3- Başlangıç🤭

206 20 0
                                    


Wooyoung masadaki telefonunu açtı ve saati kontrol etti. "Ne zaman gelecek şu meşhur ses tasarımcısı?" dedi kendi kendine. Bu sırada sınıf kapısı hızlı bir şekilde açıldı. Bir eli cebinde olan San, Wooyoung'un önündeki sandalyeye oturdu ve yan dönüp Wooyoung'a baktı. "Merhaba, sen Jung Wooyoung olmalısın." dedi gülümseyerek. Wooyoung, "Evet, ben görsel tasarımcıyım. Ses tasarımcısı olan birine ihtiyacım vardı, arkadaşım da seni önerdi." dedi, hafif gülümsemişti. Çünkü bu kişi okuldaki en iyi ses tasarımcısıydı. "Neden, herkesin bir proje arkadaşı yok mu zaten?" dedi. Bilerek böyle sormuştu, kendisi hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyordu. "1 derse bile aynı girmediğim bir çocuk yüzünden projeden 70 aldım. Aptal, bencil biriydi. Ama seninle olacağım için mutluyum." dediğinde San hafif kaşlarını çattı. "Hop, dur bakalım. Kabul ettiğimi söylemedim ki? Bana vaat vermen lazım. Ben sana yardım edeceksem, seninde bana yardım etmek gerek." dedi. Wooyoung, "Bir konuda yardımcı olabileceğimi sanmamakla beraber ne yardımı isteyeceğinizi merak ediyorum." dediğinde San kıkırdadı. "Komik olan nedir?" dedi Wooyoung. San, "Yapay zekâ gibi konuşuyorsun, komik geldi sadece." dedi ve elini, Wooyoung'un masadaki kalem tutan elinin üstüne koydu. Wooyoung kafasını masadaki üst üste duran iki ele indirdi. Daha sonra ise kalemini masaya bırakarak elini masadan indirdi.

"Beni cidden tanımıyor musun, yoksa tanımıyor numarası mı yapıyorsun Bay Wooyoung?" dedi San dalga geçercesine. Wooyoung kaşlarını çattı, gözlerine gelen kâkülü şimdi gözlerini kapatıyordu. Wooyoung kaşlarının, özellikle de alnının gözükmesinden pek hoşlanmıyordu.

San dizlerini sandalyeye koydu ve ellerini Wooyoung'un önündeki masaya koyup, Wooyoung'un yüzüne doğru eğildi. "Hah! Sen cidden beni tanımıyorsun!?" dedi ve kahkaha atmaya başladı. Wooyoung kim olduğunu hâlâ anlamamıştı. Aslında onun "aptal" kişi olduğunu aklından geçirmişti ama eğer o "aptal" kişi olsaydı bu kadar fazla ünlenmezdi. Projeye gelmeyen biri başarılı olmamalı sonuçta.

Wooyoung gözlerini iyice kıstı ve göz devirdi. Masasındaki eşyalarını çantasına fırlatıp ayağa kalktı, tam gideceği sırada San bacağını engel olarak açtı ve onun gitmesini engelledi. "Ayağını önümden çeker misin?" dedi Wooyoung. San ayağa kalktı ve Wooyoung'un üstüne doğru yürümeye başladı. "Hımm, şimdi mi anladın benim o kişi olduğumu?" dedi. Wooyoung, San cümlesini bitirince durdu. Wooyoung durduğu an San ile arasında olan mesafe azalmıştı. "Evet, yeni anladım. Artık sana ihtitacım yok. Yeni birini bulabilirim, en azından projelere gelir ve beleşcilik yapmaz." dedi Wooyoung. San, Wooyoung'un son cümlesine sinirlenmişti. Wooyoung'a doğru eğildiğinde, Wooyoung bir adım geri gitti. "Yenisini bulabilirsin belki ama, benim kadar iyisini bulamazsın Jung Wooyoung." dedi ve elinin tersiyle Wooyoung'un yanağını süzdü. "Ne yapıyorsun?!" diye bağırdı Wooyoung. Kendini istemsizce yere atmıştı. Kalçası ağrıyordu. "Neden, temas sevmez misin? İstersen sana teması sevdirebilirim." dedi dalga geçerek. Wooyoung derin bir nefes aldı ve sinirli bir şekilde ayağa kalkıp, San'ın tam karşısında durdu. "Teması bana annem bile sevdiremediyse sen asla yapamazsın. Senden daha iyi bir ses tasarımcısı bulacağımdan emin olabilirsin Choi San. " dedi ve San'a omuz atıp hızla sınıftan çıktı.

"Yapay zekâ gibi konuşsa bile, sinirlendiğinde bu iş değişiyor. Kendini mi değiştirmeye çalışıyor acaba?Hah!"

Bölüm sonu👻

Bölüm sonu👻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düşman | WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin