Cennette 7 dakika~{ArCen}~

Bölüm 2: Cennette 7 Dakika

Selen,"İstemediğiniz kadar oyun var ne oynamak istersiniz?" Diye bir soru attı ortaya.

Arif,"Tabuu ya da Cranium var mı" Diye merakla sordu. Arif, hangi oyunda daha çok eğlenebileceklerini tahmin edebiliyordu.

Selen, "Olmaz olur mu?" dedi ve oyunların arasından Tabuuyu seçip çıkardı ikişerli gruplar oluşturacaklardı geriye bir kişi kalıyordu O da hakem olacaktı. Ebru kendi isteğiyle hakem oldu ikişerli gruplar oluşturmak için oldukça farklı bir fikri olan Ebru,"şimdi herkes gözlerini kapatıp ayağa kalksın" deyince bütün gözler Ebru'ya döndü Cenan," lan!" dedi.

Ebru "Cenan saçmalama! arkadaşlar sadece söylediğimi yapar mısınız?" deyince herkes ayağa kalktı ve gözlerini kapattı fakat Canan çaktırmadan bakıyordu Ebru, "şimdi herkes odanın başka bir yerine geçsin. şimdi herkes birine dokunacak dokunduğu ilk kişi de partneri olacak hile yapmak bakmak yok" dedi.

Oğuz odanın içerisinde Selen'i arıyordu Emre'nin eline değmesine rağmen çaktırmadan Selen'i Aramaya devam etti ve sonunda amacına ulaştı.

Ömer Cenan'a doğru gelirken Canan kenarı çekildi bunu yaparken ki amacı Arif'le eşleşmekti. Çünkü oyunlarda tecrübeli olduğunu fark etmişti fakat Arif'in tam yanında olduğunu Fark etmedi Ömer ve Arif eşleşmiş oldu.
Canan'a da Emre kaldığı için onunla eşleşti.

İki tur oynandı. Oğuz ve Selen bir, Arif ve Ömer bir, Cenan ve Emre ise sıfır puandaydı şimdi son turu oynayacaklardı Eğer Canan ve Emre kazanırsa bir tur daha oynayacaklardı.

Ilk oynayacak takım Selen ve Oğuz'du. Oğuz Selen'e anlatacaktı kelimeleri Suydu
Kolay gibi gözükmesine rağmen yasaklı kelimeler canlı yaşam doğa ve içmekti.
Ebru,"Süre başladı"
Oğuz,"şimdi eee"
Selen,"Ninni, anne, bebek, uyumak" diye kelimeleri sıralamaya başlayınca Oğuz,"Hayır o düşünme eee siydi" diye açıkladı.

Selen,"Oğuz süre biticek anlat hadi"
Oğuz,"insanın, hayvanın, bitkinin ihtiyacı olan bir şey"
Selen,"Oksijen?!"
Oğuz,"Yaklaştın"
Selen,"Karbondioksit!"
Ebru,"SÜRENİZ DOLDU!"
Oğuz,"Nasıl bilemedin aşkım ya"

Diyince herkes aynı anda"AŞKIM MI?"
dedi. Herkes Oğuz'a bakıyordu.
Oğuz,"eee şey... Allah söyletti" diyerek şakaya vurdu. Selen'in yüzünde istemsiz bir gülümseme belirdi.
Ebru,"Hadi devam edelim"

Oyunun sonunda Arif ve Ömer kazandı.
Cenan,"Tebrikler beyler hakkını vererek oynadınız. Özelikle de sen neymişsin be Arif!" Diyince Arif yüzünde mütevazi bir sırıtışla
"Liseden kalma ufak tefek tecrübeler diyelim"

Cenan," Bence kendini hafife alıyorsun gerçekten çok iyisin!"
Ebru,"Birbirinizi övmeniz bittiyse diğer oyuna geçelim mi?" Dedi ve güldü.

Cenan, Arif'e bakarak sessiz bir şekilde "övmekle bitmez maşallah" dedi ve kimsenin duymadığını düşündü fakat Emre duymuştu ve sırıttı ama duyduğunu o an belli etmemeye çalıştı. Hepberaber bir kaç oyun daha oynadılar sıra gecenin yıldızı olacak o oyuna gelmişti.

~Cennette 7 dakika~

Selen,"Şimdiki oyunumuzun ismi cennette yedi dakika. Bu oyunu daha önce oynayan ya da bilen var mı?" Diye sorunca ortamda derin bir sessizlik oldu.

Cenan, Arif'in bildiğini düşündüğü için ona bakıyordu. Evet Arif biliyordu fakat bildiğini söylemek istememişti. Bu oyunun neler getirebileceğini de çok iyi biliyordu.

