8- Yakınlaşmak

162 20 2
                                    


Yorum gelmiyor çok sıkılıyorum, azıcık yorum yapıp tepkilerinizi belirtseniz ne olur sanki ;<

"Asla, asla, ve asla Choi San'ın karşısına çıkmamam lazım. Yeonjun ciddi miydi acaba? Gerçekten fotoğraflarım ona gitti mi..? Yani sırrımı biliyor mu?! Siktir, sıçtım. Gerçek yüzünü ya açığa çıkartırsa..." diye düşündü Wooyoung kendi kendine. San, Choi San... Bu çocuğu düşündükçe sinirleri bozuluyordu. Bir şekilde onunla konuşmayı kesmesi gerekliydi. Fakat hem aynı okuldaydılar, hem aynı binadaydılar, hemde San kendisiyle uğraşmayı çok seviyordu.

Wooyoung elinde duran telefonunu yere düşürünce, tüm düşüncelerden kurtulmuştu. "Tanrım... Ne olur kurtar beni o heriften." diye geçirdi içinden. Telefonunu aldı ve çatlayan ekran camına baktı. "Hassiktir, bir de bu eksikti." dedi. Okula çok yaklaştığı için her dakika etrafına bakıyordu. San'ın söylediği üzerine, geldiği saatten yarım saat daha önce gelmişti. "Onu görmem imkansız." dedi ve bir eliyle kafasındaki şapkayı tutarak okula girdi. Okula girdiği gibi onu kocaman olan kafeterya karşılıyordu. Alt katta ise spor salonu vardı. Üst katlar ise klasikti. Sınıflar, öğretmen odası, çay ocağı...

Wooyoung etrafa bakarak ve hafif eğilerek yavaşça merdivenlere doğru ilerledi. Sağdan sağdan merdivenlere giderken, kapıdan gülüşerek gelen Choi San ve arkadaşı Choi Soobin"ı gördü. "Hassiktir." diye mırıldandı ve yukarı çıkmak yerine o anki stresle alt kata indi. Spor salonu kocamandı, "Wow, ilk defa buraya giriyorum..." dedi. Normalde hep fotoğraflardan görürdü. Gerçeği çok daha büyüktü. "Oah..." diye mırıldanırken arkasından gelen adım seslerini dinledi. "Yukarı mı çıkıyorlar, aşağı mı iniyorlar?" diye düşündü. Merdivende yürüme sesleri yankılanıyordu. Merdiven arasından San'ın ayakkabısını gördüğü anda koşarak spor salonundaki minik depoya girdi ve kapıyı kapatıp dolaba saklandı. "Beni mi takip ediyor, GPS'le mi görüyor anlamadım..?" dedi fısıldayarak. Spor salonu'nda yankılanan sesler oraya da geliyordu. Sonuçta kocaman bir yerdi ve bomboştu.

"Soobin, topu nereye koydun yarram?" diye sordu San. Soobin ise, "Öğretmenler yok diye rahat olma piç, duyarlarsa sıçarsın." dedi. Wooyoung ise kendi kendine, "Sanki kendisi bunu söylerken küfür etmiyor, muhabbete bak amına koyayım." dedi fısıldayarak.

San, "Soobin getirsene basketbol topunu. Seni mi bekleyeceğiz amık!" dedi. Sabah sabah çıkan sesi çok sexydi. Wooyoung bunu düşünmemek için kafasını iki yana salladı. Daha sonra ise aklına çantası geldi, "Çantamı ne yaptım lan ben?" dedi kendi kendine. Gözleri büyüyordu, çantası nereye gitmiş olabilirdi ki? Sırtında değil miydi? Yere düşse hissederdi. Bir anlık korkuyla bir yere mi fırlattı?

Dapdar olan dolabın kapağını açtı ve minicik olan depoda gözlerini gezdirdi. Yavaşça dolaptan aşağı indi ve ses çıkartmamak için parmak ucunda yürüdü. Bir yandan Soobin ve San'ın konuşmalarını dinliyordu. Soobin topu nereye koyduğunu unutmuştu, San ise ona laf atıyordu. "Bu nasıl arkadaşlık amına koyayım ya?" diye düşünmeden edemedi Wooyoung.

