Her güzel şeyin bir sonu vardır.
Sabah uyandığımda evde kimse yoktu. Anahtarımı alıp işe gittim. Akşam bide pizzacıya gidecektim iş görüşmesi için. Yoldayken bir anda telefonum çaldı. İlk başta annem ya da ablam sanmıştım. Annem çok kötü oluyodu evde bizde teyzemlere bıraktık çünkü ablam da onun üzerine gitmeye başlamıştı. Arayan Demir di. Telefonu açtım.
- alo
- alo Elif nasılsın
- daha iyiyim şuan işe gidiyorum. Akşamda pizzacıya gıdecem
- iyi o zaman seni tutmayayım kaçta gideceksin pizzacıya?
- öğlen beş gibi
- tamam kolay gelsin sana
- teşekkürler. Deyip kapattım telefonu. Neden saati sormuştu acaba. Belkide adamla konuşur. Diye düşünüp yola devam ettim.
Saat 16:48 di iş görüşmesine ancak yetişebilirdim. Yolda bir tane kadın gördüm. Arkadan anneme çok benziyordu. Üstü başı ıslanmıştı. Yanına gittim belki bir yardımım dokunur diye. " Merhaba nasıl yardımcı olabilirim ıslanmışsınız" dedim. Kadın " Yok kızım temizlik yaparken ayağım kovaya takılınca düştü. Şimdi gider kurulanırım. Hem bak kızlarımda geliyo. " dedi. Gerçekten de karşıdan iki kız bize yaklaşıyordu. Biri " Anne sana temizliğe gitme demiştim. Alacağın para senden değerli değil. " dedi. Diğeri ise " Annecim ablam haklı biz çalışıyor ve okuyoruz zaten " Kadın çok mutluydu çünkü onu düşünen iki tane anlayışlı kızları vardı. Büyük olan " Babamızı kaybettiğimizden beri işe gidiyordu. Fakat artık biz çalışıyoruz ama annem anlamıyor." dedi bana. Daha sonra onlar gidince gözümden iki damla yaş süzüldü. Biz eğer ablam ile böyle olsaydık çok mutlu olacaktık.
Pizzacıya gittiğimde karşımda Demir vardı. Buna çok şaşırdım çünkü o Mardin'de yaşıyordu. Yanına gittim. " Senin burada ne işin var? " dedim. Bana gelip sarıldı bu sarılış benim yaralarıma bir sargıydı sanki. Elinde bir kutu vardı. Bana uzattı. İçinde kitaplar vardı ve bunlar benim bulamadığım kitaplardı. Eskiden olsa havalara uçardım fakat kitapları Demir'e vererek " Vaktim olsaydı okurdum fakat hiç olacağını sanmıyorum. Demir "bu kitapları tek başına okuyasın diye getirmedim zaten. Birlikte okuyacağız. " dedi. "Nasıl sen burada mı olacaksın?" "Evet seninle burada yaşayacağım" " Anladım fakat okulun" "Okulu açıkta bitirecem. " "Peki ailen nasıl izin verdi. " "Verdiler işte sen böyle soru sormaya devam edecek misin? " "Evet" dedim. Demir " Çok mu tanımak istiyorsun beni? " dedi. Yanaklarım pembeleşti, terlemeye başladım. " Şimdide sen soruyosun soruları " dedim. "Cevabı vermedın halen "dedi ve o anda yardımıma Hüseyin abi yetişti. " Merhaba Elif sen misin? " " Evet benim abi" dedim. Adamla görüştükten sonra işe kabul edildim ve yarın başlıcaktım işe. Halen inanamıyordum Demir yanlızlığımı dolduran bir diğer arkadaşım oldu kitaplarımdan sonra.
Eve geldiğimde kapının önünde ayakkabılar vardı. İçeri girdim. Karşımda iki tane adam, bir de kadın vardı. Kadın inanılmaz güzeldi gerçekten. Gidip annemin baş acuna oturdum. Herkese bakıp " Merhaba hoşgeldiniz " dedim. Annem beni kolumdan çekip yanına oturttu. Elime bir tane zarf verdi. Sanırım içinde bir kağıt vardı. Anneme " Bu ne anne " dedim. Annem " Kızım sen bizim kızımız değilsin sen doğduğunda annenin seni bize verdi. Bunu söylemeyi inan istemezdim. " " Bu nasıl olur ya inanamıyorum " dedim. Çok kötü durumdaydım. Babamın yazdığı mektubu okumaya başladım.Belki bu yazdıklarımdan sonra çok kızacaksın ama çok haklısın. Senin ile tanıştığım gün annenle kavga etmiş yolda yürüyordum. Bir kadın çaresiz bir şekilde bana doğru geldi. Kucağında sen vardın. Bana verdi seni bende kabul ettim. Ama inan seni hep kendi kızım gibi gördüm. Bu mektubu gerçek aileni bulmuş olacaksın. Ben seni çok seviyorum kızım. Sen benim kızımsın.
Kızım Elif'e
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlızlığım(Gerçek Aile)
Literatura FemininaElif'in gerçek ailesini bulmak için çabaları ve Demir ile iş birliği Mardin ❤Karadeniz