydim.
Merdivenlere doğru bakıp derin bir nefes bıraktığımda etrafa bakındım.

Burada hiç kimse yoktu,biz hariç kimse.
Yaptığımız şeyler çıkarttığımız sesler yalnızca bize özel kalırdı.

Kanımı kaynatan düşünceler ayağa kalkmama ve merdiveni kararlılıkla çıkmama sebep oldu.
Banyonun kapısına geldiğimde ise yok olup gitti.

İlk başta direkt olarak içeri girip üstüne atlamayı planlanmıştım ama şimdi ırz düşmanı bir sapık gibi görüneceğimi fark ettim.

Kapıyı yavaşça tıklayıp içerden ses gelmesini bekledim.

Bir kaç dakikalık bekleyişten sonra duyduğum gel sesiyle birlikte yavaşça kapıyı açtım.
Yüzüme çarpan buhar boğazımı kurutsa bile küvette iki eli kenara uzanmış kafası yana eğik bir şekilde bana bakan Taehyung ile göz göze gelmek kesinlikle nefeslerimi hızlandırmıştı.

"Jungkook?"

Sesi derinden ve biraz zorlanarak çıkıyor gibiydi.

"Bir sorun mu var?"

Bakışları vücudumda dolandı.
Ve olduğu yerde hafifçe doğruldu.
Ortaya çıkan pürüzsüz teni ve kaslı göğüsleri bakışlarımı oradan çekmeden yanına adımlamama neden oldu.

"Hiç, yalnızca yanına gelmek istedim."

"Yanıma gelmek istedin."

Cümlemi tekrar ettiğinde yavaşça yanına diz çökmüş saçlarını hafifçe arkaya taramaya başlamıştım.

"Neden?"

Ufak bir gülümsemeyle sorusunu yöneltip dudaklarımı yavaş yavaş öpmeye başladığında öpücüklerine sert karşılıklar verdim.

"Seni özledim çünkü."

Sesim düşündüğümden de kırılgan çıktığında elleri belime uzandı.

"Yanıma gelmelisin o zaman."

Beni tutup sıcak suyun içine soktuğunda ani hareketin şokuyla kollarını sıkıca tuttum.

"Taehyung... kıyafetlerim."

Yan bir şekilde oturduğum kucağında bacaklarımı da içeri sokarak sıcak suya sığındım.

O ise üstüme yapışmış kıyafetlerime ve yapışan kumaştan belli olan göğüs uçlarıma bakıyordu.

"Islandıklarına göre onları çıkartmalıyız değil mi?"

Soru sorar gibi konuşmuştu,ama soru sormadığına nedense emindim.

Başımı yavaşça sallayıp kollarımı hafifçe yukarı kaldırdım o da tişörtümü çıkardı.

Artık ikimizin de üstü çıplaktı.
Gerçi şuan giyinik sayılan tek kişi de bendim ya.

Elleri yüzümü bulduğunda öpücükleri boynuma ulaştı.
Elleri belimi sardı ve sertçe kendine yaklaştırdı.