~Ejderha Hanesi~

~Geri Dön~

Medya: Rhaeynra ve Visenya

İyi okumalar:))

Kraliçenin kararı konseye bomba etkisi yarattı. Yeni tahta oturmuş ve daha bir kaç hafta önce düşük yapmış bir kadın şimdi ejderha sırtında ordu yönetmekten bahsediyordu. Ordu için yeteri ejderha vardı. Prens eş Daemon Caraxes'e , Prenses Visenya Meraxes'e ,Prens Aemond Vhagar'a ve Prens Aegon Sunfyre'a biniyordu. Meraxes ve Vhagar fetih zamanından gelen iki ejderhaydı. İkisi tek başlarına bile yeterlerdi. Ayrıca kraliçenin ejderhası savaş görmemişti. Sırf kızına kızdığı için savaşa dahil olmasını anlayamazdı çok saygıdeğer konsey üyeleri. Onlar rahimde bir çocuk taşımayı,o çocuğu doğurmayı, büyütmeyi ve ona olan bağlılığı nereden bileceklerdi ki. Onların tek bildiği zevkleri ve soyları için üreme çabalarıydı. Küçük Konsey odasında kraliçeyi anlayan tek kişi Dul Kraliçe Alicent'tı. Dört sağlıklı çocuk doğurmuştu. Oda çocukları için çok endişeliydi. ''- Bende geliyorum. İstedikleri mektubu da yazacağım. Burada kös kös oturmanın alemi yok. Diyar beklemek zorunda.''dedi herzmanki sakin tınısında. Telaşını gizlemekte zorlanmıyordu.

''- O maktup kızımın ölüm fermanı Alicent. Bizim için kendini feda etmesine müshade edemem. Bu onun vazifesi değil.'' diye bağırdı kraliçe. Alicent ise çocukları yaşasın diye kızın yem olmasına rağzıydı. Kocasına olan bağlılığı için tahta oturmasına göz yummuş yardım etmişti fakat bu olanlar Diyara huzur getirmek yerine savaşı getirmişti. Çocuklarını olabildiğince uzak tutmalıydı. Zeki çocuğuna Aemond'a ihtiyacı vardı. O hallederdi, o annsinin sözünden çıkmazdı.

Her iki kadının bilmedikleri şeyler ise çocuklarının bir elmanın iki yarısı olmasıydı. Alicent oğlunun ona bu ihanette yardım edeceğini düşünüyordu. Rhaenyra ise kızına söz geçirip sindirebileceğini.

....

Daemon'dan...

Nehirova kuşatması Tully Hanesi Karargahı

Daemon Targaryen ejderhasıyla yere indiğinde Tully hanesi kuşatmaya karşılık vermek için plan yapıyorlardı. Kadınlarını ve çocuklarını güvenli bir yere aldıklarından beri Greyjoylar onlara saldırıyordu. Bir haftadır durum vahimdi. Lort Edmund Tully dışarıdaki cümbüşe kayıtsız kalmadı ve kolundaki eşi ve yanlarında oğlu ile beraber çadırlardan çıktılar ve dev kırmızı '' Kan Solucanı'' lakaplı Caraxes'e korkuyla baktılar. Leydi Tully'nin ağzından hayret nidası döküldü ve eli ağzına gitti.

Prens Daemon Targaryen bineğinden indi ve ona hayretle bakan insanları umursamadan hedefine ilerledi. Leydi Tully'nin eline bir öpücük kondurdu ve konuşmaya başladı.''- Elena hiç değişemişsin. Hala harika görünüyorsun.''dedi konudan bağımsız. Kızıl kadın sadece gülümsemekle yetindi. Başını onaylarcasına salladı. Daemon hemen ardından eski dostuna ilerledi. Elini uzattı ve adamın elini tutumasını bekledi.

"- Neden burdasın Prens Daemon?"dedi Edmund Tully ona uzatılan eli görmezden gelerek.

"- Greyjoylar sadece sizin canınızı yakmıyor. Buraya size yardıma geldim."dedi sakinlikle.

"- Asker olmadan tek başına gelmişsin. Benimle dalga mı geçiyorsun?"diye sordu Lord Tully kaşları kalkmış ve ağzı eğilmişti.

"- Şartlarımı kabul edince askerlerimde gelecek."dedi Daemon.

"- Ne şartı?"diye sordu Lort Tully.

"- Bağlılık."dedi Daemon adamın mavi gözlerine bakarken.

Lort Tully istemsizce kasıldı. Tahta prensesin çıktığını biliyordu. Zamanında ona bağlılık yemini etmişti şimdi karşı çıkacak değildi. "- Beni ve hanemi ihanetle suçlamıyorsan zaten bağlı olduğumu bilirdin, Daemon."dedi sadece.