Çarşamba günü ruh sağlığım bozuk olduğu için iş yerinden izin aldım.
Annem'e de Hilal'de kaldığı söyledim. Evet depresyona girmek için herşey tamamdı. marketten bir sürü ıvır zıvır alıp Hilal'ime gittim. Bir kaç dakika kendi kendime konusup çikolataları yerken en sonunda Hilal bana okkalı bir küfür etti. Ohh tamam onu da yoldan çıkarmıstım artık. Hilal'i umursamayıp,
Gerçekten zaten Emre'de bir şeyler olduğunu anlamıştım da gözümle onların sarıldığını görmem beni öldürdü. Hayır bir de bana daha çok koyan MERVE olması
Ben bunları söylerken Hilal'in odasına kadar nasıl gelebilmişim hayret. Hilal benim giyebileceğim elbiseleri çıkardı ve kendi kafasına göre 'mmm şunu giyebilirsin,evet evet bu, çanta olarakta bu'
Salak salak onu izlerken bana 'hadi giy ,gidiyoruz' dedi
*atın beni dağlara taşlara
-hayır ya yeni yeni giriyorum depresyona hem ayıptır.
Gülerek;
+şapşal kalk artık
-hayır.
+kalkmazsan seni gerçekten döverim
Aslında beni böyle kaldıramazdı ama hiç mi hiç uğraşamazdım onunla.
Kalkıp giyindim güzel elbiseydi
*benim olaydi iyiydi
Diye sayıklamaya basladim.
Gerçekten iyi değilim. Bunun kanısına vardım.
Hilal'de çok güzel olmuştu.zaten güzel, beni deli etmeye falan mı çalışıyor bu anlamıyorum.
Saçma sapan bir yere geldiğimizde dışarı çıkmaya yeltendim ama yok bir kere gıcıklığı tuttu ölsem istediğimi yapamam.
aslında güzel yerdi. Bir köşeye gidip bir şeyler içmeye başladık.İlk defa Fazla içmeme rağmen devam ettim.
En sonunda Hilal'e söyleyip tuvalete gittim.
Başım dönüyodu ama sanırım tuvalete kadar dayanabilirdim. Etrafımda ki insanlara aldırış etmeden
'Az kaldı.. evet bi kaç adım daha.' dememle yere düşmem bir oldu.
Valla hiçmi hiç kalmaya zorlayamazdım kendimi.
Rahat yerdi nasıl olsa.
Neyse ki sabah kalktığımda normal olarak Hilal'in evindeydim. Öyle bir macera olup başka bir yerde uyanmadım.Çok sükür.
Kahvaltımı ettikten sonra işe gitmek zorunda olduğum aklıma geldi. Eve gidip giyindim.
İş normalliğiye devam ederken kapıyı tıkladılar,
-Gir
+selam
-Emre
+cansu özür dilerim gerçekten bir dinlesen..
-şimdimi gelebildim aklına dün neredeydin de özür dilemedin.!
+Ama şimd..
-sus ve git artık
+dün senin bir yere gittiğini gördüm
-sanane benim hayatimdan
+cans..
-Olum çıkcak mısın yoksa seni zorlamı çıkarttırayim?!
*gerçekten beni öldürüyo ya tekrar yüzünü görmemle kalbimin kırılması bir oldu. Ne kadar da acımasız.
Emre odadan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Bir daha onu göreceğim aklıma geldikçe kötü oluyordum.
işimin bitmesiyle kulaklığımı takıp şarkı dinleyerek iş yerinden çıkıyordum ki, karşımda çirkin şeyi görüp kulaklığımı çıkardıktan sonra
Canım Müdürümüz bana;
-Cansu istediğin zamaz tatile gidelirsin. Ama en yakın zamanda bana iletmen gerekiyor.
*oyy seni yerim yer..ne olmuştu da böyle diyordu anlam veremedim,
+Tabiki de iletirim. Ama. Neden böyle dediniz anlamadım.
- Senin ne kadar tempoyla çalıştığını görüyorum bu sebeple artık bir tatili hak ettiğini düşünüyorum..
*senin düşünmeni yerim ki
+teşekkürler.
Dedim elini öpmemek için kendimi zor tutarak.
Kulaklığımı geri takı Şarkının sesini daha çok açmamla havalı havalı yürümeme engel olamıyordum.
kocaman gülümserken aklıma Hilal geldi
* belki onunla gidebilirdik bir yerlere,zaten diyordu tatilin ne zamansa söyle ben izin alabilirim. falan ama bir sorayım o zaman.
Diyerek Hilal'i aradım.
Hilal ile konuştuktan sonra onunda izin alcağını bana haber vereceğini söyledi.
İnşalah olur da öyle sap gibi olmam.
Eve geldiğimde anneminde benimle gelebileceğini düşünmedim değil ama annemin beni evlendirmeye hemen meraklı olduğu için beni orda bırakmayacağını düşündükçe bu düşünceden vazgeçtim.
Akşam Hilal benimle gelebileceğini hatta şuan bir yerler aradığını.
Hatta ve hatta şuan bana sormadan biletleri aldığını söyledi.
Sinirlenmem gerekirken umursamadım umursamamayı yeğledim..
Ertesi gün müdürcüğüme de söyledikten sonra bir kaç işimi hallettim. Perşembe günü yani yarın buraya gelme zorunluluğumun olmadığını düşündükçe sevinçten çıldırıyordum.
*merve'yi de göremiyordum acaba kendini nerelere soktu kim bilsin.
işten sonra eve gelip bavulumu hazırlamaya koyuldum.
Annem'in bana bakışı görmeye değerdi.
Annem resmen öldürücü bakışlar atarak bana yardım ediyordu.Hayır ne var şimdi tatile gidicez şurda moral kalmadı yine.
Bavul hazırlama merasimimiz bittikten sonra oturup film izledik akşam film izlemekle gecti diyebilirim.
Sabah uyandığımda küçük çocuk gibi pır pırr atıyordu kalbim. Hilal'le buluşup,uçağa girmek için hazırlandık.
Geldiğimizde hava fazlasıyla sıcaktı.
Taksiye binip otele gittik.
Odalarımız aynıydı. Daha çok ben istemiştim birlikte olalım diye.
Daha eğlenceli geçeceğinden eminim.
Giysileri dolaba yerleştirdikten sonra
O kadar yorulduğumu hissettim ki.
Yatıp biraz uyudum. Kalktığımda Hilal'inde uyuduğunu farkettim.
Zaten akşam olmuştu. Onu Uyandırıp yemek yedik. Öylece oteli tavaf ettikten sonra tekrar odamıza dönüp uyuduk.Bölümleri yavaş yavaş , sindire sindire uzatıyorum. İnşallah hikayemi beğenirsiniz. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öylesine Hayat
Teen Fiction23 yaşında ki bir genç kızın hayatında yaşadığı zorlukların nasıl üstesinden geldiğini,arkadaşları arasıda ki bağı,sakarlıklarını,hayata karşı düşüncelerini sizlerle paylaşmak istedim. Benim hayal gücüme katılmak istermisiniz?