İyi Okumalar.🤍
Mabel Matiz - Karakol"Bahçıvan gül bahçesini suya versin, boşuna zahmet çekmesin
Çünkü o bin gül bahçesine su verse bile senin yüzün gibi bir gül açılmaz."Saçımda hissettiğim ufak dokunuşlar ile gözlerimi araladığımda gülümsedim.
Uraz'ın olduğunu biliyordum. Uyumuştuk en son. "Saat kaç ?" diye mırıldandım.
"Saat dört güzelim," dedi saçımla oynamaya devam ederken. Erken uyanmak büyük bir nimetti gün bitmiyordu. Ve annemler anca gece gelecekti.
"Aç mısın?" diye sordu ılımlı sesiyle. Kafamı aşağı yukarı salladım ve kollarımı boynuna doladım uzandığım yerden.
Elleri belimi bulurken boynuma bıraktığı öpücüklerden huylanıyormuş gibi kaçmaya çalıştım. Güldü, güldüm.
"Benim güzel sevgilim," diye mırıldandı kafasını boynuma gömerken. "Benim güzel sevgilim."
Kenarında duran poşetler dikkatimi çektiğinde ondan ayrıldım. "Bunlar ne ?" dedim poşetleri kastederek.
Gülümsedi. "Bazı arkadaşlar sözünü tutmadı ve bende kendim yapmaya karar verdim tabi izniniz varsa."
Lahmacun mu yapacaktı ? Bize lahmacun mu yapacaktı ?
Bana attığı mesaj aklıma geldiğinde yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. "Hani sen kimseye yemek yapmazdın heeee hanii nolduuuu?"
"Onu nereden çıkardın bebeğim?" dedi bozuntuya vermeden.
"Peki," diye mırıldandım. Yerimden kalktım. "O zaman işe başlayalım değil mi ?"
Yarım Saat Sonra
Tezgahın üzerinde öylece dururken yaptığım tek şey Uraz'ın istediği şeyleri ona vermek ve kendi kendime dans etmekti.
Hakkını vermek lazımdı Uraz mutfak konusunda fazlaca iyiydi. Yaptığı her işi yerli yerinde yapıyordu. Eğer şuan ben bir şeyler yapmaya çalışıyor olsaydım ortam kesinlikle bu kadar temiz kalamazdı.
Her şey iyiydi hoştu ama canım sıkılmıştı. Uraza baktım. Bütün ciddiyetiyle önündeki hamura bir şeyler yapıyordu.
Aklıma gelen klişe fikirle birlikte tabağa koyduğu undan elime aldım ve yüzüne attım.
Delici bakışları fevkalade şekilde bana dönerken anlamsızca bakındı. "Ne yapıyorsun güzelim?"
Ofladım. "Canım sıkılıyor Urazzz," dedim. Canımın sıkılıyor oluşu büyük bir dertmiş gibi duraksadı. Ve sanırım kendi içinde çözüm yolu aradı.
"Buldum," dedi çok önemli bir keşif yapmış gibi. "Dans edelim."
Gözlerim parladığında tezgahtan inmek için hareket edecektim ki Uraz benden önce davranıp önümde durdu.
Kollarını açtığında zevkle kendimi kollarına bıraktım.
Telefonundan açtığı şarkıya kulağımı verdim ve ritmi anlamaya çalıştım.
Mabel Matiz - Karakol
Hevesle gülümsediğimde Uraz elimden tuttu ve etrafımda bir tur döndürdü.
Kendi halimizde bir o yana bir bu yana sallana sallana dans ettiğimizde şarkının nakarat kısmına gelmiştik.
"Vermedim adını, zora koydular," diye mırıldandım.
"Aşkın mezarını cana oydular," diye mırıldandı.
Şarkı bitene kadar sakin sakin dans ettik, nakarat kısmına gelince bir o bir ben eşlik ettik.
Dışarıdan saçma gelebilirdi ama o ve ben vardık. O'nun olduğu her şey çok güzeldi.
2 Saat Sonra
Sofraya ayranıda koyduğumda gülümsedim. Mükemmeldi, harikaydı, tamamdı.
Mutluydum çünkü lahmacun yiyecektim. Mutluydum çünkü Uraz yanımdaydı.
Uraz elindeki beyaz tezgah bezi ve çiçekli önlüğü ile ortama girdiğinde güldüm. Önlüğü çıkarıp tekrar mutfağa gitti.
Üzerini düzelte düzelte tekrar içeri geldi. "Otursana güzelim," dedi.
Birlikte masaya geçtiğimizde heyecanla kıpırdandım. Tabağıma bir lahmacun aldığımda keyifle sardım ve yedim.
Birlikte yemeğimizi yediğimizde etrafı, tabakları topladık.
Yavaş hareket etmeye çalışmıştım çünkü Uraz gidecekti.
Fakat zaman geçmişti olacağa müdahale edemiyorduk. Ama gitsin istemiyordum.
Kapıya geldiğimizde deri ceketini giyindi."Önünü kapat," diye mırıldandım.
Güldü ve uzanıp dudağıma minik bir buse bıraktı. Kollarımı boynuna sardığımda elleri her zamanki gibi belimi buldu. Uzun uzun sarıldı.
Ayrıldığında "Görüşürüz güzelim," dedi. Gülümsedim. "Görüşürüzzz."
🥹🤍