5. Bölüm

22 6 159
                                    


Hayatımızda herşeyin yolunda gittiğini zannediyorduk. Sahi öyle miydi? Ya arkamızdan büyük oyunlar dönüyorsa?

İyi okumalar diliyorum canlarımm:)


(❁´◡'❁)

Artık sona gelindiğini hissediyorum. Kazandığım diğer tüm davalar gibi bunu da kazanacaktım. Emindim. Bulunduğum şehirde, yani İzmit'te başarılarım ile bilinen bir savcıydım. Başarılarım sayesinde var olmuştum. Tabii başarılarım sayesinde bu davadaydım. Kendime güvenim olmasaydı ya da üstlerimin bana güveni olmasaydı şu an burada olmazdım. 

Çocukluğum normal geçmişti, diğer çocuklar gibi. Babam işten eve döndüğünde mutlaka bana ve kardeşime çikolata getirirdi. Çikolatayı cebinde saklar ve bir anda cebinden çıkarıp gülümseyerek bize verirdi. Hatta ona trip attığım zamanlarda, cebinden çikolatayı çıkarır ve bana verirdi. Ben de dayanamaz, alırdım. Böylece aramızdaki küslük son bulurdu. Tıpkı onun kalp ritimlerinin son bulması gibi... 

Bu hayatta başaramadığım bir görevim olmamıştı. 

Babamın katillerini bulmak haricinde... 

Onların izini bulduğum an nasıl oluyorsa oraya gittiğimde bir şekilde kaybolmuş oluyorlardı. Tabii sıradan insanlar değildi bunlar. Bazen evde olmadığım anlarda ailem için o kadar çok endişeleniyorum ki, tıpkı kışın yeni gelişi ile beraber  kışın ne yapacağını bilmez insanlar gibi oluyorum. Çaresiz... 
Daha geçen ay evime gelen tehdit mektubu vardı. Evet, o mektubu bana babamın katilleri yollamıştı. Onların izini bırakmazsam aileme zarar vereceklermiş. Onlar beni tanımıyor demek ki. Ben onları yakalayacağım ve en ağır cevayı almalarını sağlayacağım. Bunun için çalışmalarım devam ediyordu. 

Kendi kendimin moralini tekrar bozarken karşımda oturan adamlara çevirdim sonbaharı andıran hüzünlükteki bakışlarımı. Lâkin ben duygularımı istemediğim sürece dışa vurmazdım. Şu anda da istemediğim için bakışlarıma sert bir ifade koyup karşımdakilere bakmaya devam ettim. Demir Akkol ce Cemil Tarancı yan yana otururken onların karşısında ise  Egemen Soylu ve Barın Ateş oturuyordu. Bana anlamsız bir şekilde bakarlarken, bir açıklama bekledikleri âşikârdı. Onları yeni çağırtmıştım ikinci kez ifade vermeleri içinve onlar ise beni şaşırtarak buraya zorluk çektirmeden gelmişlerdi. 

Sanırım onlar suçsuz İzem, bunu kabul etmelisin. 

Bilemiyorum içses. Ama kalbimdeki bu hareketlilik Barın'ı görünce neden fırlayacakmışçasına artıyor? 

Kendine itiraf et, ilk görüşte aşk var mıdır? 

Hadi ama içses, ilk görüşte aşka inanmıyorum. Hem ben aşka inanmıyorum ki. Bu zamana kadar kimseye aşık olmadım bile. Tamam basit hoşlantılarım olabilirdi ama aşık olma düzeyinde değildi. 

"Bizimle şahsi bir sorununuz mu var Savcı Hanım? " Barın'ın sorusu ile ona doğru baktım. Tek kaşını kaldırmış, bir şeyden emin olmak ister gibi bakıyordu. 

"Emin olun sizinle şahsi bir sorunum olsa, şu an karşımda değil cezaevinde olurdunuz. "

Bu adamın benle derdi neydi? Sürekli bana laf atmalar falan. 

 İma ile söyledimlerimle Barın eğlenir gibi gülerken Demir denen adam ise şaşkınlıkla bana bakıyordu. 

"Barın, sana savcı Hanım ile söz dalaşına girmemeni  söylemiştim. " Demir'in bu sözü ile Cemil de Demir'e katılıyormuş gibikafasını sallarken Egemen ise sanki bu durumdan keyif alıyormuş gibi, sinema izliyormuş gibi olanları izliyordu. 

Aşk'ın KaranlığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin