9. Bölüm: UYAN

284 25 17
                                    

Yorum yapıp , oy vermeyi unutmayın 🙂

KEYİFLİ OKUMALAR...

DİNÇER;

Saatlerdir ameliyathanenin önünde bekliyorduk. Kaç saat geçti bilmiyorum ama benim güzelim, Merinim hala çıkmamıştı içerden. Kızlar ağlamaktan harap olmuş bir şekilde oturmuşlar ve hala sessiz sessiz ağlıyorlardı.

Herkes burda onu bekliyordu. Gözlerini kapamadan önce suçsuz olduğunu öğrendiği abisi de burda onu bekliyordu.

Evliyatını siktiğimin pici Aslan da gelmeye çalıştı ama ağzını burununu dağıtıp gönderdim kansızı. Yanında ona sülük gibi yapışan kadını da getirmişti. Kadın hem arkadaşına ihanet etsin hemde onun için ağlasın. Bunlar çok iğrenç inslar. Belli ki ar damarları patlamış.

Saatlerdir bir doktor bile çıkmadı dışarı artık beklemekten kafayı yiyecektim resmen. Ellerimde hala Merinimin kanı vardı. O sağ salim çıkana kadar da ellerimi yıkamaya niyetim yok.

Geçmişim ve hayatım o kadar karanlık ve kirli ki kendimi onun yanına yakıştıramıyorum. Ona birşey olacak ve ben yine güneşimi kaybedeceğim diye ödüm kopuyor.

Etrafa tüm adamlarımı saldım ama bunu yapanı bir türlü bulamadık.  Andım olsun ki Canımın canını yakanı yaşatmayacam.

İşkence gibi geçen saatlerin ardından sonunda ameliyathanenin kapısı açıldı. İçerden çıkan doktar ile beraber hepimiz onun etrafına toplandık.

Hep bir ağızdan Merin'in durumunu sorarken doktor elini kaldırıp hepimizi susturdu.

" Öncelikle ameliyat başaralı geçti. Gerçekten bizi ve Merin hanımı zorlayan bir ameliyattı.  Kurşun arka taraftam bir böbreğini parçalamış. İç kanamayı durdurmak oldukça zorladı bizi. Bir süre yoğun bakımın da kalacak.  Eğer durumu kötüye gitmezse normal odaya alacağız. "

Doktor açıklamasını yaptıktan sonra yanımızdan ayrıldı.

Diğerlerine dönerek
" Siz artık eve gidin burası bende birşey olursa haber veririm size" dediğimde başta herkes itiraz etse de daha sonra gittiler.

Yine beklemeye başladım. Beklerim. Hep beklerim. Yolun sonunda bana gelecekse öldükten sonra bile beklerim

2 gün koca gün geçti ama Merin hala uyanmıyordu. Defalarca yanına gitmek istedim ama hemşireler içeri girmeme izin vermiyorlardı.

Merin'in odasının kapısı açıldı ve içerden çıkan hemşire den  içeri girmek için tekrar izin istedim. Sonunda izin alabilmiştim

Kapıyı hafif aralayıp derin bir nefes aldıktan sonra içeri girdim. Oradaydı Merin'im hiç hareket etmeden öylece uyuyordu yavaşça yanına yaklaştım elini tuttuktan sonra dudaklarımı alnına bastırdım. Sandalyeyi çekip oturdum yanına. Tekrar elini tuttum bir daha hiç bırakmamak üzere.

" Uyan güzelim. Sensiz nefes almak , uyumak , yaşamak çok zor. Sen burda böyle yatınca ömrümden seneler gidiyor. O kurşun sadece seni yaralamadı. O kurşun benim kalbimi deldi geçti. Uyan ki mutluluk kursağımızda kalmasın. Uyan ki mutlu sonlar sadece masallarda olmasın. " Gözümden düşen yaşları sildim. Ayağa kalkıp tam gidecek iken elimi tuttu. Merin elimi tuttu.

" Kursağımızda kalmayacak " dedi. Yavaş yavaş ona doğru döndüm. Gülümseyerek bana baktı. Yanına gidip yüzüne sayısız öpücük bıraktım. Daha sonra doktor geldi kontrol etti dediğine göre yarın taburu olacakmış.

Doktor gittikten sonra kapı açıldı ve bizimkiler girdi. Kızlar Merin'i gördüğünde ağlamaya başladı.

" Öleceksin sandık. " Diyerek hıçkırarak ağlamaya başladılar. Hepsi sırayla Merine sarılmaya başladı. Kapı tekrar açıldı. İçeri Poyraz girdi. Yavaş yavaş Merine doğru geldi. Tam önünde durdu ve hiçbir şey demeden öylece Merin'in gözlerine baktı. Merine baktığımda gözlerinde yaşlar usul usul akmaya başladı. Kollarını açıp " Abi " diyerek hıçkırarak ağlamaya başladı. Poyraz da anında ona sarıldı. Herkes odadan çıktı onları odada yalnız bıraktık

ZİNCİFRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin