Selena Gomez-Back to You
*
*
Günler, hatta haftalar geçmişti.
Sıradan günlerim birbirini takip etmiş, ramazan bayramı gelip çatmıştı ama içimdeki boşluk hissi bir türlü geçmiyordu.
Onu özlüyordum.
İnsan gerçekte hiç görmediği birini görmeyi, hiç sarılmadığı birine sarılmayı nasıl özleyebilirdi?
Ben özlüyordum. İçimde, yıllar önce Amasya'daki çocukluğumun geçtiği o evi boş haliyle bir kez daha turladıktan sonra kapatıp Antalya'ya geldiğim zamanın burukluğu vardı. Memleketim Antalya'ydı, Amasya sadece babamın mesleğinden dolayı çocukluğumu geçirmek zorunda olduğum bir yerdi ama asıl ait olduğum yere, Antalya'ya, dönerken kendi vatanımdan koparılmış gibi hissetmiştim.
O çocuğa, Bora'ya ait değildim; ait olduğum yer tam şu andı ama evimden koparılmış gibi hissediyordum.
Ve ben evime dönmek istiyordum.
"Gel hadi, pasta alalım sanaa" dedi kuzenim ve elimden tutup beni solumuzdaki pastaneye sürükledi. Bu ramazan bayramı 23 nisana, doğum günüme denk gelmişti ve klasik bayramlarımızdaki gibi yine Antalya'dan çıkıp Finike'ye gelmiştik. Amcamın kızı, can ciğerim kuzenim, Finike'de yaşıyordu. Onunla bayramdan bayrama görüşebiliyorduk ama aramızda sıkı sıkıya örmüş olduğumuz bir bağ vardı.
"Ay kuzen gerek yok bee" dedim ama kuzenim itiraz etmeme izin vermeden pastaneye girdi. Ayça'ydı adı. Benim gibi kısa boyluydu. Hafif kiloluydu ama bu kilosu ona yakışıyordu. Güleç yüzü onu hep daha sempatik kılıyordu.
"Hadi Hadi alalım," dedi Günperi. Günperi ile samimiyeti o kadar artırmıştım ki onu da peşimden sürükleyip Finike'ye getirmiştim. Bu bayramı ve doğum günümü onunla beraber geçirmek benim için çok özeldi.
"Ay tamam o zaman şunu alın" dedim ve mor parçacıklarla kaplı, adına kadife dedikleri pasta türünü seçtim.
Pastayı aldıktan sonra limana indik. Gecenin dinginliğinde kıyıda hafif sallanan tekneler gözümün önünde bulanıklaştığında derin bir nefes alarak denizin havasını soludum.
Havada bir sürü yıldız vardı, acaba aynı yıldızlara mı bakıyorduk?
Onu aramak istiyordum. Onunla yazdığım bu sonu değiştirmek, yeniden sabaha kadar konuşmak istiyordum ve sanırım gerçekten de arayacaktım.
Bahar ayının hafif soğukluğu tenime işlediğinde irkilerek geri çekildim ve arkadaşlarımın oturduğu banka oturdum. Pastamı uzun uğraşlar sonucunda yaktıklarında gözlerimi kapatıp dileğimi diledim:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kuş ölür sen uçuşu hatırla | Yarı Texting +18
Genç Kurgu"Ölen bir kuş, uçmayı unutmamayı öğretti bana Bora Kuşu. Öyle ya, kuş ölür, sen uçuşu hatırla." *** Altımdaki sandalyeyi çeken bir adamın ruhunun ilmeğine asılan arsız bir çocuktu ruhum. Tüm kan...