"Kanka bilmiyorum işte! Depoya bakayım dur." sesi ile Wooyoung yere bakan kafasını dikleştirdi ve gözlerini açtı. Refleks olarak ağzı da açılmıştı. Çantasını siktir edip dolaba geri girdi. "Ne yapacağım çok kötü hissediyorum. Çantam da ortalıkta yok." diye düşündü içinden.

"HIZLI OLSANA SOOBİN!?" sesi ile Wooyoung yutkunmadan edemedi. Kapı açılmıştı, Soobin artık içerideydi. Dolabın minik hava boşluklarından Soobin'in sarışın saçı ve siyah gözlüğü gözüküyordu. "O gözlüğü süs için taktığını hepimiz iyi biliyoruz Choi Soobin." diye geçirdi içinden Wooyoung. "YOK YARRAĞIMIN UCU, YOK!?" diye bağırdı Soobin. Wooyoung, "Bu nasıl küfür abi ya..?" diye düşündü. İçeri koşarak dalan San ile Wooyoung irkildi. Kapı sesi tüm spor salonu'nda yankılanmıştı. San, "Eğer basketbol topunu bulursam önümde domalacaksın bak!" dediğinde Wooyoung küçük bir kıkırdama bırakmıştı, ama Soobin de onunla aynı zamanda kıkırdadığı için duyulmamıştı, ya da duymamazlıktan geliyorlardı.

"San, ne zaman Wooyoung ile uğraşmayı keseceksin?" dedi Soobin. San ise bu cümleye gözünü devirmişti, "Uğraşmak çok eğlenceli. Özellikle o şapkasını çıkartmadığı için onu zorbalamak kadar güzel olan bir şey yok." dedi. Wooyoung istemsizce derin bir nefes vermişti. "İşte şimdi sıçtım." diye düşündü. San yarım ağız sırıttı ve eliyle Soobin'e git işareti yaptı. "Neyse gidelim San, top soyunma odasındaydı galiba." dedi Soobin çaktırmamak için. San, "Tamam, affettim seni." dedi ve Soobin'e göz kırpıp depodan çıkmış gibi yaptılar. Soobin dışarı çıkıp kapıyı üstlerine kapatmış, hatta kiilitlemişti. San kilitlemesini beklemiyordu, kaşlarını çatmadan edemedi. Ama şuan uğraşacağı kişi Jung Wooyoung'tu. Çantasını merdivenlerde düşürmüştü, çantasının üstündeki etikette bile "Jung Wooyoung" yazıyordu. Bu yüzden anlaşmıştı spor salonuna koşan kişinin Wooyoung olduğunu. Onunla uğraşmak onun için bir hobiydi artık.

Wooyoung dışarıdan ses gelmediğinden emin olduktan sonra yavaşça dolabın kapağını açtı. Açtığı anda karşısına çıkan San ile çığlık atmıştı. San, "Hadi ya, o kadar korkunç muyum harbi? Benden neden kaçıyorsun küçük kedicik?" dedi yarım ağız gülümseyerek. Bunu söylerken sexy olduğunu kendisi de biliyordu. Wooyoung, "Ka-kaçmıyorum, ne kaçması?" dedi ve San ile göz temasından kaçındı. San, dolabın içinde olan Wooyoung'a doğru yaklaştıkça Wooyoung yutkunuyordu. Aralarında çok az bir mesafe kalmıştı. Wooyoung göz temasını kesmek için kafasını hafifçe aşağı eğmişti. San, "Nereye bakıyorsun öyle? Çok mu istiyorsun yoksa sevişmeyi?" dedi açık açık. Wooyoung bu açık konuşma karşısında ne diyeceğini bilemedi. "Sapık, mısın..?" dedi, söylediği sözler arasında biraz beklemişti. San bir eliyle Wooyoung'un çenesinden tutup yüzlerini eşit konuma getirmişti, diğer eliyle ise Wooyoung'un belini tutup kendisinin alt bedenine yaslamıştı. Bedenleri tek beden olacak kadar bitişikti. Wooyoung'un sesi soluğu çıkmıyordu. Konuşursa dayak yiyecek gibi hissediyordu, ama böyle bir şey olmayacağını da iyi biliyordu. Sadece, onunla olmak rahat(?) hissettirmişti.

"Wooyoung-ssi"

"Hı?"

"Altımda yatmak için sabırsızlandığını biliyorum."

"Sen nerd-"

Bölüm sonu👻

Bölüm sonu👻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düşman | WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin