İkinci bölümle herkese merhaba. 🐣❤️
İnsan yaradılış gereği mutlu olmak için bir sebep arar. Karanlığın içinde ayın ışığına ihtiyaç duyması gibi, işte bu yüzden mutluluğun yolu karanlığın içinde sana aydınlık olacak bir varlıktan geçer. Benim mutluluğa giden karanlık yolumu aydınlatan ay ışığım ise kız kardeşim. Onun benim dünyama ilk geldiği andan itibaren fırtınalarım dindi, gülüşü ışık saçtı, varoluşu güç verdi. Sırlarımın sahibi, hayatın bana verdiği armağan.
Yeni bir ceset bulunması sonucu ekiple beraber olay yerine doğru yola çıkıp sabah arşınladığım yolu geri dönüyordum resmen. Bu olayı araştırmamızın daha ikinci günündeydik ve çözülmeyi bekleyen cesetlerin üstüne bir tanesini daha eklemek için yola koyulmuştuk. Gerçi gelen bilgiye göre bu cesette üç gün önce denize atılmış yani biz dosyayı almadan önce işlenmiş bir cinayet. Arabanın durmasıyla olay yerine geldiğimizi anladım. Araçtan inince yine beni şaşırtmayan bir kalabalık vardı olay yerinin az ötesinde. Bu görüntü insanoğlunun garipliğini gözümüzün önüne seriyor resmen. İnsanın bu merakı ölümün aldığı cana değil, ölümün yaratığı olayadır. Bu kargaşa gidenin bıraktığı acıya ortak olmak için değil, acının üstüne acı eklemek için. İnsan kalabalığını geçerek bizimkilerin yanına yaklaştım.
" olay yeri işini bitirdi mi "?
" şimdi bitirdi baş komiserim "
" ceset hakkında ne var elimizde "
" 19-20 yaşlarında genç bir kız, olay yerinin şu anlık verdiği bilgiye göre şiddet yok büyük ihtimal zehirleme sonrasında da denize atılmış ya da intihar etmiş. "
" Mış miş biz bunlarla iş yapar mıydık özgür "
" hayır tabi "
" o zaman bana adam akıllı bilgi getirin biz buraya gelene kadar ne yaptınız eda "
" baş komiserim olay yerini sakinleştirmeye çalıştık ilk etapta insanları uzaklaştırmak zor oldu "
" anladım "
Elimizde hiç bilgi olmamasının siniriyle ekiplere döndüm.
" şimdi bu kızın adını kim olduğunu varsa ailesini okulu hayatı ile ilgili ne bilgi varsa öğrenin yarım saatiniz var bana adam akılı bilgiler getirin " dediğimi duyan ekibin hemen bilgi toplamaya başladıklarını görünce cesede ve cesedin başında duran olay yeri incelemeden bilgenin yanına gittim.
Eğilip genç kıza bakınca gözlerim doldu, daha çok gençti neredeyse kız kardeşimle yaşıt duruyordu, bu düşünce beynimde bir volkan patlamasına neden oldu. Üzüntümü hemen gizleyerek bilgeye döndüm
" ilk bulguların ne bilge "
" yaşının genç olduğunu söylememe gerek yok gibi " bilmiş bir şekilde tebessüm etti, tabi biliyordu ondan sadece kendi tespitlerini istediğimi, ben gözlerimi bayınca konuşmaya başladı.
" ilk bakışta herkes intihar der. "
" ama sen farklı düşünüyorsun "
" evet, çünkü aldığını düşündüğümüz zehir damardan şırıngayla alınmış eğer düşündüğüm zehirse intihar etmek isteyen biri ağız yoluyla da bunu yapar ama bu kız kendi istediği dışında bu zehri almış ve bence denize atılırken de kendinde değildi. "
" tamam, lütfen otopsiyi biran önce tamamlayalım "
" emriniz olur baş komiserim " diyerek güldü.
" emir değil rica "
"tabi" der demez gitmek için dönüp bir iki adım atmıştı ki bir şey unutmuş gibi durdu ve bir anda geri dönüp elini cebine atıp küçük delil poşetini bana uzattı.
YOU ARE READING
GECENİN ESİRİ
Teen FictionKaranlık bir gece Kulağımda bir ses Ensemde bir nefes Rüya mı bilinmez Sanrılı bir gece Cesed dolu derya Miras bir kader Gerçek ne bilinmez Tekerrür eden bir tarih, suçun mükerriri zannedilen bir kız. Bu yolun sonu ya başlangıcı ya da sonu olacak...