Sabah uyandığımda baş ucumda Uras vardı şaşkınca ona baktım.Yatakta hafif bir şekilde doğruldum.Beni yanağımdan öpüp masadaki gülü elime verdi
"Herşeye trip atmıyorsun güzelim dün ne dediğimin farkında değildim"dedi
"Sence tek özür dilemen gereken konu bu mu uras?"diye sordum hiç bişey demedi ve ayağa kalkıp
"Haklısın,o kadını eve dahi almamalıydım. Özür dilerim,beni istediğin gün tekrar geleceğim yanına"dedi ardından
"Kendine iyi bak sevgilim"diyerek odadan çıktı ağlamaya başladım.Neden suçlu hissediyordum ki.Gözlerimi sildim ve aşağı indim Uras Karam abimin yanında oturuyordu ben direkt Göktuğ abimin nerde olduğuna baktım ve bahçede oturduğunu gördüm.Bahçeye çıkıp derin bir nefes aldım
"Abi birşey sorabilir miyim?"dedim Göktuğ abime karşı
"Tabi sorabilirsin abisinin gülü"dedi
"Hepiniz uras'tan büyüksünüz nasıl oldu da Uras ile tanıştınız"dedim bana bakıp güldü ve
"Bir zamanlar Uras sadece bir çaylaktı onu biz eğittik.Bizim sayemizde eli silah tutuyor eskiden görünce bile titrerdi, bizim sayemizde dövüşü iyi biliyor eskiden kendini koruyamaz dayak yerdi,bizim sayemizde elindeki kimliği kullanmayı öğrendi eskiden herkesten saklardı.Tanışma serüvenimizde şöyle olmuştu.Uras gene bir ara sokakta dayak yemek üzereydi o zamanlar ya 17 ya 18 yaşında bizde gidip onu kurtardık baya senelerce bizim yanımızda yaşadı sonra ayrı eve çıkmak istediğini söyledi ve ayrı bir eve çıktı sonra daha az görüşür olduk ama bağımız asla kopmadı."dedi güldüm ve Uras'a baktım
"Abi biz aynı kişiden mi bahsediyoruz"diye sordum
"Evet abisinin gülü o boylu,kaslı gördüğün adam bir zamanlar ufak bir çaylaktı"dedi kocaman bir kahkaha patlattım ve Uras'a baktım bana garipçe bakıyordu.Güle güle balkon kapısını açtım abimde ayaklandı ve benle birlikte içeri geçti koltuğa otururken kahkaham devam ediyordu.Uras abime
"Abi noluyor?iyi mi alev?"diye sordu
"İyi iyi sadece senin bir zamanlar çaylak olduğunu, nasıl dayak yediğini ve bizim senle nasıl tanıştığımızı anlattım.Oda doğal olarak gülme krizine girdi"dedi Uras ilk defa utanmıştı kafasını eğdi ben hâlâ gülüyordum
"O yıllarını çok merak ediyorum"dedim Uras bana baktı
"Barışmak istediğin zaman fotoğraf gösterebilirim videolarda var"dedi uzatmak istemiyordum o an evdeki kamera geldi aklıma.Ciddileşip
"Telefonunu ver bakayım"dedim telefonunu verdi kamera sisteminin olduğu uygulamaya girip o güne gittim ve o saati ayarlayıp izlemeye başladım Göktuğ abimde benimle izliyordu
Uras normal bir şekilde bilgisayardan birşeyler anlatıyordu ben kapıya anahtarı taktığım anda o kadın Uras'ın elini beline koyup dudağını öpmüştü.Uras benim peşimden koşup geri geldiğinde kızın saçını tutup sertçe geriye doğru çekti ve yere yapıştırmıştı.Sinirle uras'a bakıp"Uras her ne olursa olsun bir kadına şiddet uygulaman doğru bir şey değil"dedim.Benim ardımdan Göktuğ abimde
"Ben sana böyle mi öğrettim Uras!bunu yapman yanlış"dedi Uras mahçup bir şekilde
"Haklısın abi ama o sinirle bende ne yaptığımın farkında değildim.Bir daha olmaz"dedi ayağa kalktım ve onun yanına gidip telefonu ceketinin cebine attım
"Umarım bir daha tanımadığım bir kızın yanından dahi geçmezsin Uras!"dedim ve
"Affettim seni"dedim sevinçle kalktı bana sarılıcakken Göktuğ abi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yüzü
Hành độngAilesinin terkettiği bir kız çalışmak için ünlü bir iş adamının otelinde işe giriyor.Ardından hayatının aşkı ile abilerini buluyor :)