Yorum yapın!
Aradan geçen günlerde sonunda kış bitmiş yerine ilkbahar gelmeye başlamıştı sonunda Atar arada bilgidip iki üç gün sonra geri geliyordu. Artık çok olmasa bile iletişimimiz baya bi ilerlemişti.
Atar gittiği zaman kendimi boşlukta gibi hissettiğim çok oluyordu. Yavrular artık baya bi büyümüş annelerinin boyunu almıştı. Aralarında en irisi kuz en küçük olansa kış olmuştu. Kuz bir süre sonra alfalığı ele almış tüm sürüyü gerektiği şekilde kontrol ediyordu. Ama hâlâ bir dediğimi iki yapmıyorlardı. Her sabah mutlaka beraber yürüyüş yapıp öğlen ise hepimiz hendi halimizde takılıyorduk.
Ama genelde bi tane olsun yavru peşimden gelip bana takılıyor bu sayede yanlız hissetmeme engel oluyordu. Okçuluk yeteneklerim ve bitkiler üzerindeki hakimiyetimde baya bi gelişmişti. Baharın gelmesiyle daha fazla bitki ortaya çıkarken bu benim içinde büyük bi sevinç kaynağı olmuştu.
Atar iki gün önce gitmişti bense şu an kuz'la beraber ormanda dolaşıp şelalenin yamacında birkaç bitki toplamaya çalışıyordum.
Kuz yokardan dikkatlice beni izleyerek sanki yanına gelmemi istermişçesine habire hırlayıp kendi etrafında dönerek bişeyler yapıyordu.
Tırmandığım yer biraz sakat olsada bitkiye nerdeyse ulaşmak üzere olduğum için bunu fazla umursamayıp bitkiye odaklandım.
Aşağısı rahat üç metre vardı ama bulunduğum sıkıntının büyük olmasından dolayı içim rahattı. Tam bitkiyi almışken uzaktan gelen at kişnemesine dönüp Atay'ı görünce sevinçle el sallayıp ismini seslendim.
Atay'ın beni görmesiyle bağırarak bişeyler söylemeye başlaması bir oldu. Çok telaşlı görünüyordu ama sesini bir türlü duyamıyordum. Sonunda daha da yaklaşmasıyla in dediğini anlayınca kayifle kafa sallayıp işimi çoktan bitirmiş olmanın rahatlığıyla elimdeki bitkiyi çantama koyarak yavaş yavaş inmeye başladım.
İndikçe Akay'ın söylemeleri artıyor öfkeyle bu yaptığımın saçmalık olduğunu söyleyip duruyordu. Onunbu halleri gülmemi sağlamıştı.
Biraz daha indikten sonra aşağıda basacak biyer bulamadığım için sakin olmaya çalışarak etrafı incelemeye başladım. Hâla iki metre yükseklikteydim.
Sonunda bulduğum küçük sıkıntıya ayağımı atarken bi yandan da diğer ayağımı koyacak bi yer araniyordum ki çıkıntı tüm yükümü taşıyamayarak kırılmıştı.
Panikle biyere tutunmak için elimi uzatsamda bu hareketim düşmenin etkisini yavaslatmaya bile yaramamış dahasına tutunmaya çalıştığım taşın boydan boya kolumu kesmesine neden olmuştu.
Kalbim korkuyla çarparken sert rüzgardan ve ani adrenalinden dolayı kuz'un ve Atay'ın bağırışları kulağıma ulaşsasa anlamıyordum.
Bu sefer de böyle mi ölecektim?
Sonunda özgürlüğe kavuşmuşken böyle ölmek istemiyorum. Ama diğer tarafından bakarsak kısa süreliğine de olsa istediğime kavuşmuştum.
Bunları düşünürken vücudundan bi anda çıkan ışıkla gözlerimi istemsiz kapattım. Daha sonrasında ise sert zeminle ardından da suyla buluşan vücudumun inanılmaz ağrısı yüzünden bilincimi tamamen kaybetmiştim.
•••
Sonunda asıl hikayeyi başlatabildim. Çok mutluyum 🥹🥹🥹
Bayramınız şimdiden mübarek olsun
Sizce nasıl olmuş?
Akay yeri--->
Ana karakter (isim bulmuş muydum ben buna ya?)--->
Kuz--->
Ah son olarak lütfen bölümü okuyup hiçbir yorum yapmadan sonuna gelince yeni bölüm ne zaman? Yeni bölüm. Gibi yorumlar yapmayın gerçekten sinir oluyorum ayıp yani yapmanız bunu genel olarak söylüyorum bu arada kimse üstüne alınmasın yada alınsın umrumda değil egodan dolayı yapmıyorum bunu bi emek verip karşılığında bunu alınca rahatsız olduğum için yapıyorum.
Aranızda bilenler var bu sene üniversite sınavlarına gireceğim ve onlar için çalışıyorum haliyle zamanım çok dar. Netlerim düşük sonuç olarak lütfen ama lütfen yeni bölüm diyerek darlamayın. Ha ama ben arada bölüm yapmayı tamamen unutuyorum o yüzden haftada bir yazsanız bişey olmaz. Aslında yeni bölüm istenmesi değilde yorum yazmadan istenmesinden rahatsızım o yüzden yapın yapmak istiyorsanız ama lütfen öncesinde bi yüzünüz olsun.
Neyse işte kendinize iyi bakın 😘 bu duyuru içinde kusura bakmayın lütfen ama artık baya moral bozuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri (Mpreg)
Ficção HistóricaGenç adam yavaş yavaş gelen şuuru ile göz kapaklarını aralayıp görüşünü netleştirmeye çalışsada bir süre bunu başaramamış ama buna rağmen yerden destek alarak kalkmaya çalışmıştı. Hafif o hafif doğrulurken görüşü ve bilincide yerine geliyordu. Etraf...