Doğum gününde ona yapılan özel pastayı yemek istemişti, ama şans eseri içi zehir dolu pastayı yemedi ve ona bu kumpası düzenleyen kişiyi başarısız etti. Ama o katil kim ise tek bir pasta ile yetinmeyecekti. Katil hemen bulunmazsa büyük işler başına...
Bu gece okuldan bir kaç kişi, Leah ve ben yer altı barına gidicektik. Orası diğer barlara göre daha farklıydı. İnsanlar durdukları herhangi bir yerde arzularını yerine getiriyordu. Ben ve Leah oranın üst konuklarıydık. Genelde orda yapılan işi pişirmelere katılmadığımız için çoğu kişi malûm konuda nasıl olduğumuzu merak ederdi. Bu yüzdende önemsenirdik ya zaten.
Odamda oturup bunları düşünürken annem geldi. Üvey annem daha doğrusu. Okulda bir kaç kişinin üvey annem olduğunu bildiği Prf. Julia. Evet o benim annemdi. İyi anlaşıyorduk, herşeyime babam kadar olmasada karışmıyordu. Bu yönden iyiydi. "Güzelim nie bu kadar dalgınsın?" Annemin sorusunu yanıtlamak zorundaydım. "Dalgın değilim sadece; klasik hafta sonu ve yorucu haftanın dinlenme zamanı."
"Anladım." Açık kapıdan içeri girip yatağımın kenarına uzandı. Eh saygıyı henüz kaybetmedik, o oturduğun da bende doğruldum. "Anne bu gece dışarı çıkabilir miyim?"
"Tabii, ama kimlerle?'' şimdi bulabilirsen bul isim revy, herkesi tanıyor zaten anan. "Sorah, Leah ve ben." Kaşları çatıldı. Ne vardı sanki kötü bişey demişim gibi? "Şu Sorah ne zamandır arkadaşın? Bir kaç gündür ağzına düşüceksin nerdeyse kızın?" Dibine düştüm anne dibine. "Arkadaşım anne. Ayrıca zaten 10. Sınıf ne olabilir ki?"
"Ah evet haklısın, her neyse gidebilirsin fakat sabah evde bulucam seni ona göre." Saçlarımı okşayıp, yanağımı da öpüp gitti. Hızlıca telefonumu alıp diğerlerini ve Leah'ı aradım. "Geliyor musun?" Histerik kahkahamı attım. "Anladım, yavaş sür geberme." Yüzüne kapatıp hızlıca üstümü değiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu kombinime bayılıyordum. Motorda son hız olunca kasıklarıma çarpan soğuk rüzgar beni bitiriyordu. Son olarak yüzüme baktım. Bu gece güzel gözüküyordum, her gece olduğu gibi. Gülümseyerek aynaya bakmaya devam ettim. Acaba Sorah aynanın önünde olsaydı ve şuan belini sarsaydım nasıl dururduk? Sorahın boyu omuzlarıma geliyordu. Ah revy salak mısın ne düşünüyorsun!? O senin sadece arkadaşın.
Salak düşüncelerimi bir yana bırakıp kaskımı elime alıp aşağı indim. Babam sofrada oturuyor annem ise yemekleri koyuyordu. "Yemeyecek mi bu?" Dedi babam. "Bebeğim yemeyecek misin?" Lafa girmek isterken babam girdi. "O milleti doyursun anca! Yok benim soframda yemek yiyecek orosbu bir çocuğum." Anahtarı alıp seslendim.
"Prezervatif kullansaydın elin fakiri!" Sinirle çıktım kapıyı sertçe kapayarak. Bu adam beni sinir ediyor. Ama bu gecem güzel geçeceği için moralimi yüksek tuttum. Motora binip kaskımı kafama geçirdim, anahtarı kontağa takıp çalıştırdım. Sesli bir ara gaz verip moralimi fulledim. Ah bu motorun sesi... Kimseye değişmem!