Selen,"Pekla demek yok. O zaman anlatıyorum iyi dinleyin. Herkes telefonunu bu torbanın içine atıcak. Daha sonra torbadan 2 tane telefon çekicez telefonu çıkan iki kişi bu odanın banyosuna gidecek ve 7 dakika orada istedikleri her şeyi yapabilecekler. 7 dakika dan az ya da fazla durmak yok. Kimseye içerde ne yaptığını sormak yok."

Ömer,"Fazla kritik bir oyunmuş"
Cenan,"Yok be ne olabilir ki en fazla"
Selen,"Onu birazdan görücez Cenan bey"
Herkes sırayla telefonlarını torbaya koyar ve ilk telefon seçilir.

Selen,"Eveet kimin telefonu bu?"
Arif,"Benim!"
İkinci telefon seçilir.
Cenan,"AHA VALLA BENİMKİ"
Emre,"Sakin ol Cenan noluyo?"
Selen,"Hadi beyler geçin şöyle. Dikkat edin 7 dakikanın sonunda kapı aniden açılacak" diyip göz kırptı ve kapıyı iki yakışıklının yüzüne kapattı.

Arif bu oyunu en son lisede oynamıştı üzerinden yıllar geçmişti. Ve hiç bir seferde Cenan kadar çekici biriyle bir odada mahsur kalmamıştı.

30 saniye kadar birbirlerini süzmüşlerdi. Cenan sohbet başlatmak için "lisede hiç oynamadın mı bu oyunu?" Diye sordu.
Arif,"Hayır ilk defa oynuyorum" diyerek yalan söylemişti. Oyundan bahsetmeye korkuyordu.

Cenan,"Oyunun amacını anlayamadım." Oysa gayet iyi anlamıştı sadece Arif'in yalanını ortaya çıkartmaya çalışıyor onun anlatmasını istiyordu.

Arif,"Muhtemelen oyunu oynayanların %80i içeride öpüşüyordur." Cenan yutkundu ve Arif'in dudaklarına baktı.

Ama bunu şu an yapamazdı. Karşısındaki çocuğun yönelimini dahi bilmiyordu. Bir anda dudaklarına yapışamazdı.
Arif, hiç ümitli değildi çünkü Emre'ye arkadaşlarının arasında gay olup olmadığını sorduğunda hiç bir cevap alamamıştı bu onun için olumsuz bir cevaptı.

İkisi de derin düşüncelerle birbirlerine bakıyordu. Arif yere oturup sırtını duvara yasladı. Cenan'da Arif'in tam yanına geçip oturdu.

Tam o anda büyük bir gök gürültüsü duyuldu ardından elektrikler kesildi. Gök gürültüsüyle beraber Arif yerinden sıçradı. Işıklar sönünce de Cenan'ın koluna sarılıp "Özür dilerim ben karanlıktan çok korkarım" dedi. Cenan ise gülmemek için kendini zor tutuyordu. "Sorun değil" dedi Cenan.

Selen içerden bağırarak "Elektrikler kesildi diye kurtulabileceğinizi sanmayın daha 5 dakikanız var"
Arif,"offf"
Cenan'ın gözleri Arif'in kolyesine gitti kolye karanlıkta parlıyordu.
Cenan, elini Arif'in kolyesine doğru götürürken "Kolyen çok güzelmiş" dedi ve kolyeyle oynamaya başladı.

Çaktırmadan elini Arif'in boynunda gezdirmeye çalışıyordu. Arif ile temas hâlindeyken kendini çok huzurlu hissettiğini fark etti. Aralarında garip bir ten uyumu vardı.

Arif kafasını Cenan'ın göğsüne yasladı ve kalbinin sesini duydu. Arif,"Kalbin hep böyle hızlı mı atar?" Gibi sorması cesaret gerektiren bir soru sordu.
Cenan, böyle bir soru beklemiyordu.
"bilmem" diye kaçamak bir cevap verdi. Arif, Cenan'ın elini alıp kendi göğüsüne bastırdı. "Ben korktuğum için böyle hızlı atıyor. Seninki neden hızlandı?" Diye sırıtarak soruyu tekrar sordu.

Cenan, Arif'in bu hızına fazla şaşırmıştı. Açıkcası buraya girerken temasta dahi bulunabileceğini düşünmüyordu.
"Uzun süredir kimseye bu kadar yakın olmadım Arif." Diyerek derin sessizliğin kapısını açtı. Cenan, Arif'in saçlarını okşamaya başladı.

Tam o sırada Selen elinde bir fenerle birdenbire kapıyı açtı ve ikisi de yerinden sıçradılar.

Ömer ve Ebru şaşkın, Emre ise sırıtarak ikisine bakarken Oğuz, Selen'e bakıyordu. Tüm gün Selen'e bakmaktan hiç bir oyuna odaklanamamıştı.
Selen,"Beklediğimden hızlısınız" dedi ve güldü.

~《Devam edecek...》~

Lütfen yorumlarda görüşlerinizi belirtin.. (umarım hızlı gitmiyorumdur)