Jeongin odasında ağlıyordu. Chan'ın dediklerini duymuştu. Nasıl komaya girmiş.. Yani çok saçma geliyordu Jeongin'e. Bunu bir türlü anlayamıyordu. Şuan Minho hyungunun iyileşmesini dileyerek, Jisung'u bulmak için evden kaçacaktı. Onlar gülüyordu, Jisung acık çekiyordu. Jeongin dayanamıyordı. Kendisine içinde su, yemek, kıyafet, el feneri vb. şeyler olan bir çanta hazırladı ve camdan aşağı atladı. Hızlıca koşarak oradan uzaklaştı. Nereye gidecekti? Ne yapacaktı? Bunları bilmiyordu, sadece onların yanından gitmek istedi. Yolda yürürken karşısında lüks bir araba durdu.
'Lüks araba'
Jeongin ilk başta afallasa da aldırmadan yoluna devam etti. Araba da onun önüne gelmeye devam etti. Jeongin en sonunda sinirlendi ve,
Jeongin: "Sikicem he! Ne var amına koyayım siz kimsiniz?!"
diye bağırınca arabanın içinden 2 tane yapılı adam indi Jeongin hemen kaçmaya başladı. Adamlar da Jeongin'i takip ediyorlardı. Jeongin bir ara sokağa girince hemen yerdeki kapağı açıp içine girdi ve kapattı. Adamların ayak seslerini duyuyordu. Hemen girdiği yerde ilerlemeye başladı. Burası neresi bilmiyordu bile. Cidden mafyalık... Bunun için peşinde olabilirler. Jeongin duyduğu sesle duraksadı ve dinlemeye başladı.
"Evet patron. Jisung mu? Han Jisung? Ah peki. Geliyoruz patron. Onu da mı getirelim? Tamam pekala. Görüşürüz patron."
Jeongin şaşırmıştı. Jisung'u kaçıranları bulmuştu. O adamı sessizce takip etmeye başladı adam dışarı çıktı ve arabasına bindi. Jeongin hemen taksiyle takip etmeye başladı. Adam en sonunda lüks depoya benzer bir evin önünde durunca Jeongin taksiden inip saklandı. Adam içeri girdi ve yaklaşık 10-15 dakika sonra geri dışarı çıktı. Yanında.. yanında Jisung vardı.. Jeongin yanına gitmek istedi ama yakalanırdı. Jisung kaçmaya gücü kalmamıştı. Adam Jisung'u arabaya fırlattı ve arabayı sürmeye başaldı. Jeongin de çok hızlı koştuğu için arabayı koşarak takip etmeye başladı. Şimdi ise gerçek lüks bir evin önündeydiler.
'Lüks ev'
Jeongin oturmuş hem o adamı izliyor, hem de soluklanıyordu. Adam Jisung'u indirip eve doğru yürümeye başladı. Jisung çırpınıp bağırıhordu.
Jisung: "YARDIM EDİN! LÜTFEN! YARD-"
Adam Jisung'u ağzını kapatıp eve girdi. Jeongin de kapı kapanmadan yetişip eve girdi. Jeongin mafyalıkla ilgili her şeyi biliyordu. Jisung'u kolayca kurtarabilirdi. En sonunda adam siyah ve altın renkleriyle süslenmiş beyaz kapının önünde durdu. Kapıyı tıklatınca 'gel' konumuyla kapıyı açtı ve Jisung ile birlikte odaya girdi. Kapıyı kapatınca Jeongin, onladı dinlemeye başladı. Koskoca evde koruma yoktu.
"Bu muymuş Jisung"
"Evet efendim."
Jisung: "Lütfen bırakın... beni.."
"Bununla o piç kurusu Jay çok oynamış siktir!"
"Üzgünüm patr-"
"Sus! Çık dışarı!"
Jeongin bunu duymasıyla yine saklandı. O adam dışsrı çıkıp başka odaya gitti. Ardından Jisung'un olduğu odadan bir çığlık sesi geldi. Jeongin korksada girmedi.. giremedi.. Koruma zaten dışarda arsbasına binmiş gitmişti bile. Ardından o odadan Jisung koşa koşa çıktı arkasından karnı kanlar içinde olan o Patron dedikleri adam. Jeongin Jisung'un elini tuttu ve çıkışı bildiği için onu oraya götürdü. Jeongin şuan bebek ekmek değildi. Kaslıydı. Jisung'u kucağına alıp koşmaya başladı. Arabası bile yoktu. Arkalarından yaralı adamın koştuğunu biliyordu. Ama Jeongin çok hızlıydı. Jisung sıkıca Jeongin'e sarılmıştı. Jeongin 1 saatlik koşu yaptıktan sonra kendi evine varmıştı. Aslında Jisung'u tesadüfen bulmuştu. Jisung kucağında uyurken Jeongin kapıyı açıp Jisung'u yatağa yatırmıştı.
Şimdi sırada Chan'ların ne yapacağını beklemek vardı. Aslında yanlarına gidecekti. Yokluğunu fark ettiklerinde..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm The Mafia - Minsung
AksiHafızası silinmiş bir adet Jisung ve.. Onun hatırlamadığı sevgilisi, sırf Jisung'a bunları yapanları bulmak için mafya olan Minho . . . . . . . . . angst değil°