Hayat karşına hep zorluklar çıkarır ama sen o zorlukları yenmesini bilmelisin. İster düşe kalka, ister tecrübe ede ede...İ
yi okumalar diliyorum canlarım:)
(❁´◡'❁)
Barın ve ortakları bana şaşkınlık ve öfke içinde bakıyordu. Büyük ihtimalle karakola gelmeleri onurlarını zedeleyecekti. Ama bu benim umrumda değil. Onlar şüpheliydi ve ben bu işin peşiniz bırakmaya niyetli değildim. İstanbul'un en ünlü şirketlerinden biri, bir cinayet vakasında şüpheli. Düşünsenize medyaya böyle bir haber düşüyor. Ne kadar da hayret verici, gurur kırıcı bir şey. İnsanların bu şirkete olan güvenleri yerlebir olur.
"Bizi hiçbir kanıt olmadan karakola çağıramazsınız. "
"Bunu sizden daha iyi biliyorum Barın Bey. Sizi tutuklamıyoruz zaten. Sizden sadece karakola gelip ifade vermenizi istiyoruz. Karakola gelip Mehmet Bey ile aranızın nasıl olduğunu, onu en son ne zaman ve nasıl gördüğünü, ailesi ve çevresi hakkında bildiklerinizi anlatmanızı istiyoruz. Yani karakola gelip bunları yapmanız çok da zor olmasa gerek. "
Tabii birde şüpheli durumundalar. Ve bu vaka çözülene kadar ortakları ve şirketi yakın takibe alacaktık. Şuanlık bir numaralı şüpheli konumundaydılar ve büyük ihtimalle bunu biliyorlardır zaten.
"Barın, bence gitmeliyiz. Zaten bir suçumuz yok bunu ispatlamalıyız. Eğer şuan gitmezsek olay daha da çok aleyhimize döner. Mantıklı düşünmek zorundayız. Hem zaten biz gitmesek bile bizi zorla götürecek gibi görünüyorlar. "
Konuşan kişi kumral, açık kahverengi gözlere sahip, Barın kadar olmasa da iri ve uzun boylu biriydi. Kibar birine benziyordu. En azından Barın gibi kaba biri gibi görünmüyordu.
Barının kaba olduğunu nerden biliyorsun? Adam sadece olayı anlamaya ve kendini haklı çıkarmaya çalışıyor.
Kendi sağlığın için susmalısın iç ses.
"Haklısın Demir, bende senin gibi düşünüyorum ama olayları da anlamaya çalışıyorum. Bir anda Mehmet ölüyor ve savcı bizi karakola ifade almaya götürüyor. Eminim bunun devamı da olacaktır. Şirketimizi didik didik arayacaklar. Bu senenin ve geçmiş senenin gelir ve gider durumlarına bakacaklar. Tamam bunda bir sıkıntı yok ama bu olay illa ki medyaya yansıyacak. O zaman ne yaparız biz?
Adımız, onurumuz lekelenir. Bu yıl baya ses getiren bir şirketken bu olaydan sonra batmamız an meselesi. "
Doğru söylüyordu. Eğer bu olay medyaya-hele ki abartılı bir şekilde-yansırsa müşterileri azalabilirdi. Ama eğer masum çıkarlarsa bir sorun olmaz.
"Arkadaşlar eğer masumsanız, zaten şirketiniz bir zarar görmeyecek. Batma meselesine gelince henüz ne olacağını bilmiyoruz. Ve endişe etmeyin bu vaka çözülene kadar medyaya yansımaması için elimizden geleni yapacağız. "
"Bunu duyduğuma çok sevindim Savcı Hanım. O zaman biz daha fazla vakit kaybetmeyelim. "
"Evet bugün yapacak bir ton işim var, zaten yeterince vakit kaybettim daha fazla kaybetmek istemiyorum Barın Bey. "
Son sözümü de söyleyip asansöre bindim. Tabii Barın ve ortakları da benden sonra bindi. Şirketten çıkıp arabama bindiğimde Barın ve ortaklarının da kendi arabalarına binip arkamdan geldiklerini gördüm.
Nihayet karakola geldiğimizde Barın ve ortaklarını ayrı odalara aldık. İfadelerini almadan önce Mehmet Bey'in eşi ve çocuklarını da buraya çağırtmalıydım. Bu yüzden benimle çalışan bir polisin yanına gidip çağırmasını söyledim. Telefon görüşmesi yapıp kapattıktan sonra Mehmet Bey'in oğlunun şehir dışında olup gelemeyeceğini, Mehmet Bey'in kızı ve eşinin geleceğini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'ın Karanlığında
RomanceHayatının bir bölümünü zorlukla geçirip savcı olan İzem Karakurt, bir cinayet vakasına atanır. Fakat bu vaka üzerine hayatının tepetaklak olacağından bihaberdir. Barın Ateş ile tanışır. Barın, öldürülen iş adamının rakip holding ortaklarından biri...