15.Bölüm

18 2 2
                                    

Karın boşluğumdaki ağrı git gide şiddetleniyordu elim ile ağzımı sıkıyordum ufak bir initli çıkınca Uras yerinden sıçrayarak kalktı ve telaşla

"Noluyor, çok mu ağrıyor bekle hemen doktoru arayacağım"dedi onu tuttum ağrı biraz daha şiddetlendi elimle yaramı tutarken bir ıslaklık hissettim

"Sanırım.."derin bir nefes aldım ve "dikişlerim açılmış"küçük bir çığlık attım Burak bu çığlığı duyup odaya gelmişti Uras direkt telefonu aldı ve bir numara tuşladı Burak yarama bir penye ile baskı uyguluyordu dikişten sonra bu kadar kanaması mümkün müydü? Uras beni kucakladı

"Keşke ölseydim"dedim Uras bana baktı ama hızını kesmeden aşağı indi etraf simsiyah oluyordu korkuyordum bayılıp, ölmekten uras ile bir tane güzel anı yaşayamadan ölmek istemiyordum gözlerimden yaşlar akmaya başladı ama direnmem lazımdı şimdi değil şimdi ölemezdim

"Alev sakın güzelim lütfen bende kal doktor uyumamanı söyledi tamam mı"dedi Uras ne ara arabaya binmiştik? Birden kan kusmaya başladım,hayır ölmek istemiyordum

"Uras ölmek istemiyorum.."dedim araba durdu gözlerim kapanıyordu Uras beni kucakladı ve hastaneye doğru ilerledik gözlerim kapanıyordu en son gördüğüm şey bir doktorun gözlerimi kontrol etmesiydi...

🐇

Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan ile karşılaştım ağzımda nefes almamı sağlayan bir maske vardı o kadar kötü müydüm karşıma baktığımda camın diğer tarafında Uras'ı Gürkan'ı ve Burağı gördüm Uras gülümsedi elimi kaldırmaya çalıştım ama o kadar yorgun hissediyordum ki sadece buruk bir gülümseme oluştu suratımda doktor odaya girdi tekrar o lanet ışıkla gözlerimi kontrol etti ve

"Alev hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"diye sordu noluyordu bana ölücek mıydım?

"Bilmiyorum,yorgun ve bitkin hissediyorum"doktor kafasını salladı ve bir dosyaya birşeyler yazdı hemşireye dönerek

"Hastamızı normal odaya alabiliriz"dedi ve gülümseyerek odadan çıktı ben yoğun bakımda mıydım? Hemşireye bakarak

"Bana noldu?"diye sordum

"Dikişiniz patlamıştı ve iç kısmı iltihap kapmıştı baya bir kan kaybettiniz hatta iki kere kalbiniz durdu ama şuan iyisiniz,meraak etmeyin daha iyi olucaksınız"gülümseyerek elimi tuttu nasıl kalbim durmuştu? Ne kadar da tatlı biriydi içeriye iki üç tane daha hemşire girdi ve altımdaki çarşaf ile birlikte beni tutarak yanımdaki sedyeye koydular odadan çıktığımızda hala oksijen tüpüne bağlıydım uras benim elimi tutarak yürüyordu

"Sevgilim,merak etme yanındayım ben sana hiç birşey olmiyacak,buna izin vermiyeceğim"dedi bir odaya girdik ve tekar o çarşaf ile beni yavaşça yatağa bıraktılar konuşamıyordum bile boğazım uyuşuyordu Gürkan ile burakta içeri girince gözlerim doldu ne oluyordu bana

"Eğer ölüceksem lütfen bunu benden saklam-"diyeceğim sırada Uras beni susturdu ve

"Saçmalama öyle birşey olmayacak,yok öyle birşey"dedi ona baktım ve elini tuttum ölmek istemiyordum,kaybeden taraf olmak istemiyordum ben hep kaybeden taraftım ama hayata karşı kaybetmek istemiyordum ailemi kazanamadan kaybettim, Nevin'imi kız kardeşim olarak bildiğim kız düşmanım çıktı onuda kaybettim, Uras'ımı kaybediyordum...ben hayata karşı kaybetmek istemiyorum Uras aklımdan geçenleri okumuş gibi avuç içini öptü ve

Karanlığın Yüzü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin