9- Eski Sayfalar🌚

143 16 3
                                    


San işaret parmağıyla Wooyoung'un dudaklarını kapatmasını sağladı. Aralarındaki gerilimin farkında olan tek kişi Choi San değildi. Wooyoung yutkundu ve gözlerini kaçırmaya başladı. San, "Wooyoung..." diye mırıldandı ve Wooyoung'un kolundan tutup yere doğru fırlattı. Wooyoung ne olduğunu anlamamıştı ama canı da acımamıştı. San üstüne doğru yürüyünce Wooyoung arkasında olan büyük, top dolabına sırtını yasladı. San, "Wooyoung, söz veriyorum pişman olmayacaksın." dedi. Bunu demesiyle Wooyoung ağzını araladı ve, "San, yapma." dedi. San kafasını iki yana salladı ve ellerini Wooyoung'un kalçasının iki yanındaki yere yaslayıp, yüzünü Wooyoung'a yaklaştırdı. Wooyoung, karşısındaki çocuğun dudaklarına bakmadan edemedi. Kırmızı ve çok öpülesi olan dudakların kendine doğru geldiğinde gözlerini kapattı. San gözlerini kapayan Wooyoung'dan tatmin oldu ve kafasını onaylarcasına salladı. Bir anda dudakları birbirlerine değmişti. Wooyoung ilk defa öpüşüyordu, Choi San onun ilkiydi. San bu işte profesyonelmiş gibi Wooyoung'un dudaklarını ısırıyor, emiyor ve eziyordu.

Wooyoung'un titremesiyle San geri çekilmiş ve karşısındaki çocuğa bakmıştı. San şimdi fark etmişti neler olduğunu. Düşman olduğu çocuğu öpmüştü.

"Wooyoung.." diye mırıldanıp kendini geriye attı. Wooyoung konuşmadan dolabın içinden çıkmış ve kapıya koşmuştu. "SOOBİN-SSİ KAPIYI AÇ!?" diye bağırdı ve kapıya vurdu. San, Wooyoung'un arkasından yaklaşıp ellerini beline doladı. Wooyoung kafasını sağ omzunun tarafına çevireceği sırada, San onu duvarla arasına almıştı.

"Biliyor musun, erkeklerden hoşlandığını bilmiyordum. Seni öperken hiçbir şey yapmadığına göre zevk aldın sanırım? Iyy, sen şimdi Soobin'e karşı da böyle hissediyorsundur."

Wooyoung öylece San'a bakıyordu. Gözü dolmuştu ama hayır, ağlamamalıydı. Ağlarsa eğer gururunu kaybedecekti.

"Biliyor musun, bende senin her önüne geleni test etmek için öptüğünü bilmiyordum. Sanırım önüne gelen her erkeği öpüyorsun test etmek için? Iyy, sen şimdi pedofilisindirde." dedi Wooyoung iğrenerek attığı bakışlarla. San göz devirip yüzünü Wooyoung'un yüzüne yakınlaştırdı.

"Gözlerin titriyor, sulanmışta. Ağlayacak mısın yoksa..?" dedi yarım ağız gülerek. Dalga geçtiği ses tonundan ve gülümsemesinden anlaşılıyordu. Wooyoung kendisine bakan aşağılayıcı bakışlara karşı dik durmayı tercih etmişti.

"Benim gözüm sulanıyor en azından. Sen şimdi her gördüğün erkeğe sulanıyorsundur, ama gözün değil." dedi son kelimeleri bastırarak. San kıkırdamak dışında bir şey yapmıyordu. Zevk alıyordu.

"Wooyoung-ssi... Gay olduğunu baştan söyleseydin ona göre seninle tanışırdım. En azından iyi bir başlangıç yapardık." dedi göz kırpıp. Wooyoung yakınında olan keskin gözlü gence baktı. Yutkundu ve, "Jigolo falan mısın? Ya da ne bileyim herkesi yönelimine göre mi yargılarsın?" dedi. San yine ve yine gülüyordu. Nesi komikti bunların Tanrı aşkına?

