2;seçim

15 3 0
                                        

Which acid is more poisonous?

1. Bölümün devamı...

Sabah kalktığım gibi hemen saate baktım. Kahretsin geç kalıyordum. Hızlıca yatağımdan fırlayıp odamın yanında kalan lavobaya gidip elimi yüzümü yıkadım. Tekrar hızlı bir şekilde odama girip açık mavi gömleğimi üstüne siyah gravat ve tekrardan siyah renkte ki eteğimi giyip, altıma da uzun çizmelerimi giydim. Beyaz bacaklarımın gözükme seviyesini minimuma düşürdüm.

Saçlarımı gömleğime uygun renkte bir toka ile toplayıp hızlıca evden çıktım. Geç kalmıştım ve bu gün dendiği gibi başkanlık seçimleri vardı. Hayatımda ilk kez okula gitmek için bu kadar çırpınıyordum. Of sorah çok değişken birisin.

Okula vardığımda bir gariplik vardı. Saate baktım. Aslında şuan tenefüs vaktiydi fakat kimse dışarda değildi. Nefes nefese yavaş adımlar ile okula girdim. Herkes bodrum katında ki basket sahasına iniyordu. Çantamı sırama koyup not aldığım kağıdı aramay başladım. Bir kaç defter arasına baktım, dosyalarıma baktım fakat yoktu. Hayır sorah unutmuş olma. Hiçbir yerde yok!

"Bir sorun mu var sorah?" Dianadan gelen sesle ona döndüm. "Evet var! Dün saatlerce not aldığım sorun kağıdı yok!" Panikle çantamı bütün sıraya döktüm. Ama hiçbir yerde o kağıt yoktu... Diana sakin bir tavırla kağıtlara bakmaya başladı. Tabii onunda sakinliği bir yere kadar, hışımla bütün defterleri, kitapları ve kağıtları hırpalarcasına aradı.

"Ne oluyor burda?" Duyduğumuz tok ses ile arkamıza döndük. Leah ve Revy'di leah saçlarını geriye doğru atıp kapının sağ yerine yaslanmış, bir eli cebinde bize bakıyordu. Revy üstünde ki hırkasını beline sarmış ardından saçını düzeltip oda sağ tarafa doğru yaslandı, ve kollarını birbirine geçirip bize bakmayan başladı. Revy bu gün ayrı bir güzeldi...

"Sorah konuşsana." Dalmış gitmiştim Revy'e. Kendime geldiğimde revy bana sırıtarak bakıyordu. "Başkanlık seçimi için konuşma kağıdı hazırladım, fakat evde unutmuşum." Leah omuz silkti. "Sorun değil, aday eledik değil mi revy?" Revy, Leah'ı süzüp gözlerini devirdi. "O aday elenmez, sadece seçimden çekilir Leah." Dediği karşısında yutkundum. Beklemiyordum, yanaklarım kızarıyor'du. Ah sorah ahh!

Kollarını çözüp yanıma geldi. Yüzümü inceledikten sonra, dili ile dudaklarını ıslatarak konuştu. "İstersen motorum ile gider alırım, ama benimle gelmen gerekir. Hızdan korkmam dersen." Hiç düşünmeden; "hız umrumda değil biran önce gidelim lütfen." Dedim. Sorah ne oluyor sana SORAAAH

Revy'den

Hiç düşünmeden cesurca kabul etmişti. İstemeden kıkırdadım. "Hanginiz başkan olucaktı?" Diana göz devirip; "sorah." Dedi. Tamam şimdi işler biraz kızışıyordu. Diana neden sorahın olmasını istemiyor gibiydi? Kafamda ki sorulara ara verip konuştum. Çünkü acele etmemiz gerekiyordu. "Tamam o zaman sorah benimle geliyor. Hocalara iki başkan adayı yok derseniz her türlü beklemek zorunda olurlar." Sorah kafasını  onaylar biçimde aşağı yukarı salladı. Of revy sen kimse için uğraşmazdın?

Hızlıca aşağı bahçeye indik. "Burda bekle." O beklerken arka bahçeden kimseyi şuana kadar bindirmediğim, Kawasaki Z400ümü çıkardım. Ah bebeğim gibi motorum. Sorah motoru görünce yutkundu. Güldüm. "Hani korkmazdın?" Gözlerini kaçırıp etrafa bakmaya başladı. "Ne bileyim ben ayı gibi bişey çıkacağını!" Tiripli sesi, daha çok kahkaha atmama sebep oluyordu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Do You Want Cake? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin