KEYİFLİ OKUMALAR ...
Şu hayata bir daha gelsem yine senden nefret ederim. Hayır! Bunu anladım ben artık senden nefret bile etmiyorum. Sensiz yaşayamam dediğim zamanları hatırlıyorum da çok saçmalamışım. Ben sensiz de yaşayabiliyorum.
İnanılır gibi değil am şuan Dinçer Bey ile aynı kahvaltı masasındaydık. Herkes çok şaşırmıştı.
Bir yandan kahvaltı ediyorlardı bir yandan da Dinçer Bey'e bakıyorlardı anının gerçekliğini sorguluyorlardı. Bartu bir süre sorgulamayı bırakıp bana bakmaya başladı. Ondan yana asla dönmedim. Beni kırmıştı hemde çok fazla kırmıştı. Neden şaşırdım ki buna. Beni ailem istememiş. Hata bendeydi kendimi çok fazla kaptırmıştım aile saadetine. Ailemde görmediğim saadeti başkalarından beklmem benim hatamdı. APTAL !!!Tabağıma koyduklarıma işkence uyguluyordum. İştahım yoktu. Son günlerde hep böyleydi bu durum. Gerçekler yüzüme tokat gibi çarptığından beri fazlalık gibi hissediyordum. Canım sıkkın olduğu zamanlar hiçbir şey yiyemiyordum.
" Merin " Bartu'nun bana seslenmesiyle gönülsüzce ona döndüm. " Kahvaltın bittiyse seninle konuşalım " demesiyle alaycı bir gülüş belirdi dudaklarımda. Çatalımı bıraktıktan sonra peçeteyle ağzımı sildikten sonra ayağa kalktım. Benim ayağa kalkmamla oda ayağa kalkmıştı. Ona doğru dönerek " kahvaltım bitti ama seninle konuşacak hiçbir şeyim yok " gözlerime yapma dercesine baktı. " Merin hadi be kızım" gülerek kafamı hayır dercesine salladım. " Bir yara kabuk bağlamışken sen o yara ile tekrar oynadın. Sen haklıydın belki de ben haddimi sen konsunda fazlaca aştım. Kardeş gibi olduğumuzu düşündüm ama yanıldığımı , kimse olduğumu çok iyi gösterdin bana " gözlerinde ki pişmanlık ve utanç okunabiliyordu. Belki başkası için Bartu'nun sözleri normal hatta büyütülmeyecek kadar anlamsız olabilirdi. Ama benim için değil ben yıllar önce kırıldığım yerden tekrar kırıldım.
" Merin yemin ediyorum ağzımdan sinirle çıktı o sözler, aptallık ettim özür dilerim. Çok pişmanım. " Dinçer Bey'in çatık kaşlarla bizi izlediğini gördüm. Diğerleri ise durgundu.
" Bartu bazı sözleri geri alamazsın. O yüzden uzatma. Dediğim gibi sen konusunda haddimi fazlaca aştım. " Dinçer Bey'e baktım. O zaten bana bakıyordu. Tekrar Bartu'ya baktım. " Bundan sonra Dinçer Bey neyse sende o sun. Olması gerektiği gibi " Hiçbir şey demeden odama çıktım.Bir süre odamda oturduktan sonra Yaman gelip Dinçer Bey'in herkesi salonda toplanmasını istediğini söyledi. Yaman ile Beraber aşağı indiğimizde herkes oradaydı. Her yer doluydu. Bartu ve Dinçer Bey'in yanı boştu. Bartu muhtemelen onun yanına oturacağımı düşündüğü için biraz yana kaydı. Ama onun önünden geçip Dinçer Bey'in yanına oturdum. Bartu'nun kaşları havalandı. Yaman ve Tolga da alttan alttan kıs kıs gülüyorlardı.
Dinçer Bey'in , yanına oturduğum için gerildiğini görebiliyordum.Boğazını temizleyerek konuşmaya başladı. " Herkes neden içeri girdiğimin hikayesini az çok biliyor . Bildiğiniz üzere bir sürü düşmanımız var. Yıkılmamızı dört gözle bekleyen şerefsizler var. Hepsinin sırası gelecek. Ama öncelik 6 halka da. " Sonra gözlerini bana çevirdiği. Kısa bir bakış attıktan sonra tekrar önüne döndü. " Merin Hanım iki tanesinin icabına baktı. Ve bu çok ses uyandırdı. Geriye kalan 4 halkanın ölümü ile Ülke ayaklancak. Zaten baştakiler bizden şüphelenecek ama önemli olan halkın şüphelenmemesi çünkü çok fazla kan dökülür ki ben dökülmesini istiyorum ama halktan masum insanların kanı dökülmesin. İnce eleyip sık dokumamız gerek."
Bartu sözü devraldı. " Yani ölümü başkalarının üstüne yıkmalıyız. Zaten baştakiler bizden bilecek. Bilsinler. Ama halk bizden bilmesin. " Yaman çenesini kaşıyarak araya girdi " yok mu üstüne yıka bileceğimiz biri" Dinçer Bey'e bakarak soruyu ona yönettiğini belirdi. " Var ama basit insanlar. Yani halk inanamaz üstüne yıka bileceğimiz sağlam biri şu anlık yok " Dedi Dinçer Bey. Kaşları her zaman ki gibi yine çatıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİNCİFRE
Tiểu Thuyết ChungKarşımda ki koltuğa baştan çıkarıcı bir şekilde yayılmış beni izliyordu. Siktir şuan ne kadar çekici ve günaha davetkar olduğundan habersizdi. Bu baştan çıkarıcı görüntüyü kafamdan imha etmeye çalışarak konuşmaya devam ettim. - Hep ilk vazgeçilen b...