Yorum yapın!!!
Yavrularla beraber yaşamaya başlamamızın üstünden 2 gün geçmişti ve bu sürede hepsi bana iyice alışmış yanımdan ayrılmaz olmuşlardı.
İlk gün kısa bir süreliğine mağaradan çıkmış ve geri geldiğimde yavrulardan birini nerdeyse boğulurken bulmuştum. O yüzden o zamandan beri yavruları da gittiğim yerlere götürüyordum. Sırt çantamda ne kadar sakin durmasalar bile çıkarttığımda benden pek uzaklaşmadıkları için pek sorun çıkmıyordu.
Aslında biraz uğraşsam onlar için deriden tasma yapabilirdim ama bu onları sadece istemedikleri bişeye zorlamak olurdu. Ailemden ne farkım kalırdı ki öyle bi durumda?
Sonunda mağaradan çıkıp gölün kenarına gelince çantamdaki yavruları dikkatli bir şekilde çıkartıp yere koydum. Hepsi anında etrafa dağılıp birbirleri ile oynamaya başladı. Sonunda hepsini çıkartınca ayaklanıp yola koyulmamla onlarda oynaya oynaya ayaklarımın altında dolanmaya başladılar.
Onları izleye izleye artık ezbere bildiğim yolları yürüyüp tuzakları teker teker kontrol ederek yakaladığım hayvanları belime deri ile yaptığım kemere astım.
Genelde tavşan, kirpi ve vahşi kuşlar gibi minik hayvanlar takılıyordu.
Yavrular ben yürüdükçe arada kemerimde asılı kalan hayvanlara saldırmaya çalışıyor bir süre onlara asılı kalıp çeneleri yorulunca ise yere düşüp yakalayarak kardeşlerine geri dönüyor daha sonra hevesi tekrar yerine gelince aynı işleme devam ediyordu.
Onların bu komik ve şapşal halleri beni güldürürken elimdeki hayvanları göletin kenarında acil ihtiyaç olabilecek eşyaları saklayabilmek için taşlardan yaptığım küçük gediğe koyup önüne de başka bir taş koydum.
Şu an mağaraya gidip oturtmayı hiçte istemiyordum. O yüzden ilerleyip etrafı dolaşmaya başladım. Yolda bulduğum ve sağlıklı olduğunu bildiğim bitkileri alarak dikkatlice çantama koyuyordum. En sonunda çantam dolduğunda hava kararmaya yaklaşmıştı ve sabahtan beri kasıklarımda anlamlandıramadığım bir ağrı vardı.
Mağaraya geri döndüğümde ağrı artık katlanılmaz bi hale gelmişti. Zorla yatağıma yattığımda hemen cenin pozisyonu alıp ağrının geçmesini bekledim. Adetim son zamanlarda yaşadığım stres yüzünden gecilmişti ve şu an o gecikmenin acısını çıkarırcasına ağrıyordu.
Dayanamayıp acıyla inlediğim yanağıma değen ıslak burunla zorla gözlerimi arakadığımda yedi yavruda bana anlamaya çalışır gibi bakıyordu. En öndeki beyaz yavru teselli eder gibi anlımı yaladığında ağrıdan dolayı acıyla gülümseyip başını okşadım.
Tekrar gelen ağrı ile elim aninda geri kasıklarıma gitmişti. Yavrular sanki nerenin ağrıdığını anlamış gibi hepsi birden karnıma yaslanıp teselli etmek istercesine burunlarını sürtüp yalıyorlardı.
Bir süre sonra onların sıcaklıkları iyi gelirken onlarda durulmuş sadece karnımın yanında oturmuş bana bakıyorlardı.
Onlara gülümseyip gözlerimi kapattığımda anında uyuya kaldım.
Sabah tekrar ağrıyla uyanırken ağrı düne göre daha azdı. Zorla ayaklanmamla benimle beraber kurt yavrularıda ayaklanmıştı.
Çantamda dün topladığım otları çıkartarak içinden zencefilleri alıp ateş yakmaya koyuldum. Bir süre sonra ateş yandığında şelaleden biraz su alarak daha önce kilden yaptığım tabak benzeri eğri büğrü şeyde kaynatmaya başladım.
Su kaynarken bende zencefilleri olabildiğince parçalara ayırmakla uğraşıyordum bir süre sonra su kaynadığında içine zencefilleri atarak biraz daha kaynattım.
Ateşten aldığım kabı soğuması için kenera koyup yeni kap aldım. Kaba bi miktar kaynattığım karışımdan aldıktan sonra acı tadına rağmen kendimi içmeye zorladım.
Bir süre sonra kendimi daha iyi hissederken bu sefer daha rahat bi uyku çekmiştim.
Uyandığımda saatin kaç olduğunu bilmesemde çoktan hava aydınlanmış ve güneşin durumundan anladığım kadarıyla öğlene geliyordu.
Yataktan gerinerek kalkıp dışardaki bir iki işimi hallettim. Temiz havada dolaşmak iyi gelmişti akşama doğru tekrar mağaraya döndüğümde her yerimin kan olması işin en kötü yanıydı.
P
Bu durum moralimi bozarken kıyafetlerimi çıkartıp suyla çitilemeye başladım.Daha kurumadığı için kolayca çıkmıştı. Kıyafetlerin hepsini yaktığım ateşin başına koyup kurumasını bekledim bende o sırada önceden p pelerine sarılıp p l.
Kendime k diksem iyi olacaktı. Ayrıca hâla kış için l yiyeceğim yoktu ah ve akşam içinde yemek yapmamıştım. Getirdiğim etleri yavruların ulaşamayacağı yerlere koymayı unutmuştum.
Bu kadar işe rağmen kendimi çok yorgun hissediyordum öyle ki bir süre sonra gözlerim kendiliğinden kapanmış ve uyuya kalmıştım bile.
•••
Kısa bi bölüm olduğunun farkındayım ama Biraz meşgulüm şu aralar dersler, sınavlar, performanslar vesaire oldum yani bi sonraki bölüm umarım daha uzun olup daha kısa zamanda gelecek.
Bu arada sizce karakterin adı ne olmalı ve dış görünüşü nasıl sizce?
Bu oy ve yorum sayıları bana da haksızlık böyle devam ederse sanırım yayından kaldıracağım kitabı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri (Mpreg)
Historical FictionGenç adam yavaş yavaş gelen şuuru ile göz kapaklarını aralayıp görüşünü netleştirmeye çalışsada bir süre bunu başaramamış ama buna rağmen yerden destek alarak kalkmaya çalışmıştı. Hafif o hafif doğrulurken görüşü ve bilincide yerine geliyordu. Etraf...