bölümü nasıl yazdığım hakkında hiç bir fikrim yok umarım güzel olmuştur
💐
Geneli beyaz renklerle dekore edilmiş bu malikânede durmak, genç adama büyük sorumluluklar yüklüyordu. Jimin ile evlenmeyi kabul etmişti evet ama bunu kendini henüz hazır hissetmiyordu. Lakin bunun geri dönüşü olmayacağını çoktan fark edebilmişti. Bay Park'ın sarışının üzerinde kurduğu baskıya asla müsade etmeyecekti.
"Sen ne dediğinin farkında değilsin. Hadi şimdi defol temiz evimden." bakışları öfkeliydi ses tonu ise yaşadığı büyük şok ile yankılanıyordu. Jungkook onun şaşkınlığını görebilmişti, neden şaşırdığını bilmiyordu ama kısa zaman içerisinde öğreneceğini düşünüyordu.
"Gayet farkındayım Bay Park" Jimin'in ellerini daha da sıktı, elinin sıkıldığını fark eden Jimin bakışlarını çamurlu ayakkabılarından çekerek Jungkook'a baktı yavaşça. Kendini öyle güvende hissediyordu ki bunu tarif edecek kelimeler bulamıyordu, Jungkook'un böyle bir teklifi kabul edeceğini bile düşünmemişti.
"Onu seviyorum ve evlenmek istiyorum." genç adamın sesi titremişti. Cümleyi tamamlamak yük gibi gelmişti omuzlarına. Sarışına elbette aşık değildi sadece ona daha iyi bir yaşam sunmak için çalışıyordu.
Jimin, genç adamın cümle kurmakta zorlandığını fark etmişti. Ona acı çektirmemek için reddetmek istedi fakat bunu yapamadı çünkü kendisi de buradan kurtulmak istiyordu.
"Onu sevmediğini görebiliyorum onu kim sever ki zaten. Hep kirli pasaklı çocuk oldu, evden çok sokakta yaşadı. Onun gibi iğrenç varlığı kimse istemez emin ol." Bay Park'ın sözleri Jimin'in kalbine ok gibi saplanıyordu. Zavallı çocuk ağlamamak için kendisi yle savaşıyordu.
Jungkook kaşlarını çatarak önünde dikilen memnuniyetsiz adama bakıyordu, onu bir kaşık suda boğmak ister gibi hali vardı genç adamın. Kendi oğluna ettiği kırıcı sözler Jungkook'un bile zoruna gitmişti, Jimin'in nasıl etkilendiğini bile düşünemiyordu.
"Eminim daha sevginin ne olduğunu bile bilmiyorsunuzdur. Ona bu şekilde konuşmanıza müsade etmeyeceğimi bilseniz iyi olur." diyerek Bay Park'a meydan okudu kendinden emin bir sesle.
"Onun zaten bir sahibi var." diye kışkırtıcı sesle güldü Bay Park. Jimin'in gözleri babasına bakmıştı korkuyla. Küçük olan başını iki yana sallayarak reddetti.
"Ne demek sahibi var?" Jungkook, az önce sıkıca kavradığı sarışının elini bıraktı. Sarışın yaşadığı boşluk hissiyle olduğu yerde kalakaldı. Babası yine her şeyi mahvetmişti.
"Ünlü şirket sahibi ile nişanlı." Jungkook'un tepkisini ölçmek için direk ona bakmıştı, oğlunun çoktan gözlerinin yaşardığına emindi.
Jungkook öğrendiği gerçekle yüzüne yumruk yemiş gibi hissetti. Sarışının böyle bir sırrı saklayacağını beklemiyordu. Nasıl nişanlı olabilirdi? Peki neden bunu söylememişti? Onunla evlenmesi imkansızlaşmaya başlıyordu.
"Jimin, doğru mu bu?" diye sordu, emin olmak ister gibi. Jimin'in yalan söylemeyeceğini biliyordu.
Sarışın olan Jungkook'un uzun parmaklarına bakıyordu. Ne hissettiğini hiç bilmiyordu, onu kaybetmek istemiyordu. Jungkook onun bu hayattan kurtuluş biletiydi. Başını evet anlamında salladı sarışın, ona yalan söylemek istememişti.
Genç adam sarışının yanına bir adım yaklaşarak "Neden benden sakladın?" diye sordu. Öğrenmek istiyordu, neden nişanlı olmasını sakladığını bilmek istiyordu.
"Ben şey..." babasının keskin bakışlarına maruz kalarak sessizliğini korudu küçük olan. Jungkook'un gözünden kaçmadı bu hareketi. Elini Jimin'in sırtına koyarak ona destek verdi, yalnız olmadığını hissettirmeye çalıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metro ٭ Jikook
FanficJungkook, sevdiği kadına aldığı çiçekleri metrodaki sarışın çocuğa vermişti. Sanıyordu ki bu karşılaşmaları bir tesadüftü ama bilmiyordu ki yaşadığı her şey oyundan ibaretti. semejk, ukemin Başlangıç Tarihi: 19.12.2023 Bitiş Tarihi: 1# metro 10.02.2...