İngiliz Subay~ Thomas

29- aşık ben

...

Zamanda yolculuk gerçekleşti ver ben tekrar thomas'ın yanına gidiyordum. Kalbimin sesini dinliyordum aklım ne kadar bana ondan uzak durması söylesede ben kalbimi dinliyordum.

Lobiye gelmiştim hızlıca merdivenlerden çıkıp odaya gittim kapıyı çaldım çaldım ama açan olmadı. Geri aşağı kata inip yemek salonuna indim Thomas oturmuş kahvaltı yapıyordu. Bıraktığım zamana geri gelmiştim çok zaman geçmemişti aradan dakikalar sadece.
Thomas'ın oturduğu masaya geldim ve saldalyeyo çekip oturdum.

Thm: nerdesin sen? Sabah kalkinca seni yanımda görmeyince endişelendim

- canım ya siz yapmaz mısınız barlardaki kızları sabah bırakıp gidersiniz falan aynısıni hisset diye

Söylediğim şeye ofladi

Thm: benim o ayakları biraktigimi biliyorsun hem onlar senden önce olan şeylerdi. Senden önce dünyam cehennemdi seninle cennet

- vay vay edebiyatçı subaya bak

Thm: ne oldu sana ladyim?

- seni seviyorum ben ama gicikta oluyorum

Thomas kahkaha patlattı.

Thm: gıcık olduğunu biliyorum belli ediyorsun zaten ama ilk defa bu kadar içten beni sevdiğini söyledin

Parmağımı thomasa doğru sallayıp

- bana bak adam seni başka kadınlarla görürsem var ya fena olur

Thm: başka kadınlar kim ya isim olmaz

- öyle tamam

...

Kahvaltımızı ettik lobide oturmuştuk

- senin işin yok mu bugün ?

Thm:tatil ya

- hmm

Thomas yüzümü inceliyordu ve garip bir şekilde sırıtıyordu.

Thm: sex konusu hiç açılmadı güzel seviştik

Direkt thomas'in ağzını kapattım

- aptal orta yerde niye söylüyorsun

Elleriyle saçımı geriye attı. Bende elimi çektim ağzından

Thm: utandin mı ?

- ben unuttum onu

Thm: çok çabuk unutmuşsun hatırlayalım

- yaaaa sus

Yanağıma öpücük kondurdu. O sırada köşede linayi gördüm ha ssss..

Uzun zaman yoktum yazarım artık kusura bakmayın. Diş tel takiyoz bana 4 dişimi cekecekler 2 çektik çok ağrı yapiyo zor iş