Bavulumu tekmeledim ve merdivenlerden kayıp alt kata ulaştı. Bende yavaş yavaş merdivenlerden indim. Alt kata gelince bavulumu yerden kaldırdım ve sürüklemeye başladım. Dış kapıyı açıp kendimi dışarıya atmamla kapıdaki askerler direkt önüne geçti.
X: size izin vermediginimizi daha önce söylemiştim lady, lütfen zorluk cikarmayin
Yüzüne bakıp ofladim. O sırada kapı açıldı ve Thomas gelmişti. Kesin pişman olup beni içeriye sokmaya çalışacaktı.
Thm: bırakın nereye istiyorsa gidebilir
Askerler onayını aldıktan sonra önümden çekildiler. Dönüp thomas'a yazıklar olsun dercesine baktım ve bavulumu alıp oradan uzaklaştım.
...
1 saattir yürüyordum. Nereye gideceğimi bilmeden yürüyordum.
Gidecek bir yerim yoktu tanıdığım kimsede yoktu. Bavulumu yanıma sabitleyip kaldırımın ucuna oturdum. Neden böyle birşey yapmıştım onuda bilmiyorum. Burada takılı aldım acaba Dolmabahçe sarayında gidip zamanı değiştirmeye mı çalışsam ya işler daha da kötü olursa gittiğim zaman beni tutuklarsalar. Bilmiyorum kafamda deli sorular. O sırada önümde bir çift ayak durdu başımı kaldırdım Marshall Brown'du.Brw: burada ne işiniz var lady?
Onu görünce direkt kalktım ve
- merhaba efendim
Bavuluma göz gezdirdikten sonra üzerimi süzdü ve konuşmaya başladı.
Brw: burada ne yapıyorsunuz böyle? Size dışarının tehlikeli olduğunu söylemiştim.
- önemli değil
Asık suratımı görünce birşeylerin yoldunda olmadığını anlayacak ki soru yöneltti bana
Brw: bir sorun mu var lady? Thomas ile mı yoksa
- evet sorun var. Thomas ile tartıştık ve evi terkettim
Brw: o da senin gitmene izin mi verdi yani?
- ondan bir izin istemedim Marshall, böyle istedim ve oldu.
Brw: gidecek yeriniz var mı peki?
- hayır yok olsaydı burada oturmazdim
Brw: bu sebeple konağa dönmeniz gerekiyor sizi konağa kadar bırakayım
- Hayır istemiyorum
Etrafa bakıp biraz düşündü.
Brw: Tamam öyleyse sizi bir otele yerleştireyim gerisine bakarız
- istemiyorum
Brw: gerçekten... İnat etmeyin lady
- sizi thomas sayesinde tanıyorum sizin yardımınız onun yardımı sayılır
Brw: böyle şeylere takılıyor musunuz? Öyleyse şöyle yapalım başının çaresine bakana kadar otelde kal ve oteli benim ayarladığımi general'i soylemeyecegim
Olurdu. Başka çarem de yoktu.
- tamam
Brw: öyleyse gidelim
Bavulumu kulpundan tutup kaldırdı.
- onu yerden de çekebilirsiniz zahmet etmenize gerek yok
Diyip tutma yerinden tutup uzattım.
Brw: pratik daha önce görmemiştim
- ilkler bende
Diyip gülümsedim ve yürümeye başladık. Arabaya geldiğimiz zaman bavulu arka koltuklara yerleştirip öne oturduk ve arabayı otele sürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İngiliz Subay~ Thomas
Historical Fictionzamanda yolculuk yapıp kurtuluş savaşı dönemine giden ve İngiliz subay ild tanışır. Yaptığı şeyled sadece onu değil ülkenin geleceğinide etkiler. Pera palas'ta gece yarısı dizisinden alıntı uyarlama