/6/ Duraktaki Yabancı

77 39 42
                                    

Medya: Happy Nation

Yorum yapmayı unutmayınız..

Sinirden çatılan kaşlarım ile otobüs durağına geldim. Oturma kısmına oturdum ve söylenmeye başladım. "Nasıl unutursun aptal kafam! Nasıl nasıl nasıl!?"

"İyi misiniz?"dedi yanımdaki ses. İşte o zaman fark ettim tek olmadığımı.

Kafamı yanımdaki adama çevirdim. Onu incelemeye başladım. Bana bakmıyordu, yere bakıyordu. Kafasına siyah kapişonu geçirmişti. Elleri montunun cebindeydi. Boyu tahminen bir seksen beş falandı. "Tanışıyor muyuz?"

"Hayır."

"O zaman neden soruyorsunuz?"

Adam nefesini bıraktı. "Herhalde otobüs durağına sertçe oturan ve sinirli görünen birine 'iyi misiniz?' diye sorarsınız değil mi? İnsanlık için."

Utançla dudaklarımı dişledim. Önüme döndüm ve yanımdaki adam gibi ellerimi cebime koydum. "İş yerim evime çok uzak. Ve ben de arabamla gelmek istemedim. Unutkanlığım tuttu ve bu gün işyerimin açık olmadığını unutmuşum. Taksiye binmek istedim ama aksi gibi cüzdanımı da anlamışım. Anlayacağınız iyi günümde değilim."dedim. "Sorduğunuz için teşekkürler."

Adam hala yüzünü bana dönmemişti. "Herkesin başına gelebilir. Sizin adınıza üzüldüm."

Ona cevap vermedim. Onun yerine bineceğim otobüs gelince binip en arkada yerimi aldım. Camdan baktığımda ise adam hala orada duruyordu.

Nihayet eve ulaştığımda direkt kendimi koltuğa attım. Annem de o sırada odasından geliyordu. "Ne oldu?"

Olanı ona eksiksiz anlattım. Ardından annemle karşılıklı birer kahve içtik. Sonra o yorgun olduğunu söyleyip odasına çekildi. Ben de odama gittim ki zaten yapacak başka bir şeyim yoktu.

Odama şöyle bir göz gezdirdim. Yapacak bir şey aradım. Uzun süre odanın ortasında dikildim. Sonra gözüme 'Ruhlar ve Varlıklar' adında nereden geldiğini bilmediğim kitap ilişti.

Masanın üzerindeki kitabı elime aldım. Önünü ve arkasını inceledim. Herhangi bir sahiplik belirtisi aradım. Lakin aşınmış sayfaları dışında hiçbir şey yoktu.

"Annem böyle kitaplar okumayı bırakmalı."diye söylendim.

Yatağıma oturdum ve rahat bir pozisyon aldım. İlk sayfalarına baktım. "Yaratılış gerekçeleri."dedim ilk sayfanın başlığını okuyarak.

Sesli bir şekilde okumaya başladım. "Onlar yardımcılar , onlar bizlerden üstün ve de güçlü. Adaleti sağlamak onların görevi. Onlar, baştakinin kolları."

İlk satır kaşlarımın çatılmasına vesile oldu. "Ne bok anlatıyor bu kitap!?"

'O' ve 'Onlar' diye bahsettikleri kimdi?

Ve...

Adalet koruyucuları mı?

Hadi ama çok karışıktı bu!

"Annem ve tuhaf hobileri."dedim.

Kitabı odamdaki kitaplığa koydum. Sonra oradaki fotoğraf çarptı gözüme.

Babam ve ben.

İkimizde de keman vardı. Gülümsüyorduk birbirimize bakarak. En sevdiğim fotoğraftı. En sevdiğim uğraşım ve en sevdiğim kişilerden biri...

Gözlerimdeki yaşlar benden bağımsız kısa ama gür kirpiklerimden firar ederken kalbimde bir sızı hissettim. Onu öyle çok özlüyordum ki...

Fotoğrafa daha fazla bakamadım. Onu oradaki kitaplardan birine koydum. Makyaj masama oturdum ardından. Hatırlamak ve neşemi yerine getirmek amacıyla makyaj malzemelerine yüzüme komik figürler çizmeye başladım.

Turkish MarchHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin