Bol bol yorum yapmayı unutmayınız..
■
"Nora, dünden beri yeni hastaya bakmadın!"
Zora'nın söylediğinden sonra aklıma gelmişti yeni hasta. "Gidiyorum Zora."
Gerekli malzemeleri aldıktan sonra odaya doğru yola koyuldum. Odanın onune geldim ve iki kere tıklattım. Beklediğim gibi ses gelmeyince odaya girdim.
Arkası bana dönük olan bir adam vardı. Yaklaşık bir yetmiş beş boylarında koyu kahve saçları olan bir adamdı.
"Merhaba."
Adam ona hitaben konuşmanla bana döndü. "Merhaba sevgilim."
Gözlerim fal taşı misali açıldı. Ellerim titremeye, terlemeye başladı.
"S-sen..."
"Beni özledin mi tatlım?"
Biraz olsun kendime geldiğimde sinirle bağırdım. "HİÇ ÖZLEMEDİM MİKEL HEM DE HİÇ! SENİ LANET ADAM! BIRAK ARTIK PEŞİMİ!"
Mikel benim lise zamanlarındaki ilk sevgilimdi. Onunla aşağı yukarı üç-dört ay çıkmıştım. Ama son zamanlarda tuhaflaşmaya başlamıştı. Zaten çok geçmeden içki ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu öğrenmiştim. Onunla ayrılmak istediğimi belirtince de hiddetle karşı çıkmıştı. Lakin ben kararımı değiştirmeden onunla ilişkimi bitirmiştim.
Ama o, ne beni rahat bıraktı ne de bana iyi davrandı. Birkaç kere canıma kast etmeye çalıştı. Çoğu kez evime giderken önümü kesmiş bana zarar vermeye kalkıştı. Ben de artık bunlardan bıktığım için polisi araya sokmuştum.
Ve en sonunda ondan kurtulmuştum. Dava sonucunda kasten yaralamadan 1.5 yıl, madde kullanımından da 3 yıl ceza yemişti. O günden beridir de görmemiştim.
(Yazar Notu: Ceza süreleri hakkında yanlışım olabilir. Ona göre yorum yapınız lütfen.)
Ve uzun bir süreden sonra karşıma tekrar çıkmıştı. Hasta olarak. Sahi, o buraya nasıl girmişti?
"Ama tatlım... Neden öyle söylüyorsun?"dedi ve dudağını büzdü. "Ben seni çok özledim."
Bana doğru hamle yaptığı esnada tam ona karşılık verecektim ki yere yığıldı. İlk başta ne yapacağımı bilemedim. Stresle yerde hareketsiz yatan adama bakıyordum.
Kendime gelmek amacıyla yüzüme tokat attım. Ardından koşar adım Zora'nın yanına gittim. "Z-Zo-Zora..." dedim ürkek sesimle.
"Hast-hasta ba-bayıldı Zora."
"Nora? İyi misin? Hangi hasta?"
"Yeni hasta."
Zora cevap vermeden oda numarasını öğrenip merdivenlerden çıkmaya başladı. Bende onun peşinden gideceğim esnada yeniden piyano sesi duyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turkish March
FantasyTımarhane odalarında yayılan ses, beni benden alıyordu. O kadar zarif, o kadar hafif ve güzeldi ki... Kendimi dinlemekten alamıyordum. Peki... Kimdi bu kadar güzel çalan? ● •Tüm haklar saklıdır! •Kitabın konu ve karakterlerinin 'Linus/Kayıp İmparato...