Tek umudum......................
Bir konağın önünde durduğumuzda arabadan indik.O kadar büyük ve güzeldiki bayıldım konağa. Demir ve ardından içeriye ben girdim. O kadar hizmetçi vardıki hangisi Demir'in ailesi anlayamadım. Kadınlar yana çekilince salıncakta oturan, etrafında 2-3 adam bulunan bir mardin ağası gözüktü. Demirin dedesi olduğunu düşündüm. Ağa "Torunum gelmiş açında yolu bir göreyim. " dedikten sonra Demir yanına gidip elini öptü. Daha sonra beni çağırarak. Dedesiyle tanıştırdı. "Elif bu benim dedem Azad ağa" dedikten sonra Azad Ağanın elini öptüm. Azad ağa "Hoşgeldin kızım" dedi bana bende karşılığını verdim. Demir " Arkadaşım Elif dede tatil için geldi" dedi. Ailem ile ilgili bir şey demedi. Daha sonra diğer aile fertleriyle tanıştırdı. Babası Rojat sert birine benziyordu fakat sesi yumuşaktı. 3 tane kardeşi vardı. İkisi kız bir diğeri erkekti. Hepside evliydi. Onların eşleriylede tanıştım. Demir üç kişiyle tanıştırdı ardından hepside annesiydi. Çok şaşırdım o anda. Amcasıyla da tanıştıktan sonra mutfaktan bir kadın çıktı. Çok tatlı bir kadındı ve Demir'in babaannesiydi.
Demir " Dede çok yoruldum odama çıkabilir miyim" dedi. Çok saçmaydı neden dedesinden izin alıyordu ki. Azad Ağa "kızlar misafirimizin odasını gösterin. Kızım istediğin zaman odana çıkabilirsin" " Peki " deyip odama çıktım. Çok fazla yorulmuştum. Odaları çok güzeldi. Eski kokuyordu. Çarşaflar çok güzel kokuyordu.Biraz dinlendikten sonra kapı çalındı. Demir içeriye girdi. "Müsait misin" "Evet tabii gel" İçeriye tamamen girdi ve yatağın üzerine oturdu. " Nasıl beğendin mi mardini" " Çok güzel ailemi bulursam daha güzel olacak" "İnan bana aileni bulmadan buradan gitmeyeceğiz" dedi. Öğlen saat14:30du mardini gezme hissi geldi içimden Demir'e "mardini gezmeye gidelim mi tabii istersen yeni geldin ailen ile vakitte geçirmek isteyebilirsin" dedim. Demir kabul etti ve mardini gezmek için yola çıktık.
Mardinin o kadar çok gezilecek yeri vardıki önce hangisinden başlayacağımı şaşırdım. Neyseki yanımda Demir vardı. Mardin kalesiyle başladık gezmeye daha sonra konakları gezdik. Demiri gören herkes selam veriyordu. " ne kadar çok kişi seni tanıyorsun sen" dedim. "Dedem sayesinde mardinin en sayılı ağalarındandır " dedi. Akşam olmak üzereydi. Karnım çok acıktığı için "eve gidelim mi karnım çok acıktı" dedim. Demir "gerek yok bence hem dedem yüzünden yemek yiyemezsin rahat" dedi. Ama çok şaşırdım buna " Neden " dedim. "Yarın kahvaltıda anlayacaksın " dedi.
Bir yere yemek yemeye gittik. Mardinin mekanları çok güzeldi. Garsonu beklerken karşıdaki dükkanın tabelasına daldım birden. Demire " baksana karşıdaki dükkanın tabelası bana çok tanıdık geliyor " dedim. Demir başını çeviri baktığında fotoğraftaki dükkan olduğunu söyledi. Ama dükkan boştu yani çalıştırılmıyordu. Yemekten sonra diğer esnaflara o dükkanı sorduk. İçlerinden biri " onlar daha dün dükkanı kapattı. Taşınıcaklarmış." dedi. Demir "Peki nerde oldukları hakkında bir bilginiz varmı " dedi. Adam bilmediğini söyledi ve gitti. İstemsiz bir şekilde umutsuzluğa kapıldım ve ağlamaya başladım. Demir arkamdan bana sarıldı ve şuanda en çok buna ihtiyacım vardı. "Olmucak bulamıcağız onları " dedim. Demir " Sana söz veriyorum onları bulacağız " dedi. Ona inanmaya ihtiyacım vardı ve inandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlızlığım(Gerçek Aile)
ChickLitElif'in gerçek ailesini bulmak için çabaları ve Demir ile iş birliği Mardin ❤Karadeniz