Ferit cevap verdi. İlk başta şokta olmasına rağmen tutkulu öpücük içinde bir şeyleri yeniden ateşledi. Buna ihtiyacı olduğu nefes almak için bile durmamasından belliydi.
Seyran geri çekildi ve yüzünü göğsüne sakladı. Onu içten bir kucaklamanın içine çekti. Birkaç dakika önce onu görmezden gelmeye odaklanmıştı ama kız sadece kokusuyla bile onu transa geçirmeyi başarmıştı.
Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra konuşmaları gerektiğini anladılar. Bir ilişkinin sağlıklı olabilmesi için, özellikle de bir yanlış anlaşılma meydana geldiğinde, iletişim çok önemlidir. Kötü duyguları saklamak ve zamanla büyümelerine izin vermek çoğu ilişkinin başarısız olmasının nedenidir.
İlk hamleyi Seyran yaptı. Ferit'in elini tuttu ve onu sakin bir şekilde konuşabilecekleri odasına götürdü.
Karşılıklı oturdular, aralarındaki boşluk ifade edilmemiş duyguların ağırlığıyla doluydu. Sessizliği ilk bozan, ellerini kucağında kavuşturmuş olan Seyran oldu.
"Sanırım konuşma zamanı geldi. Özür dileyerek başlamak istiyorum. Dün gecenin ikimiz için de zor geçtiğini anlıyorum. Burada olamadığım için özür dilerim."
"Bir şeye cevap vermeden önce telefonunu kapatmanı istiyorum." Ferit söyledi.
Bu aptalca yorum Seyran'ı biraz incitti ama hem kendi telefonunu hem de Ferit'in telefonunu alıp diğer odaya koydu. Geri dönüp onun yanına oturdu ve başladı.
"Özür dilerim Ferit. Çok özür dilerim."
Ferit başını kaldırdı, bakışlarında acı ve özlem karışımı bir his vardı. "Ben sadece birlikte özel bir akşam geçirelim istedim Seyran. Kalacak kadar bile önemsemediğini hissettim."
Seyran'ın ifadesi yumuşadı, pişmanlık ve suçluluk gözlerinde belirgindi. "Seni incitmek istememiştim. İşten gelen son dakika telefonu beni hazırlıksız yakaladı. İşimin ne kadar öngörülemez olduğunu biliyorsun."
"Her zaman iş vardır. Ben önemli değil miyim?"
"Hayır, hayır. Sen benim hayatımdaki en önemli kişisin."
"Öyle hissetmiyorum." Ferit mırıldandı. Kalbi acıyordu ve bunu sadece hissetmeye değil, hissetmeye de ihtiyacı vardı.
Seyran öylece adama baktı. İri adam ağlıyordu. Başını kaldırıp onun gözlerine bakacak gücü bile yoktu. Sadece bu bile yüreğini ağzına getiriyordu. Söylenebilecek herhangi bir kelimeden daha kötü hissetmesine neden oldu.
"Ferit sana karşı dürüst olmamı ister misin?"
Ferit merakla başını kaldırdı. "Devam et."
"Duygularımı göstermekte hep zorlanmışımdır. Düşünceler zihnimde dönüp duruyor, kelimelere dökmekte zorlandığım bir duygu kasırgası. Bu çok sinir bozucu Ferit. Kendimi ifade etmek istiyorum ama bunu yapmanın doğru yolunu bulamıyorum. Sürekli yanlış bir şey söyleme, anlaşılmama korkusu var. Bu yüzden sessiz kalıyorum."
"Sessiz kalma. Ne istersen söyle, sana asla kızmayacağım. Kendin ol."
Seyran biraz gülümsedi ve konuşmasına devam etti. "Lütfen anlamanı istiyorum, sahip olduklarımıza değer vermediğimden değil. Ama ilişkimizi o kadar iyi bir yerde görüyorum ki, kelimelerimin duygularımın derinliğini yansıtamayacağından korkuyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/356478990-288-k316310.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avukatın davası
RomanceSeyran Öztürk, duygusal ancak güçlü biri olduğunu gösteren dikkat çekici yeşil gözlere sahip İstanbul'da çalışan akıllı bir avukattır. Genellikle sakin ve özgüven dolu duruşunu tamamlayan düzgün takımlar giyer. Başta Ferit'e yardım etmek istememişti...