"Sen daha iyi bilirsin. Demek istediğim, gece barlara gidip erkekleri tahrik etmek ne çok daha iyi bilirsin." demesiyle Wooyoung gözlerini yumdu ve tekrar açtı. Bu, eskidenki Wooyoung idi. Artık öyle değildi. Yani son zamanlarda. Kendisi bile unutmaya başlamıştı bu anılarını, ders çalışmak bu yüzden ona iyi geliyordu. Matematik, paragraf, kimya, biyoloji... Bunları hâlâ çözüyordu, bir yandan da oyun yapmaya çalışıyor ve proje arıyordu. Vakti sadece bunlar ile doluydu. Ve eskiden yaptığı şeyler sadece kardeşi ile kalabileceği bir ev olmasıydı.

Ailesi vefat ettikten sonra, kuzenlerin de kalmaya başlamışlardı. Ama evde hergün kavga oluyordu. O ise bu duruma katlanamıyordu. Markette yarı zamanlı bir iş bulmuştu, orada çalışan adam onun bir gün cropla geldiğini görmüştü. Arkadan ona yaslanıp paraları sayıyordu. Ve bir anda, "Paranın iki katını ister misin?" diye sormuştu. "Ne? Ne dediniz Ba-Bayım?" dedi, sesi titremişti. Adam arkadan daha da yaslayıp, "Sadece beni tatmin et ve 100.000 won al." dedi. Wooyoung yutkundu ve düşünmeye başladı.

Yapacaktı.

Kardeşi için, yapacaktı.

➴➵➶➴➵

Wooyoung her zaman olduğu gibi bardaydı. Bugün biriyle yatmak, ya da onu tatmin etmek zorunda değildi. Yeteri kadar para toplamıştı.

Üstünde olan siyah dantelli, ve sexy olan elbise ona çok yakışmıştı. Viskisini alıp kafasına dikmiş ve tek yudumda içmişti. Wooyoung ağzı büküle büküle, "Sonra bende dedim ki, 'Yaşlısın, ve karın seni bu hâlde görse üzülür' ama o da dedi ki, 'Karım yok' bende odadan direkt çıktım." demişti. Karşısında duran barmen Taeyong, "Bırak şu işi, sana yardımcı olurum diyorum anlasana." dedi fakat Wooyoung onun bu cümlesini umursamadı bile.

Bilmem kaçıncı viskisini içen Wooyoung ayaklandı ve gezinmeye başladı. "Sanırım kusacağım" diye düşündü ve koşarak lavaboyu aradı. Etraf bulanıktı ve sarsıla sarsıla gidiyordu. Kalabalık yerlerden nefret ederdi, en çokta ilgi odağı olmaktan...

Wooyoung rastgele bir kabine girip kusmaya çalışmıştı, kusamamıştı. Arkasından kabine giren biri daha vardı, izlendiğini hissettiği için kızarmış, ve deli gibi "sarhoşum" diyen yüzüyle gelen adama baktı. Sonuçta erkekler tuvaletindeydi.

"Çıkar mısınız? Lavaboya girmem gerekli." dedi adam. Wooyoung kafasını iki yana salladı, "İlk ben girdim yarram." dedi, kelimeler ağzından yamuk bir şekilde çıkmıştı. Adam, yerde oturulan Wooyoung'u süzdü ve üstüne doğru eğildi.

"Seni bir yerde gördüm." dedi. Wooyoung, "Yine benim tahrik ettiğim birisindir, ya da..." derken dudaklarında hissettiği dudaklar ile sustu. Hiçbir şekilde karşısındakine engel olmuyor tam tersi olarak deli gibi öpüşüyorlardı. Wooyoung iki elini de karşısındakinin boynuna geçirdi. Adam ise elleriyle küçüğünün yanaklarından tutarak iyice kendine yapıştırdı. Ayrıldıklarında Wooyoung hiçbir şey olmamış gibi karşısındakine bakıyordu. Zaten her şey iyice bulanıktı.

"Hatırladım seni. Jung Wooyoung-ssi."

Bölüm sonu👻

Sanırım birileri "itiraf" almış🤨
(Sakuya o yazıyla iyice kafamı karıştırdı😭)

Düşman | WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin