20*

197 27 12
                                    

Wooyoung kollarını San'ın kollarına doladı ve şirince gülümsedi. San'da onun bu haline gülümsemişti. Wooyoung'ın bu hareketleri San'a aşırı tatlı geliyordu, onu bebek gibi sevmek istiyordu.

"Choi, gece olduğunda korkmuyor musun?"

"Neden korkayım?"

"Ben korkuyorum. Geceleri asla yalnız dolaşamam ama yanımda sen varsan her yere gidebilirim!"

San onun söyledikleriyle kahkaha attı. Onun bu halleri hoşuna gitmişti.

"Eve geçmeden önce markete gidebilir miyiz?"

"Nasıl istersen" San'ın cevabına kafasını eğerek gülümsedi Wooyoung.

San'ın da onun bu ufak tatlılıklarına gülümsemekten yanakları ağrımaya başlamıştı.

Wooyoung etrafı incelerken bir anda kaşlarını çatarak San'a döndü. "Ben markete gitmek istemiyorum"

"Tamam o zaman eve geçeriz"

Wooyoung kafasını sallayıp elini San'ın eline sardı. "Daha ne kadar yolumuz vaar?"

San boş olan eli ile birkaç adım ilerisindeki evi gösterdi. "Geldik bile bebeğim"

"Hıh? Bebeğim mi?" Wooyoung tekrar şirince gülümserken kafasını San'ın kaslı koluna gömdü.

San seslice güldüğünde sokaktaki birkaç kişi onlara dönmüştü lakin San ve Wooyoung kimseyi umursamadan yürümeye devam ediyorlardı.

Kapının önüne geldiklerinde San kapıyı ittirdi ve asansörün düğmesine bastı. Bir yandan ayakta durmaya zorlanan Wooyoung'ı tutarken bir yandan da asansörün açılan kapısına bakıyordu.

Dikkatlice asansöre bindiklerinde on yedinci katın düğmesine bastı San. Arkasını dönüp bir eliyle Wooyoung'ın belini tutarken diğer eliyle aynadan saçını düzeltiyordu.

Wooyoung'da kısık gözleri ile aynanın karşısına geçtiğinde yine aptalca gülümsemişti.

"Sen çok yakışıklısın biliyorsun değil mi?"

"Öyle mi?" san kaşlarını kaldırdığında başı ile onayladı onu Wooyoung.

"Sen benim tipimsin Choi" San, Wooyoung'ın ağzını her açtığında çıkan cümleye şaşırıyordu.

Wooyoung bakışlarını aynadan çekip San'ın yüzüne çıkarttı. San'a biraz yaklaştığında elini arkaya attı ve kalçasını sıktı.

"Rahat dur Young"

Wooyoung, San'ı umursamadan elini kaldırdı ve San'ın gömleğinin düğmesine attı.

"İneceğiz birazdan Wooyoung"

Wooyoung bıkkınlıkla ellerini geri çekti ve asansörün kapısının açılmasını bekledi.

Kapı açıldığında dönüp arkasını kontrol etti. Kimse yoktu. Hareket etmemesi için San'ı tüm gücüyle tutarken kapı geri kapandı.

Daha sonra Wooyoung kollarını gevşetip asansör düğmelerinin olduğu yere ilerledi. Son katın düğmesine, yani yirmi beşinci kata bastığında tekrar San'ın önüne geçti.

Ellerini San'ın düğmesine atıp gömleğini çıkartırken gözlerini San'ın karın kaslarından almaya çalışıyordu.

"Eve geçseydik bebeğim?"

"Eve geçtiğimizde beni kandırıp yatıracaktın"

"Evet, çünkü sarhoşsun Wooyoung. Sabah uyandığında senden dayak yemek istemiyorum"

Amoureux des imitateur | WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin